Anne bağlılığı, cinsel işlev bozukluğu yaratabilir
Anne bağlılığı, cinsel işlev bozukluğu yaratabilir
Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Adana Şube Başkanı Dr. Taner Canatar, anneleriyle aralarında güçlü bağlar bulunan erkek çocukların ilerleyen yaşlarında cinsel işlev bozukluğu problemi yaşabildiğini söyledi.
Özellikle 3- 6 yaş döneminde erkek çocuklar için annelerinin büyük önem taşıdığını belirten Taner Canatar, 3 yaşından sonra çocuğun yavaş yavaş anneden kopup, birey olmayı öğrendiğini hatırlatarak, fiziksel bir problemi olmadığı halde cinsel işlev problemi yaşayan erkeklerin gün geçtikçe arttığını kaydetti. Canatar, bu erkeklerin cinsel sorunlarının ortaya çıkmasında anneleriyle aralarındaki güçlü bağların etken olabildiğini belirterek şu bilgileri verdi: “Anne ve oğul arasındaki güçlü bağın bilinçli olarak değil bilinçdışı süreçlerde yaşandığını görüyoruz. 3 yaştan itibaren çocuk yavaş yavaş anneden ayrılarak birey olmaya başlar. Ancak bu süreçte çocuğun ayrılmasında annenin verdiği tepki de çok önemli. Anne, eğer bebeğinden ayrılmaya hazır değilse ve bebeğin kendinden uzaklaşıp kendi dışındaki dünyayla tanışmasını engelleyen bir tavır sergiliyorsa bu durumda da anne bağımlılığı oluşabilir. Böyle anneler ‘yapamazsın, edemezsin, beceremezsin’ diyerek çocuğun becerilerinin gelişimini köstekler.”
Dr. Canatar, aşırı anne bağlılığının erkek çocuklarda ödipal (fallik) bağı oluşturduğunu, bu süreçte çocuğun babasını rakip olarak gördüğünü ve ondan korktuğunu kaydetti. Özellikle hiçbir fiziksel sorunu olmadan cinsel işlev bozukluğu yaşayan hastalarda bu konuyu incelediklerini belirten Dr. Canatar, şöyle devam etti: “Anneye ödipal bağla bağlanan çocuk, kendisini babasıyla karşılaştırır, onun kendisinden güçlü olduğunu fark eder ve babasıyla uzlaşarak annesine beslediği ödipal bağdan kurtulur ve anneden vazgeçer. Bu durum ise kompleks haline dönüşür. Çocuk, cinsel ve saldırgan içgüdülerini bastırır, annesine olan ilgisini saf bir sevgi ve şefkat haline dönüştürür. Tüm bu yaşananlar çocukta ilerleyen yaşlarda psikolojik enerji, cinsel işlev bozukluklarına neden olabilir. Toplumda erkek çocukların yaşadıkları bu süreç anne ve babalar tarafından yanlış değerlendiriliyor. Çoğu zaman anneler, erkek çocuklarının kendilerine olan düşkünlüklerini babaya karşı koz olarak kullanıyor ve babayı bu sürecin dışında tutuyor. Bu durum eşler arasında çözülmesi zor problemlere yol açabilir ama uzman desteği alınmasıyla sorun daha çabuk çözülebilir.”
Özellikle 3- 6 yaş döneminde erkek çocuklar için annelerinin büyük önem taşıdığını belirten Taner Canatar, 3 yaşından sonra çocuğun yavaş yavaş anneden kopup, birey olmayı öğrendiğini hatırlatarak, fiziksel bir problemi olmadığı halde cinsel işlev problemi yaşayan erkeklerin gün geçtikçe arttığını kaydetti. Canatar, bu erkeklerin cinsel sorunlarının ortaya çıkmasında anneleriyle aralarındaki güçlü bağların etken olabildiğini belirterek şu bilgileri verdi: “Anne ve oğul arasındaki güçlü bağın bilinçli olarak değil bilinçdışı süreçlerde yaşandığını görüyoruz. 3 yaştan itibaren çocuk yavaş yavaş anneden ayrılarak birey olmaya başlar. Ancak bu süreçte çocuğun ayrılmasında annenin verdiği tepki de çok önemli. Anne, eğer bebeğinden ayrılmaya hazır değilse ve bebeğin kendinden uzaklaşıp kendi dışındaki dünyayla tanışmasını engelleyen bir tavır sergiliyorsa bu durumda da anne bağımlılığı oluşabilir. Böyle anneler ‘yapamazsın, edemezsin, beceremezsin’ diyerek çocuğun becerilerinin gelişimini köstekler.”
Dr. Canatar, aşırı anne bağlılığının erkek çocuklarda ödipal (fallik) bağı oluşturduğunu, bu süreçte çocuğun babasını rakip olarak gördüğünü ve ondan korktuğunu kaydetti. Özellikle hiçbir fiziksel sorunu olmadan cinsel işlev bozukluğu yaşayan hastalarda bu konuyu incelediklerini belirten Dr. Canatar, şöyle devam etti: “Anneye ödipal bağla bağlanan çocuk, kendisini babasıyla karşılaştırır, onun kendisinden güçlü olduğunu fark eder ve babasıyla uzlaşarak annesine beslediği ödipal bağdan kurtulur ve anneden vazgeçer. Bu durum ise kompleks haline dönüşür. Çocuk, cinsel ve saldırgan içgüdülerini bastırır, annesine olan ilgisini saf bir sevgi ve şefkat haline dönüştürür. Tüm bu yaşananlar çocukta ilerleyen yaşlarda psikolojik enerji, cinsel işlev bozukluklarına neden olabilir. Toplumda erkek çocukların yaşadıkları bu süreç anne ve babalar tarafından yanlış değerlendiriliyor. Çoğu zaman anneler, erkek çocuklarının kendilerine olan düşkünlüklerini babaya karşı koz olarak kullanıyor ve babayı bu sürecin dışında tutuyor. Bu durum eşler arasında çözülmesi zor problemlere yol açabilir ama uzman desteği alınmasıyla sorun daha çabuk çözülebilir.”