Ali Sunal: "Kızımın her anına şahit olmak büyük bir keyif"
Pandemi günlerini eşi Nazlı ve 9 aylık kızı Narin’le geçiren Ali Sunal, “Günlerim rüya gibi geçiyor. Salgını avantaja çevirdik, dışarı çıkmadığımız bu günlerde saniye saniye Narin’in her anına şahit olabiliyoruz” dedi.
Sabah Gazetesi'nden İlker Gezici'nin röportajı...
■ Geçen bayramın diğerlerinden ne farkı oldu sizin açınızdan?
Bayram deyince aklıma aile ile birlikte olmak geldiğinden, bu dönemde salgın nedeniyle geniş aile bir araya gelememenin burukluğunu yaşadım tabii ki.
■ Belki de en büyük fark Narin bebek... Onunla ilk bayramınız mıydı?
Hayır, geçen sene Kurban Bayramı'nda Narin yeni doğmuştu, birkaç günlüktü. Ancak tabii o zaman pek bir şey anlamamıştık. Çok minikti biz de sudan çıkmış balık gibiydik. Bu arada belki değil kesinlikle hayatımızdaki en büyük fark Narin'in varlığı.
RÜYA GİBİ GÜNLER
■ Nasıl geçiyor peki Narin'le günler?
Rüya gibi. Bizde hayat sabah 6'da kızımızın güler yüzüyle başlıyor. Salgını avantaja çevirdik, dışarıya çıkmadığımız bu günlerde saniye saniye Narin'in her anına şahit olabiliyoruz.
■ Nasıl bir bebek Narin?
Sakin bir bebek diyebiliriz. Ancak hareketli, pek durası yok, bir an önce koşmak, her şeyi öğrenip tecrübe etmek ister gibi bir hali var. Çok meraklı bir kız. Her lafın içinde. Yeni mekanı, yeni insanı, yeni objeyi, gördüğü her yeni şeyi inceliyor. Hınzır bir gülüşü var...
■ Ali Bey baba-kız ilişkiniz nasıl?
Nazlı Sunal: Bu sorunun cevabını ben vereyim. Bence harikalar. Anne olarak bana çok destek olduğu için baba-kız çok farklı bir ilişkileri oldu. Bazen ben işlerle ilgilenirken ikisi oyun oynayıp kitap okuyorlar. Aslında Ali, Narin doğduğu günden beri olayın tam ortasında. O yüzden de yemeğinden tutun banyosuna kadar her şeyine çok hakim. Onların ilişkisini izlemek çok keyifli oluyor.
■ Kız babaları şanslı olur derler. Siz kız babası olarak kendinizi şanslı hissediyor musunuz yoksa erkek çocuk özlemi çekenlerden misiniz?
Ben olaya kız, erkek diye bakmıyorum. Ben kendimi Narin'in babası olarak çok şanslı hissediyorum. İyi ki Narin bizi seçmiş.
■ İçinde bulunduğumuz korona günlerini nasıl yaşıyorsunuz? Neler yapıyorsunuz?
Bol bol Narin'le vakit geçiriyoruz. Onun programına göre birlikte kitap okuyoruz, aktiviteler yapıyoruz. Hiçbir anını kaçırmıyor olmak bizim için büyük şans.
■ Normalleşme süreciyle birlikte ne yapmayı düşünüyorsunuz? Özlemini çektiğiniz neler var?
Ailemizle kavuşmak. Alışık olmadığımız bir durum, ilk iş ailelerimizle bir araya gelip hasret gidermek istiyoruz. Sonrasında da arkadaşlarımızla vakit geçirmeyi çok özledik.
■ Henüz çok erken belki ama kardeşi olmasını istiyor musunuz Narin'in?
İkimiz de kalabalık aile seviyoruz. Bu yüzden Narin'in kardeşi olmasını tabii ki istiyoruz.
■ Anne-baba olmak sizi nasıl biri yaptı?
N.S: Bizi tamamladığını düşünüyorum. Aslında Narin'le birlikte ben de büyüyorum.
A.S: Herkes gibi hayatta birçok hırsım varken simdi Narin'in bir gülümsemesiyle dünya benim oluyor.
■ Anne baba olduktan sonra ilişkiniz nasıl bir boyuta taşındı?
N.S: Bence ilişkimiz iyi yönde başka bir boyuta evrildi. Tam bir ekip olduk gibi. Artık yeni bir suç ortağımız var. Ama bunun yanı sıra karı-koca olarak her zaman birbirimize vakit ayırmaya özen gösteriyoruz.
'BAŞARILIYIM DEMEME DAHA ÇOK VAR'
■ Ali Bey, 'Babam da torununu görseydi' diye içinizden geçirip biraz da olsa kederleniyor musunuz?
Aslında keşke kelimesinden nefret ediyorum. İyisiyle kötüsüyle yaşadığımız her şey bizim hayatımızın bir parçası, çok fazla keşkeyi düşünmemek lazım. Düşünürsen onlarcası çıkar.
■ Genetik olarak komik olma durumu var. Sizden sürekli komik olmanız isteniyor sanki. Bu bir baskı yaratıyor mu?
Başlarda çok zorlandım. Sonra kendime bir yol bulup yaptığım işte kendimi kabul ettirdiğimi düşünüyorum.
■ Bu açıdan kariyerinizde kendinizi başarılı buluyor musunuz?
Yaptığımız işin ya da belki her işin sırrı 'Ben oldum' dememek. Birçok hayalim var zaten hayal gücüyle doğru orantıda çalışan bir meslek. Daha başarılıyım dememe çok yol var diye düşünüyorum.
■ Kariyer olarak nasıl bir gelecek öngörüyorsunuz?
Salgın yüzünden rafa kalkan projelerim oldu. Onların ve daha nicelerinin umutla bir gün gerçekleşeceğini düşünüyorum.
■ Yuvanızda kimin sözü geçiyor?
N.S: Benim galiba...
A.S: Galiba mı? Net.
N.S: Ama Ali'ye hep danışırım.
A.S: Bana göre yuvayı kadın çekip çevirdiği ve düzeni o kurduğu için onun sözünün geçeceğini düşünüyorum.
■ Evliliğinizi ayakta tutan en önemli şey nedir sizce?
N.S: Aynı dili konuşabilmek, ayni şeylerden keyif almak bence evlilik için olmazsa olmaz. Ama aynı zamanda birbirimize alan da bırakıyoruz.