Akıl ile yürütülen sevgide hayır yoktur...
Şimdi beynimdeki gerçek düşünceleri aynen aşağıda yazdıklarımdır..
Üzüldüğüm ise değmeyecekler için yıllarca boş yere zaman harcamam ve bir çok şeyden fedakarlık etmemdir..
Ben sabahlara kadar itle, uğursuzla, silahla ve bir çok pislikle uğraşırken; kimileri Parislerde, ya da Amerikalarda, yurtiçinde zevk-ü safa sürüyordunuz!..
Ancak son seneler bunlara değil, sokaktaki aç ve kimsesiz hayvanlara hizmet etmeyi daha uygun gördüm ve hala onlara hizmet ediyorum ve Allah sağlık verdiği sürece hizmet edeceğim..
Güya bayramlar saygı ve sevginin birleştiriciliğinin en önemli günleridir derler!..
Beni bu bayram yakınlarımden kardeşim Atilla hariç kimseler aramadı.
Yıllarca ailesine özellikle babam Fahrettin Aslan’a hizmet etmiş biriyim. Bazıları ise tüketmeyi yakıştırdı kendisine.
Bir kuruş kazanmadan, kazandırmadan kimileri yediler, içtiler ve gezdiler ve hiçbir zaman hakketmedikleri bir servet hepsinin başını fena halde döndürdü.
Öyle ki; annem 45 yaşındaki oğlunu elim bir trafik kazasında kaybetmenin ikinci ayındaki acısı ile kendisini İtalya seyahatinde buldu. Büyük acısını dindirmek için İtalya’da dolandı durdu(!),
Birileri öyle bir acı çekiyordu ki!.. Çok sevdiğini iddia ettiği yakınını kaybettikten 45 gün sonra Hindistan’da bir zayıflama programına katıldı. Acısının etkisi ile kilo almaktan kurtulmaya çalıştı!.
Deli gibi sevip saydığını söyleyen bir diğeri ise Küba’da, eğleniyordu!..
Diğerleri ise başka bir dünyada!..
Şimdi fazilet bezirganları olanlar da çekirdek ailemi suçlamakla meşguller., Ve özellikle eşim suçlanıyor. Bu nasıl bir adalet anlayışıdır? “Neden bayram günü aramadın?”… diyenlere de aramadım, aramayacağım diyorum.
Haketmedikleri bir servetle şaşırıp kalmış ne halt yediğini bilmeyen ve hatta 22 yaşında varis olan bir torun 1 yıl içerisinde 1 Milyon Dolar parayı anlamsızca yiyip bitiren ve babasından kalan 2 daireyi de bunun üzerine satıp harvurup harman savuran bir çocuğu savunanları aramıyacağım.
Bu denli dejenere olan insanların nazarımda zerrecik değerleri ve yerleri yoktur.
Sacit Aslan’ın yüreğinin de evinin de kapısı bu tür inanlara kapalıdır.
Ben eşim ile 21 yıldır evliyim.
Eşim , daha önceki eşimden olan kızıma analık edip, hertürlü sorunu ile yakından ilgilendiği yetmezmiş gibi birde Lübnan Amerikan kız Koleji’nden lise diplomasını aldırdı. Ve kızımın annesine 2 yıl boyunca her ay 1000 Dolar nafaka ödedi.
Çünkü babam o tarihte yine benim işime son vermişti.
Çok ayıp!.. Eşimin size yaptığı bu iyilikleri ne çabuk unuttunuz?...
Senelerce benden istekleri de eşimden ayrılmamdı ama ben, aşık olduğum ve severek evlendiğim eşimden luzumsuzlar istiyor diye vazgeçmeyeceğim.
Tüm iğrenç baskılarına rağmen eşimi gönlümün kraliçelik tahtından indirmedim.. Hayatım boyuncada indirmeyeceğim…
Bazıları ise gönlü ile gözü bir konuşmayanlar ise sevgi nedir bilmezler ise, işte onlar ise sadece ezik hayatlara mahkumlar, yani sadece üzülürüm onlara ve yaşadıkları sevgi bilmez hayatlarna.
İsterim ki çocuklarınıza ve torunlarınıza bakın nasıl çocuklar yetiştirdiniz, sorgulayın kendinizi...
Kendine itimadı olmayan!... Hiç bir meziyeti olmayan insanlar, hiç bir şey yapmayan çocuklar...
Yazık ki onlar da sevgisiz gönüllerin ziyanı olmaktan başkaca bişey olmaz sonra!...
Bazen bazı menfaatler uğruna, çıkarlar için kocaman bir aile paramparça olabiliyormuş, Hayat bunun en büyük örneği, oturun düşünün ve üzülün ki ruhsuz, gönlü, gözü ve ağzı bir konuşamayanlardan olmasın çocuklar!...
Büyük aileler kimi zaman aile büyüklerini ve hatta bütün mirası para olarak görürler, sonra bu sevgiden yoksun ezik yaşamlılar.
Ancak mirastan çok daha büyük manevi değerler vardı, aile bağları vardır benim yaşam felsefemde.
Bu yüzdendirki dokuzuncu köylüyümdür. Bu yüzden dir ki maneviyata saygılı davrandıkça bana ve eşime yapılanlar zaman zaman dünyevi sıkıntılar versede aslolan hak ve hakkaniyetli yaşamayı kişinin yaşamında düstür edinmesidir.
Şimdi bir bayram günü benim saygı ve sevgi göstermemi bekleyenler için diyorum ki,
ÇOK BEKLERSİNİZ… İbn-ıArabi demiş, bakın nasılda güzel söylemiş, \"AKIL İLE YÜRÜTÜLEN SEVGİDE HAYIR YOKTUR\"diye ....
Sevgisine yada sevgisizliğine akıl katanlarla neden işim olsun ki. Bu türden yaşayan beşerlerden benim sevgi anlayışıma görede uzak durmak gerekir. Gerekir ki \"Hayırsız eş, hayırsız evlat,hayırsız baba\" olmamak için. Yani anlayana aslında yine sizin için...
Bu güne kadar gösterdiğim saygıya sevgiye, şu andaki rahat yaşamınızı size sağlayan servetin Üzerindeki ALIN TERİME …
Sacit Aslan’ın yıllar yılı döktüğü ALIN TERİNİN her zerresi yaşatıyor sizlere bu her günü sa dece dünyalık beşerler için BAYRAM GİBİ olan hayatlarınızı...
Artık üzerinde ALIN TERİM olan EMEĞİM bu beşerlere yeter de artar bile, bu kadarı bile kafi gelecektir bu ezik yaşamlılara.
Ne acıdır ki hiç biriniz, babamın bir zamanlar evli olduğu BEHİYE AKSOY hanım efendinin tırnağı bile olamayanlara üzüldüm bu bayram.!...
Ne acıdır ki BİR TEK ATİLLA HARİÇ canım kardeşim dışında kimse yine olamadı bu bayramda \"önce insan \" olabilmeyi. Yine beceremedi sevgisiz gönüller, Kimi zaman denir ya \"el oğlu, el kızı \" diye işte SEDA SAYAN’ın tırnağı kadar bile olamadınız, üzüldüğüm onadır.
YAZIKLAR OLSUN böyle yaşayan yaşamsızlara!..
Ben gönlüm ve kapım yüce gönüllü ağzı ile gözü ve gönlü aynı anda birbiriyle aynı şeyleri konuşan insalara hizmet etmeye devam edeceğiz. Geleneğimizden getirmişisiz dir bu cümleyide \"Akraba Akrep\" tir diye ... Geleneksel bir atasözü ... Yaşam devam ettiği sürece karşılaşma ihtialiniz yüksek bu tür \"akrepciklere\" ...
Varsın olsun Sacit Aslan der ki...Unutmayın !!!
AKIL İLE YÜRÜTÜLEN SEVGİDE HAYIR YOKTUR.
Hayrı bol sevgisi gönülden günleriniz olsun dilerim...
İYİ BAYRAMLAR…
Sacit Aslan