Adnan Oktar'a 'itirafçı' şoku: "Cezaevine talimat mektupları gönderdi"

Adnan Oktar silahlı suç örgütü soruşturması kapsamında tutuklanan ve etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen Orkun Şimşek, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği ifadesinde örgütün güncel faaliyetlerine ilişkin çarpıcı itiraflarda bulundu.

Adnan Oktar'a 'itirafçı' şoku: "Cezaevine talimat mektupları gönderdi"

Sabah Gazetesi'nden Dilhan Dumanoğlu'nun haberine göre Adnan Oktar ve 14 kişiye verilen 8 bin 658 yıl hapis cezası İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi tarafından 12 Nisan'da onandı.

Örgütün güncel yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından yapılan operasyonda 2018'den bu yana aranan Erol ve Orkun Şimşek kardeşler ile onları sakladığı iddia edilen Paşa D. tutuklandı.

Cezaevinde Orkun Şimşek savcılığa başvurarak etkin pişmanlıktan yararlanmak için dilekçe verdi.

Ağabeyi aracılığıyla Adnan Oktar silahlı suç örgütüne katıldığını anlatan Orkun Şimşek'in İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından alınan ifadesine Sabah Gazetesi ulaştı.

Silahlı suç örgütünün yapılanması ve yakın süreçteki faaliyetlerini anlatan Şimşek, Oktar'ın cezaevinde örgüt üzerindeki baskılarını tek tek itiraf etti.

Cezaevinde bulunan kişilerin etkin pişman olmaması için bizzat Adnan Oktar tarafından tehdit içerikli fakslar gönderildiği söyleyen Şimşek, kendisinin etkin pişman olacağının örgüt tarafından öğrenilmesi üzerine baskıya maruz kaldığını ifade etti.

Şimşek, cezaevinden örgütün aktif bir şekilde yönetildiğini kaydederek detayları anlattı.

CEZAEVİNE TALİMAT MEKTUPLARI

Şimşek, 2018'de gerçekleştirilen operasyonda gayrimenkul işi yaptığı dönemde sattığı evlerin anahtarının kendisinde olduğunu ve orada saklandığını söyledi. Ağabeyi ile yeni telefon alarak hatsız kullanmaya başladığını belirten Şimşek, yurt dışında bulunan örgüt üyeleri ile Whatsapp ve Telegram üzerinden irtibat kurduklarını kaydetti.

Firari olduğu dönemde görüşmeler yaptığını söyleyen Şimşek ifadesinde, "Ara ara görüşmeler yaparak değerlendirmelerde bulunuyorduk. Mahkeme aşaması, savunmalar hususunda görüş alış verişinde bulunuyorduk. Fatih K. özellikle içeridekilere yardımcı olmak için metin hazırlamaya çalışıyordu. Bize cezaevinden bir takım mektupları, notları ve duruşma tutanaklarını PDF olarak gönderiyordu. Cezaevinden gelen notların avukatlar aracılığıyla geldiğini düşünüyorum çünkü başka yolu yok" dedi.

İTİRAFÇI OLMAMASI İÇİN TEHDİT MEKTUPLARI

İlk başta örgütün bilinen avukatlarının devam ettiğini ancak avukat operasyonundan sonra yerel avukatlara ağırlık verildiğini söyleyen Şimşek, amacın konuyu ve süreci bilmeyen kişilerle devam ettirmek ve dikkat çekmemek olduğunu kaydetti.

Meltem Daban ve Eda Babuna'nın Ankara ve İzmir'de birileriyle görülmeye çalıştıklarını ifade eden Şimşek, "İzmir'e gidip dosyanın eski savcısıyla görüşmeye çalıştılar. Firardayken ve cezaevindeyken gelen mektuplarda satır aralarında geçen cümleler özellikle motivasyonun yükseltilmesi etkin olunmaması mesajını içeriyordu. Yerel avukatlarla dilekçe örneği gönderiyordu ve mektup yazılması konusunda baskı yapılıyordu" diye konuştu.

'OKTAR CEZAEVİNDE DE DIŞARIYLA BAĞLANTISINI KESMEDİ'

Ekin pişmanlık göstereceği dönemde Adnan Oktar'dan tehdit içerikli 2 tane faks aldığını anlatan Şimşek, faks içeriklerinin etkin olmamasına yönelik mesajlar içerdiğini söyledi.

Şimşek, "Firari olduğum dönemde kira sözleşmesini yaptığım villanın sözleşmesini iptal etmeye çalıştığımda E.Ç. tarafından iptal etmemem bazı Bacılar grubundan kişilerin orada kalacağı tarafıma iletildi. Sözleşmeyi iptal etmedim orada da kaldılar. Adnan Oktar cezaevindeyken de dışarıyla bağlantısını kesmedi. Cezaevindekilerin motivasyonunu ayakta tutmak için başta mektup olmak üzere faaliyetlerine devam etti" ifadelerini kullandı.