Aldatmak, sosyal bir yara haline geldi
Aldatmak, sosyal bir yara haline geldi
Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği Adana Şubesi Başkanı Taner Canatar,
eş ve partnerleri aldatmanın sosyal bir yara haline geldiğini
söyledi. Canatar, “Son dönemde kadınların da en az erkekler kadar
aldattıklarını görüyoruz” dedi.
Aldatmanın genellikle duygusal ve cinsel ihtiyaçlardan
kaynaklandığını belirten Canatar, erkeğin daha çok cinsel
ihtiyaçlarını karşılamak için kadının ise duygusal olarak eşi
tarafından ihmal edildiğini düşündüğü için başka bir kişiyi tercih
ettiğini ifade etti. Canatar, “Aldatma birçok ihtiyaçtan dolayı
ortaya çıkabilir. Duygusal boşluk, cinsel ihtiyaçlar, evlilik
hayatının rutin olması, cinsel hayata renk getirmek, yeni bir
heyecan yaşamak, aldatmanın artık bir alışkanlık haline gelmesi,
eşle partnerle yaşanan iletişim sorunları gibi nedenler aldatmayı
beraberinde getirebilir. Erkek daha çok cinsel ihtiyaçlarını
karşılamak, farklı heyecanlar yaşamak ve skor yapmak için
aldatırken, kadın ise duygusal olarak eşi tarafından ihmal
edildiğini düşündüğünde, duygusal boşluğu doldurmak, ilgi ve sevgi
görmek, beğenilmek, kendini güzel, hoş, çekici ve değerli hissetmek
için aldatır” diye konuştu.
Canatar, aldatma denildiğinde akla önce erkeğin geldiğini ve
aldatmanın toplumda erkeğe özgü bir davranış olarak algılandığını
dile getirerek, şunları söyledi: “Toplumda erkeğin aldatması
beklendik bir durum olarak görülür ve açıkçası doğal karşılanır.
Kadın aldattığında ise toplumdan gördüğü tepki daha şiddetli olur.
Ancak son dönemde kadınların da en az erkekler kadar eşlerini
aldattıklarını görüyoruz. Özellikle son dönemde internette sohbet
ve paylaşım sitelerinin yaygınlaşmasıyla birlikte aldatmalar da
çoğaldı. Yasaklar her dönemde insanlara cazip gelmiştir. Yeni bir
insan, yeni bir beden, yaşanılan heyecan duygusu belki de kişiye
uzun zamandır unutmuş olduğu duyguları tattırabilir. Ancak
toplumsal açıdan bakıldığında aldatma kabul edilebilir bir durum
değildir ve hem aldatana hem de aldatılana zarar verir. Son süreçte
aldatma toplumsal bir yara haline gelmiştir.”