Ahmet Özhan: 'Eşim ilelebet dostumdur'
İhanet iddiasıyla kendisine dava açan, 26 yıllık eşine boşanma davasıyla karşılık veren Ahmet Özhan, "Eşim hakkında küçük düşürücü bir şey söyleyemem. İlelebet dostum olacak" dedi.
Eşiniz, aldatıldığı gerekçesiyle size dava açmıştı. Ne oldu o dava?
Bu gerekçeyle açılan davayı kaybetti. Mahkeme öyle bir şey olmadığına kanaat getirdi. Yani ortada benim tarafımdan kazanılmış bir dava var.
ÇOCUKLAR SAKİN!
Peki, şimdi siz neden boşanma davası açtınız? Misilleme mi yapıyorsunuz?
Hayır, hiç alakası yok. Geçmişte yapılan bazı açıklamalar var maalesef. Yaşanan bu durum, aramızda bir mesafe oluşmasına sebep oldu. Bizim boşanma gerekçemiz kendimize göredir, şahsidir. Boşanma davası açtığım eşim hakkında, hiçbir zaman onu rencide edici ya da küçük düşürücü bir şey telaffuz etmem mümkün değildir. Yaşadığım sürece hep onun yanında olacağım. O benim, çocuklarımın annesi, ebediyen yanında olacağım dostumdur. Umarım o da, benim gösterdiğim hassasiyeti gösterir.
Çocuklarınız nasıl karşıladı durumu?
Çocuklarım olabildiğince ortada durmaya, sakin olmaya gayret gösterdiler.
EŞİMİ ALDATMADIM!
Siz aldatma sebebiyle eşinizin açtığı davayı kazandığınızı, aklandığınızı söylediniz. Böyle bir aldatma olayı gerçekten var mı?
Bir dostluk bu şekilde algılanmıştır. Deliller sunulmuştur, mahkemeye ve mahkemede delilleri reddetmiştir. Ben, hukukun üzerinde bir şey söylemek durumunda değilim.
Peki eşinizin "26 senedir beni aldatıyordu" sözleri için ne söylemek istersiniz?
Eşimin bir gazeteciyle konuşurken "Bu ilişki 26 senedir devam ediyor" şeklindeki açıklamasının bir dil sürçmesi olduğunu düşünüyorum; lakin böyle bir şey olamaz. Aldatma ve yalan üzerine kurulmuş 26 yıl olacak şey değil. Tamam, bahsi geçen hanımefendiyle 26 sene önce bir yakınlık yaşamışız ama o yoluna, ben yoluma gideli 26 sene olmuş. Yani bu, asla süreklilik arzeden bir durum değildir. Onun da yaşamına saygı duyulmalı.
Çocukların kimde kalacağı belli mi?
Çocuklar, 25 yaşındalar; kendilerinde kalacaklar (Gülüyor). Büyük ihtimalle yurt dışında master yapmaya devam edecekler.
EŞİMİN İLİŞKİSİ BENİ MUTLU EDER
Hatice Hanım, sizden sonra başka biriyle görüşmeye başlasa durum ne olur? Kıskançlık duymaz mısınız?
Hayır, aksine çok sevinirim. Onun mutlu olması beni çok sevindirir ve rahatlatır. Çünkü bundan sonra, ben ne kadar mutlu olursam olayım, aklımın bir köşesinden hep "Onun bir derdi var mı?" diye geçecek. Onun sorun yaşamaması, benim en büyük mutluluğumdur.
MADDİYAT İÇİN ÇALIŞMADIM
Yaşadığınız bu süreçte sponsor bulamadığınız için konserlerinizin iptal olduğu doğru mu?
Doğru. Şubat ve mart aylarında birkaç konserimiz iptal oldu.
Peki maddi kayıp yaşadınız mı?
Maddiyat için çalışmıyorum. Allah’a şükür hiçbir şeye muhtaç değilim.
Kirada oturduğunuz doğru mu?
Doğru değil! Mahkeme sırasında ablamın yanında yaşıyordum. Daha sonra mahkeme eşime hediye ettiğim, Erenköy’deki evde ikamet etmeme karar verdi. Şimdi Erenköy’de kendi evimde yaşıyorum.
YENİ BİR İLİŞKİ ÇOK DOĞAL!
Artık bekar bir erkeksiniz. Şimdi siz kiminle görülseniz, hakkında aşk yakıştırmaları yapılacak. Bu durum hayranlarınız için bir fırsat yaratabilir...
(Gülüyor) Sen bunu yazarsan, tabii bunu değerlendirenler çıkabilir. Ben kırmadan, dökmeden şu süreci atlatmayı düşünüyorum. Sonra zaman ne gösterir, süreç kimleri bir araya getirir bunu bilmiyoruz. Tabii, hayat devam ettikçe, sağlığımız el verdikçe, hayatı paylaşmak ihtiyacı söz konusudur. Çünkü erkekler; yalnız başlarına yapamazlar, bakıma muhtaç yaratıklardır. Onlara evvela anneleri, sonra ablaları, sonra da başka ablalar bakar. Bizle de ilgilenecek arkadaşlar çıkar ortaya.
"Yeni bir ilişkiye başlayabilirim" diyorsunuz yani...
Tabii. Bu son derece doğal, normal hatta fizyolojik bir durum. Olması gereken bir şey. Allah hayırlısını nasip etsin.
BU DÜNYAYA SEVMEK İÇİN GELDİM KIRILMAK İÇİN DEĞİL!
Yaşanan bu can sıkıcı olaylara karşın yine de halk sizi seviyor. Bu sevginin kaynağı ne sizce?
Ben onlardan biriyim. İstedikleri yerde benimle görüştüler, fotoğraf çektirdiler, sohbet ettiler. Ben hep onların beni görmek istedikleri yerde oldum. Bundan dolayı kiminin evladı, kiminin ağabeyi, kiminin de yeşil gözlü hayal prensi oldum. 1968’den beri bu piyasadayım. Yani tam 46 yıllık bir kariyerden bahsediyoruz. Bu imaj silinmez. İnsanlar zaman zaman hata bile yapsa, halk neyi ne kadar bağışlayacağını bilir. O yüzden hiç endişem yok. Halk beni sevmeye devam edecektir.
Yaşananlardan pişmanlık veya bir kırgınlık duyuyor musunuz?
Hayır, ben dünyaya sevmek için geldim ama kırılmak için gelmedim. Varlığı algılayan insan kin tutmaz. Benim kinim de yok. Pişmanlık duyarsam onu telafi ederim.
İLKER GEZİCİ