'Antioksidan' nedir, ne değildir?
"...Bedenimizin en önemli antioksidan kaynağı besinlerdir. Bu antioksidanlar pek çok metabolik olayda kullandığı için derimizin ihtiyacını sınırlı olarak karşılar."
Prof. Dr. Reha Yavuzer'in Akşam'da yayınlanan yazısı...
Herkesin dilinde bir antioksidan lafı var, iyi ama bu antioksidan nedir, ne işe yarar, nerede bulunur?
Tabii ki anti’ye geçmeden önce oksidan nedir veya daha doğru adıyla oksidatif stress ve serbest oksijen radikalleri ne demek buna bir bakmak lazım.Bedenimizi bir fabrika gibi düşünün. Bizim fabrikamızın da üretim sırasında meydana getirdiği birtakım zararlı atıkları var. İşte bu zararlı yan oluşumlara veya atıklara oksidanlar diyebiliriz. Zararlı atık miktarı stres, derin dondurulmuş gıda tüketimi, sigara, aşırı güneşe korumasız maruz kalma ve hava kirliliğiyle daha da artıyor. Nasıl fabrikanın zararlı artıkları çevreye zarar veriyorsa oksidanlar da kan dolaşımıyla bedene yayılarak pek çok organda istenmeyen değişimlere neden olmaktadır. Gözlerimizde katarak, derimizde güneş lekeleri, deri kanserleri, kötü kolesterolde artış ile damar tıkanıklıkları ve kalp damar rahatsızlıkları, değişik organ kanserleri ve belki de en önemsizi erken yaşlanma ve kırışıklık oluşumunda oksidanlar rol oynar. Fabrikalar zararlı atıklarını filtrelerden geçirip toksik etkileri nasıl kontrol altına alıyorsa bedenimizde de aynı sürece ihtiyacımız var.
İşte bu zararlı oksidanlarla mücadele için gerekli olan savunma gücüne antioksidanlar diyoruz.
Doğada bitkiler kendi antioksidanlarını üretirler. Ancak insanlarda böyle bir özellik olmadığı için bizlerin hem sağlığımız hem de güzelliğimiz için dışarıdan antioksidan alarak serbest radikallerle reaksiyona girmelerini sağlamamız ve hücrelerimize zarar vermelerini önlememiz gerekir.
Antioksidan kaynağı
Bedenimizin en önemli antioksidan kaynağı besinlerdir. Bu antioksidanlar pek çok metabolik olayda kullandığı için derimizin ihtiyacını sınırlı olarak karşılar. Bundan dolayı cildin antioksidan ihtiyacını, vitamin ve mineralleri yüzeyden sürerek artırabilirsiniz. Gıdalarla ya da deri üzerine uygulayarak kullanabileceğimiz belli başlı antioksidanlara bir bakalım:
A Vitamini (Retinol):
A vitamin deri ve göz sağlığı için önemli bir antioksidandır. Düzenli alındığında derinin daha sıkı ve parlak olmasını sağlar. Aynı zamanda deri üzerindeki kahverengi ve kırmızı lekelenmeleri de azaltıcı etkisi vardır. Tıpkı c vitamin gibi kollajen üretimini arttırır. Tatlı patates, havuç, ıspanak, kabak ve kuru kaysı tüketimi vitamin A depolarımızı doldurmak için yeterli. Bedenimizin ürettiği zaralı atıklar yani oksidanları etkisiz hale getirmek için antioksidanlara ihtiyacımız var. Bunları en kolay ve etkili gıdalardan alabiliriz. Buna ek olarak kullandığımız kozmetik ürünlerde de antioksidan varlığı önemli. Antiokidanlar sadece yaşlanma sürecinde yardımcı değil, hücresel düzeyde sağlık ve hasar kontrolü için gerekli. Yani antioksidan dediğimiz sağlık ve güzellikte ana yardımcımız.
E Vitamini (Alfa tokoferol):
Vücudun en önemli yağda çözünen antioksidanıdır. Yüksek oranda deride bulunur. Hücresel zarları ve diğer lipid formlarını serbest radikallere karşı korur. Cildi iyileştirici, nemlendirici özelliği de bilinmektedir. Kanıtlanmış olan klinik çalışmalarda E vitamininin foto-yaşlanmaya engel olduğu ispatlanmıştır. Doğal formları sentetik formlara göre daha etkindir. C vitaminiyle gücü daha da artar. Ayçekirdeği, badem, ıspanak, avakado, yer fıstığı, karides ve balık doğal yollardan aldığınız
E vitamin için ana kaynakları teşkil eder. Nemlendirici ve serum gibi kozmetik ürünlerde ise C vitamin ile beraber olduğu ürünleri tercih etmekte fayda var.
C Vitamini (L-Askorbik Asit):
Serbest radikalleri etkisiz hale getirir. Foto-yaşlanma ve ışığa bağlı hasarları önler, kolajen üretimini tetikler. Suda çözünen bir vitamin olduğu için hızla bozulabilir ve etkinliğini kaybedebilir. Fakat en etkili antioksidan olma özelliğiyle C vitaminin cilt yüzeyinden kullanımı çok önemli. Doğada en çok turunçgiller, domates ve yeşil yapraklı sebzelerde bulunur. Biber, kivi, brokoli ve çilek diğer zengin kaynaklardır. C vitamini içerikli kozmetiklerde küçük miktarlardaki kutular tercih edilmeli çünkü uzun süre aynı kutu kullanılmamalı. C vitamini çok stabil bir ürün olmadığı için kolay bozulabilir, renginde bir değişim olur.
(PROF. DR. REHA YAVUZER / AKŞAM GAZETESİ)
Herkesin dilinde bir antioksidan lafı var, iyi ama bu antioksidan nedir, ne işe yarar, nerede bulunur?
Tabii ki anti’ye geçmeden önce oksidan nedir veya daha doğru adıyla oksidatif stress ve serbest oksijen radikalleri ne demek buna bir bakmak lazım.Bedenimizi bir fabrika gibi düşünün. Bizim fabrikamızın da üretim sırasında meydana getirdiği birtakım zararlı atıkları var. İşte bu zararlı yan oluşumlara veya atıklara oksidanlar diyebiliriz. Zararlı atık miktarı stres, derin dondurulmuş gıda tüketimi, sigara, aşırı güneşe korumasız maruz kalma ve hava kirliliğiyle daha da artıyor. Nasıl fabrikanın zararlı artıkları çevreye zarar veriyorsa oksidanlar da kan dolaşımıyla bedene yayılarak pek çok organda istenmeyen değişimlere neden olmaktadır. Gözlerimizde katarak, derimizde güneş lekeleri, deri kanserleri, kötü kolesterolde artış ile damar tıkanıklıkları ve kalp damar rahatsızlıkları, değişik organ kanserleri ve belki de en önemsizi erken yaşlanma ve kırışıklık oluşumunda oksidanlar rol oynar. Fabrikalar zararlı atıklarını filtrelerden geçirip toksik etkileri nasıl kontrol altına alıyorsa bedenimizde de aynı sürece ihtiyacımız var.
İşte bu zararlı oksidanlarla mücadele için gerekli olan savunma gücüne antioksidanlar diyoruz.
Doğada bitkiler kendi antioksidanlarını üretirler. Ancak insanlarda böyle bir özellik olmadığı için bizlerin hem sağlığımız hem de güzelliğimiz için dışarıdan antioksidan alarak serbest radikallerle reaksiyona girmelerini sağlamamız ve hücrelerimize zarar vermelerini önlememiz gerekir.
Antioksidan kaynağı
Bedenimizin en önemli antioksidan kaynağı besinlerdir. Bu antioksidanlar pek çok metabolik olayda kullandığı için derimizin ihtiyacını sınırlı olarak karşılar. Bundan dolayı cildin antioksidan ihtiyacını, vitamin ve mineralleri yüzeyden sürerek artırabilirsiniz. Gıdalarla ya da deri üzerine uygulayarak kullanabileceğimiz belli başlı antioksidanlara bir bakalım:
A Vitamini (Retinol):
A vitamin deri ve göz sağlığı için önemli bir antioksidandır. Düzenli alındığında derinin daha sıkı ve parlak olmasını sağlar. Aynı zamanda deri üzerindeki kahverengi ve kırmızı lekelenmeleri de azaltıcı etkisi vardır. Tıpkı c vitamin gibi kollajen üretimini arttırır. Tatlı patates, havuç, ıspanak, kabak ve kuru kaysı tüketimi vitamin A depolarımızı doldurmak için yeterli. Bedenimizin ürettiği zaralı atıklar yani oksidanları etkisiz hale getirmek için antioksidanlara ihtiyacımız var. Bunları en kolay ve etkili gıdalardan alabiliriz. Buna ek olarak kullandığımız kozmetik ürünlerde de antioksidan varlığı önemli. Antiokidanlar sadece yaşlanma sürecinde yardımcı değil, hücresel düzeyde sağlık ve hasar kontrolü için gerekli. Yani antioksidan dediğimiz sağlık ve güzellikte ana yardımcımız.
E Vitamini (Alfa tokoferol):
Vücudun en önemli yağda çözünen antioksidanıdır. Yüksek oranda deride bulunur. Hücresel zarları ve diğer lipid formlarını serbest radikallere karşı korur. Cildi iyileştirici, nemlendirici özelliği de bilinmektedir. Kanıtlanmış olan klinik çalışmalarda E vitamininin foto-yaşlanmaya engel olduğu ispatlanmıştır. Doğal formları sentetik formlara göre daha etkindir. C vitaminiyle gücü daha da artar. Ayçekirdeği, badem, ıspanak, avakado, yer fıstığı, karides ve balık doğal yollardan aldığınız
E vitamin için ana kaynakları teşkil eder. Nemlendirici ve serum gibi kozmetik ürünlerde ise C vitamin ile beraber olduğu ürünleri tercih etmekte fayda var.
C Vitamini (L-Askorbik Asit):
Serbest radikalleri etkisiz hale getirir. Foto-yaşlanma ve ışığa bağlı hasarları önler, kolajen üretimini tetikler. Suda çözünen bir vitamin olduğu için hızla bozulabilir ve etkinliğini kaybedebilir. Fakat en etkili antioksidan olma özelliğiyle C vitaminin cilt yüzeyinden kullanımı çok önemli. Doğada en çok turunçgiller, domates ve yeşil yapraklı sebzelerde bulunur. Biber, kivi, brokoli ve çilek diğer zengin kaynaklardır. C vitamini içerikli kozmetiklerde küçük miktarlardaki kutular tercih edilmeli çünkü uzun süre aynı kutu kullanılmamalı. C vitamini çok stabil bir ürün olmadığı için kolay bozulabilir, renginde bir değişim olur.
(PROF. DR. REHA YAVUZER / AKŞAM GAZETESİ)