Arkadaş çevresi beyin gelişimine etki ediyor

Sosyalleşmenin beyin sağlığı üzerine olan etkisi üzerine çok fazla çalışma var.

Yazıya başlamadan önce kısa bir hatırlatma yapacağım.

Çünkü daha önceki yazılarımda bu konuyu anlatmıştım. Beyin gelişimi her yaşta devam eder.

Elbette en hızlı ve en verimli zamanlar bebeklik ve çocukluk çağı olmakla birlikte nöroplastisite adı verilen beynin kendini yeniden yapılandırma süreci her yaşta aktiftir.

Bu hatırlatmayı yapma nedenim, bu yaştan sonra çevremizin beynimize ne gibi bir etkisi olabilir gibi düşünmemeniz içindi.

Şimdi gelelim konumuza. Sosyalleşmenin beyin sağlığı üzerine olan etkisi üzerine çok fazla çalışma var.

Hatta sosyal ağlarınızın genişliği ve kalitesinin yaşam süresini uzattığı ve genel sağlık halini arttırdığı konusu, Utah Üniversitesi'nden Dr. Lunstad ve arkadaşlarının 148 araştırmadan derlenen bir metanalizinde de belirtilmiş. Beyinde 'social brain network' denilen diğer insanlarla iletişimde bulunduğumuz zamanlarda aktifleşen bir ağ var. Bu ağın kuvvetli olduğu kişiler, genellikle 'information broker' (aslında bu terimin anlamı başka ama Dr. Emily Falk bu şekilde ifade ediyor) olarak adlandırabileceğimiz, birbirini tanımayan insanlardan oluşan birçok arkadaş grubu ile ayrı ayrı iletişimde olan kişiler. Bunu şu şekilde açıklayabilirim. Bazılarının arkadaş çevresi hep birbirini tanıyan kişilerden oluşur.

Sosyal çevresi birbirini tanımayan birçok gruptan oluşan kişilerin, beynindeki problem çözebilme, sorunlara farklı açılardan yaklaşabilme alanları daha fazla gelişiyor.

Chicago Üniversitesi'nden Dr. Ronald Burt ve arkadaşlarının yaptığı bir çalışmada, information broker olarak adlandırdığımız bu kişilerin problemlere yaklaşımlarının daha çeşitli olduğunu, daha kolay çözüme ulaşabildiklerini, birçok farklı perspektiften bakabilme yeteneklerinin geliştiğini göstermiş. Aynı şekilde bu kişilerin işlerinde daha hızlı yükseldiklerini ve maaş artışından daha fazla faydalandıklarını öne sürüyor.

Bunun nedeni olarak da farklı düşünce yapılarına sahip kişilerden oluşan arkadaş çevresinin bakış açısını genişlettiğini, birbirileri ile iletişim halinde olmayan bu grupların kendi içindeki farklılıklarını devam ettirebildikleri, her grupla iletişim halinde olan kişinin bütün bakış açılarına daha rahat hakim olup, empati yapabilmesi ile açıklıyorlar.

Bu durum bebeklikte ve genç çocuklukta daha etkili bir hâl alıyor.

Farklı dillerin konuşulduğu ortamlarda bulunan çocuğun beyin gelişimi de çok yönlü oluyor.

Farklı arkadaş grupları ile ayrı ayrı oynayabilme şansının olması, düşünsel gelişim süreçlerini pozitif etkiliyor. Bu tarz bireylerin sosyal medya arkadaşlıkları da benzer oluyor. Dr. Emily Falk ve Dr. Micheal Platt yaptıkları bir çalışmada, ailelerin izni ile ergen çocukların Facebook arkadaş gruplarını inceliyorlar. Daha sonra bu çocuklara beyin görüntülemesi yapıyorlar.

Birbirini tanımayan farklı arkadaş gruplarına sahip olanların, beyinlerindeki sosyal iletişim ağının daha aktif olarak kullanıldığını tespit ediyorlar. Elbette sosyal iletişim becerilerinde genetiğin rolü büyük. Fakat yapılan çalışmalar gösteriyor ki aynı bir kası kullandıkça gelişmesi gibi, beyindeki sosyal iletişim ağı da pratik yaparak geliştirilebiliyor. Daha da ilginç olanı, sosyal iletişim ağını etkin kullanan kişilerle sıkça iletişimde bulunmak, onlarla arkadaşlık etmek sizin de yetilerinizi geliştiriyor. Buna dalga etkisi deniliyor.

Aynı bir suya taş attığında birbirini tetikleyen yuvarlak dalgalar gibi, iletişimde bulundukça beyninizin sosyal iletişim ağı da böyle gelişiyor.

Aslında kimlerle arkadaşlık ettiğimiz beynimizi şekillendiriyor.

Etrafımızda ne kadar farklı görüşten ve çeşitli insan olursa, beynimiz de o kadar kendini yeniliyor.

DR. SEVDA SARIKAYA / AKŞAM GAZETESİ

Uğur Akkuş'tan eski eşi Gonca Derin'e tehdit dolu sözler Sosyetik aşçı, yakışıklı avukata abayı yaktı Tanyeli'den sağlığını merak edip ziyaret edenlere soğuk duş Serenay Sarıkaya'dan 25 milyon TL'lik yeni anlaşma Dilan Çiçek Deniz ve Rafael Cemo Çetin evlilik sorularından kaçtı 'Kilo vereceğim derken ölüyordum' diyen Demet Akalın zor günlerini anlattı