Akın Sözen'in ilginç hikayesi
Arda Turan ile birlikte, bin 200 kişi arasından Galatasaray altyapısına seçilen ama bir süre sonra fiziksel yetersizliği gerekçesiyle takımdan ayrılmak zorunda kalan Akın Sözen, kısa sürede Türkiye'nin ünlü jokeylerinden biri oldu.
Aprantilik eğitiminin ardından 6 ayda 100 yarış kazanan ve jokey
unvanını alarak önemli bir başarıya imza atan Sözen, “kadere
inanırım” diyerek özetlediği hayat hikayesini anlattı.
Küçük yaşlardan itibaren futbola ilgi duyduğunu ve yeteneğinin
olduğunu belirten Sözen, mahalle takımı Cennet Barbarossporun alt
yapısında iki yıl oynadıktan sonra ailesinden habersiz katıldığı
Galatasaray'ın altyapı seçmelerinde bin 200 kişi arasından seçilen
7 kişiden biri olduğunu söyledi.
O dönem kendisiyle birlikte seçilenler arasında Arda Turan,
Cafercan Aksu, Uğur Uçar ve Mülayim Erdem'in de olduğunu aktaran
Sözen, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ben koyu bir Fenerbehçeliyim ama işin garibi şans bana
Galatasaray'da güldü. Galatasaray'ın yıldız takımındaydım ve her
şey yolunda gidiyordu. Ne olduysa sezonun bitip yaz tatili için ara
verilmesiyle oldu. Tatil dönüşü takım arkadaşlarımı tanımakta
güçlük çektim. Hepsinin boyu uzamış, sakalları çıkmıştı. Ben ise
önceki senenin aksine sanki daha da kısalmıştım. Genç takıma
yükseldiğimizde boyumun kısa olması nedeniyle ikili mücadelelerde
yetersiz kalmaya başladım. O zamanki hocamız 'Jön Ahmet', fiziksel
gelişimimi tamamlamam için beni İstanbulspor'a göndermek istedi. Bu
kararı kabullenemedim ve 'Galatasaray'da oynamayacaksam hiçbir
yerde oynamam' diyerek futbolu bıraktım.”
ATLARIN ISIRMASINDAN KORKMUŞ
Takımdan ayrılmasının ve futbolu bırakmasının ardından
çok kötü günler yaşadığını aktaran Sözen, altılı ganyan oynayan
amcasının Veli Efendi Hipodromu'nda gördüğü apranti eğitim
duyurusunu kendisine söylemesiyle hayatının değiştiğini ifade
etti.
Sözen, amcasının kendisini apranti eğitim seçmelerine kayıt
ettirmek için uzun süre ikna etmeye çalıştığını belirterek,
“Atlardan korktuğum için bu teklife sıcak bakmadım. Hatta
amcama, 'Olmaz, atlar beni ısırır' dediğimi bile hatırlıyorum.
Fakat amcam ne yaptı etti beni ikna etmeyi başardı. Apranti
okulundaki seçmeleri başarıyla geçip eğitim görmeye
başladım.”
Okocha ve Baliç gibi yıldız bir futbolcu olmayı hayal ederken,
kendisini bir anda hipodromda ata binerken bulduğunu dile getiren
Sözen, zamanla kendisinde gelişen at sevgisinin futbolu
unutturduğunu belirtti.
Hiçbir şeyin kendisine futbolu unutturamayacağını düşündüğünü ama
atların zamanla kendisi için topun önüne geçtiğini dile getiren
Akın Sözen, “İşinizi sevdikçe başarılı oluyorsunuz,
başarılı oldukça da işinize daha çok bağlanıyorsunuz. Jokeylik,
futbolculuğa göre çok zor ve riskli bir meslek ama artık benim
vazgeçilmezim. Bazen düşünüyorum da; ben jokey olmak için
doğmuşum” diye konuştu.
ARDA TURAN, ARAP ATI GİBİ
Aprantiyken amacının jokey olmak, jokey olduktan sonra
yurt dışında at binmek, yurt dışında at bindikten sonra ise artık
tek amacının kendisine has bir tarz oluşturarak iz bırakmak
olduğunu vurgulayan Sözen, şunları söyledi: “Jokeylik artık
benim için bir yaşam tarzına dönüştü. Bundan dolayı futbolculuğa
dair keşkeler hayatımda yok. Altyapıda beraber futbol oynadığım
arkadaşlarım bugün çeşitli kulüplerde top koşturuyor ama Akın Sözen
de pistlerde at koşturuyor. Hayat bu, sürprizlerle
dolu.”
Galatasaray'ın altyapısınında futbol oynadığı dönemde Arda'nın da
altyapıdaki çocuklarla aynı yetenekte olduğunu ifade eden Sözen,
“O dönemlerde hepimiz değer ve yetenek olarak eşittik.
Zamanla fiziksel üstünlük sağlayan ve yeteneğini geliştiren öne
çıkmaya başladı. Arda da ilk başlarda çok dikkat çekmiyordu ama
Arap atı gibi sonradan açıldı” dedi.