30 günde 10 yıl gençleşin!..
Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu 30 günde 10 yıl gençleşmenin, enerjik olmanın ve kilo vermenin formüllerini yazdı.
Akşam'dan Arzu Akyol'un haberine göre Yörükoğlu’nun bizzat denediği ve sonuç aldığı uygulamalardan yola çıkarak yazdığı "30 günde 10 Yıl" kitabının vaadi çok net: "30 gün uygulayın, 10 yıl gençleşin…"
Azerbaycan Gence International Hospital Kalp Cerrahisi Şefi olan Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu’nun yazdığı “30 günde 10 Yıl” basit bir beslenme veya fitness programı değil. Prof. Yörükoğlu bu konuda oldukça iddialı… Kitapta yer alan, “Neden ve nasıl yaşlanıyoruz?”, “Sağlıklı Zayıflama ve Antiaging İçin Beslenme Rejimi”, “Beslenme Yanlışları ve Zayıflama Diyetleri”, “Şeker Bağımlılığı”, “Süper Gıdalar”, “Oruç”, “Hareket, Egzersiz, Spor”, “Uyku”, “30 Günlük Uygulama”, “Yemek Tarifleri” adlı bölümlerde okuyucuya tıbbi kanıtlara dayandırılmış komple bir “iyileştirme” ve “yaşlanmayı geciktirme” programı sunuluyor.
BİZZAT UYGULAMIŞ
Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu, kitapta anlattığı programı bizzat uygulamış ve 9 kilo vermiş. "Kas kitlem arttı, kan şekerim düştü. Artık tansiyon ilacı kullanmıyorum. Kolestrol değerlerim de kardiyolog arkadaşlarımı memnun edecek seviyelere geldi. Enerjim arttı. Bu kazanımlar hiçbir ilaç tedavisi veya zayıflama diyetiyle elde edilemeyecek faydalar” diye anlatıyor kendi 30 gününü. “Bugün sağlığına zaman ayırmayanlar, ileride o zamanı hastalıklarına ayıracaklar. En iyisi kazanacağınız sağlık, estetik ve enerjiye odaklanın vetaksimetreyi yani biyolojik yaşınızı geriye çevirmenin keyfini düşünün. Siz de bu değişime 30 gün kadar yakınsınız” diye konuşuyor. Bir de önerisi var. Kitabı okumadan önce beslenme ve zayıflama konusunda bildiğiniz her şeyi unutun…
SAĞLIĞIN VE GENÇLİĞİN SİGORTASI SÜPER GIDALAR
Sızma zeytinyağı, brokoli, domates, yeşil salatalar, sarımsak, baklagiller, kuruyemişler, yoğurt ve kefir, balık,narenciye, nar, kırmızı pancar, yeşil çay, baharatlar (Zerdeçal, tarçın, acı kırmızı biber)
DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞLAR
*Öğün atlamak zararlıdır: Hayır. Yüzbinlerce yıllık gelişimimizde günde 3 öğün diye bir şart yok. Bu modern yaşamın icadıdır.
* Kahvaltı günün en önemli öğünüdür: Bu ifade ABD’de 1950’li yıllarda hazır kahvaltılık mısır gevreği üreten bir firmanın reklam kampanyasıdır. Bu konuda tatmin edici bir bilimsel veri yoktur. Kahvaltının diğer öğünlerden hiçbir farkı yoktur.
* Sık Sık ve azar azar yenmeli: Azar azar yemek tatminsizliğe ve strese neden olur.
* Yemek aralarında “ara öğünler” yemek metabolizmayı canlı tutar: Metabolizma yemek yemeyle hızlanmaz. Ara öğünler gereksiz insülin salgılanmasına ve sürekli tıkınma alışkanlığına neden olur.
* Rafine bitkisel sıvı yağ ve margarinler tereyağından daha faydalıdır: Rafine bitkisel sıvı yağlar, margarinler bitki yağlarının yine kimyasal işlemden geçirilmesiyle elde edilir. Ayrıca tereyağı zararlı değil faydalıdır.
* Kaloriden tasarruf etmek için suni tatlandırıcılar kullanılmalı: Suni, tatlandırıcılar faydalı değil zararlıdır. Üstelik sanılanın aksine kilo almaya neden olur.
DOĞAL YAŞLANMA SÜRECİNİ YAVAŞLATMAK ELİMİZDE
* Dengeli ve doğal beslenin. Eğer gıda gruplarını dengeli bir şekilde almazsanız günde 4 bin kalori alıp sürekli açlık hissedeceğiniz gibi 2 bin kaloriyle tok ve mutlu hissedebilirsiniz.
* Beslenmenizden şekerleri, suni tatlandırıcıları, trans yağ ve margarinleri, işlenmiş gıdaları çıkardığınızda çok kısa zaman içinde anlamsız acıkmalar biter, iştah azalır, enerjiniz artar, yavaş yavaş kilo verirsiniz ve metabolizmanız normale döner.
* Dengeli beslenmenin olmazsa olmazı posa, posa, posadır…
* Hareket edin, spor yapın. Hiçbir zayıflama diyeti egzersiz/spor yapmadan başarılı ve kalıcı olmaz. Düzenli egzersiz ve spor sadece kalori yakmak için değil kas kitlesinin korunması, insülin direncinin kırılması ve birçok gençlik hormonunun salgılanması bakımından çok önemlidir.
* Alkol, sigara, uyuşturucu gibi kötü alışkanlıklardan uzak durun.
* İnsanlık tarihinde hiçbir zaman bugün olduğu gibi sürekli ve kesintisiz bir bolluk ve tokluk dönemi olmamıştır. Kıtlık ve zaman zaman açlık metabolizmamız için doğaldır. Belli zamanlarda aç kalmak yani oruç insan metabolizması için normal hatta gereklidir. 12 saati geçen açlık durumunda kan şekeri ve insülin seviyesi düşer. Metabolizma yağ yakma moduna girer ve hepsinden önemlisi kendi içinde bir geri dönüşüm, yenilenme ve detoksifikasyon sürecine (otofaji) girer. Oruç, zamanla açlık duygusu ve iştahın körelmesine neden olur. Anlamsız yemelerin önüne geçer ve metabolizmanın
normalleşmesinde önemli rol oynar.
* Suni tatlandırıcılar adı üstünde suni kimyasal maddelerdir ve birçok zararlı etkileri vardır. Ayrıca zayıflamak amacıyla kullanılan bu maddelerin şişmanlamaya neden olduğu belirlenmiştir.
* Obeziteye çare diye önerilen kalori hesabına ve sürekli yemeye dayanan zayıflama diyetleri işe yaramadığı gibidüpedüz zararlıdır.
* Sağlıklı bir kiloya ulaşmanın ve korumanın en doğru yolu beslenmemizdeki zararlı suni gıdaları çıkarmak doğal gıdalarla beslenmek ve içgüdüsel beslenme alışkanlığı kazanmaktır.
* Metabolizmanın normalleşmesiyle her şey normale döner.
Azerbaycan Gence International Hospital Kalp Cerrahisi Şefi olan Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu’nun yazdığı “30 günde 10 Yıl” basit bir beslenme veya fitness programı değil. Prof. Yörükoğlu bu konuda oldukça iddialı… Kitapta yer alan, “Neden ve nasıl yaşlanıyoruz?”, “Sağlıklı Zayıflama ve Antiaging İçin Beslenme Rejimi”, “Beslenme Yanlışları ve Zayıflama Diyetleri”, “Şeker Bağımlılığı”, “Süper Gıdalar”, “Oruç”, “Hareket, Egzersiz, Spor”, “Uyku”, “30 Günlük Uygulama”, “Yemek Tarifleri” adlı bölümlerde okuyucuya tıbbi kanıtlara dayandırılmış komple bir “iyileştirme” ve “yaşlanmayı geciktirme” programı sunuluyor.
BİZZAT UYGULAMIŞ
Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu, kitapta anlattığı programı bizzat uygulamış ve 9 kilo vermiş. "Kas kitlem arttı, kan şekerim düştü. Artık tansiyon ilacı kullanmıyorum. Kolestrol değerlerim de kardiyolog arkadaşlarımı memnun edecek seviyelere geldi. Enerjim arttı. Bu kazanımlar hiçbir ilaç tedavisi veya zayıflama diyetiyle elde edilemeyecek faydalar” diye anlatıyor kendi 30 gününü. “Bugün sağlığına zaman ayırmayanlar, ileride o zamanı hastalıklarına ayıracaklar. En iyisi kazanacağınız sağlık, estetik ve enerjiye odaklanın vetaksimetreyi yani biyolojik yaşınızı geriye çevirmenin keyfini düşünün. Siz de bu değişime 30 gün kadar yakınsınız” diye konuşuyor. Bir de önerisi var. Kitabı okumadan önce beslenme ve zayıflama konusunda bildiğiniz her şeyi unutun…
SAĞLIĞIN VE GENÇLİĞİN SİGORTASI SÜPER GIDALAR
Sızma zeytinyağı, brokoli, domates, yeşil salatalar, sarımsak, baklagiller, kuruyemişler, yoğurt ve kefir, balık,narenciye, nar, kırmızı pancar, yeşil çay, baharatlar (Zerdeçal, tarçın, acı kırmızı biber)
DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞLAR
*Öğün atlamak zararlıdır: Hayır. Yüzbinlerce yıllık gelişimimizde günde 3 öğün diye bir şart yok. Bu modern yaşamın icadıdır.
* Kahvaltı günün en önemli öğünüdür: Bu ifade ABD’de 1950’li yıllarda hazır kahvaltılık mısır gevreği üreten bir firmanın reklam kampanyasıdır. Bu konuda tatmin edici bir bilimsel veri yoktur. Kahvaltının diğer öğünlerden hiçbir farkı yoktur.
* Sık Sık ve azar azar yenmeli: Azar azar yemek tatminsizliğe ve strese neden olur.
* Yemek aralarında “ara öğünler” yemek metabolizmayı canlı tutar: Metabolizma yemek yemeyle hızlanmaz. Ara öğünler gereksiz insülin salgılanmasına ve sürekli tıkınma alışkanlığına neden olur.
* Rafine bitkisel sıvı yağ ve margarinler tereyağından daha faydalıdır: Rafine bitkisel sıvı yağlar, margarinler bitki yağlarının yine kimyasal işlemden geçirilmesiyle elde edilir. Ayrıca tereyağı zararlı değil faydalıdır.
* Kaloriden tasarruf etmek için suni tatlandırıcılar kullanılmalı: Suni, tatlandırıcılar faydalı değil zararlıdır. Üstelik sanılanın aksine kilo almaya neden olur.
DOĞAL YAŞLANMA SÜRECİNİ YAVAŞLATMAK ELİMİZDE
* Dengeli ve doğal beslenin. Eğer gıda gruplarını dengeli bir şekilde almazsanız günde 4 bin kalori alıp sürekli açlık hissedeceğiniz gibi 2 bin kaloriyle tok ve mutlu hissedebilirsiniz.
* Beslenmenizden şekerleri, suni tatlandırıcıları, trans yağ ve margarinleri, işlenmiş gıdaları çıkardığınızda çok kısa zaman içinde anlamsız acıkmalar biter, iştah azalır, enerjiniz artar, yavaş yavaş kilo verirsiniz ve metabolizmanız normale döner.
* Dengeli beslenmenin olmazsa olmazı posa, posa, posadır…
* Hareket edin, spor yapın. Hiçbir zayıflama diyeti egzersiz/spor yapmadan başarılı ve kalıcı olmaz. Düzenli egzersiz ve spor sadece kalori yakmak için değil kas kitlesinin korunması, insülin direncinin kırılması ve birçok gençlik hormonunun salgılanması bakımından çok önemlidir.
* Alkol, sigara, uyuşturucu gibi kötü alışkanlıklardan uzak durun.
* İnsanlık tarihinde hiçbir zaman bugün olduğu gibi sürekli ve kesintisiz bir bolluk ve tokluk dönemi olmamıştır. Kıtlık ve zaman zaman açlık metabolizmamız için doğaldır. Belli zamanlarda aç kalmak yani oruç insan metabolizması için normal hatta gereklidir. 12 saati geçen açlık durumunda kan şekeri ve insülin seviyesi düşer. Metabolizma yağ yakma moduna girer ve hepsinden önemlisi kendi içinde bir geri dönüşüm, yenilenme ve detoksifikasyon sürecine (otofaji) girer. Oruç, zamanla açlık duygusu ve iştahın körelmesine neden olur. Anlamsız yemelerin önüne geçer ve metabolizmanın
normalleşmesinde önemli rol oynar.
* Suni tatlandırıcılar adı üstünde suni kimyasal maddelerdir ve birçok zararlı etkileri vardır. Ayrıca zayıflamak amacıyla kullanılan bu maddelerin şişmanlamaya neden olduğu belirlenmiştir.
* Obeziteye çare diye önerilen kalori hesabına ve sürekli yemeye dayanan zayıflama diyetleri işe yaramadığı gibidüpedüz zararlıdır.
* Sağlıklı bir kiloya ulaşmanın ve korumanın en doğru yolu beslenmemizdeki zararlı suni gıdaları çıkarmak doğal gıdalarla beslenmek ve içgüdüsel beslenme alışkanlığı kazanmaktır.
* Metabolizmanın normalleşmesiyle her şey normale döner.