Bayram lezzetleri kiloya dönüşmesin!..
Bayramlar insanları birbirine bağlayan, tatlı telaşların olduğu keyifli zamanlardır. Bugünleri, keyifli hale getiren en önemli unsurlardan biri de pişen lezzetli yemekler… Bu lezzetlerin sıkıntıya dönüşmemesi için yediklerimize dikkat etmeliyiz.
Sözcü'de yer alan habere göre Kurban Bayramını daha rahat geçirmenizi sağlayacak birkaç öneri Diyet Uzmanı Figen Fişekçi Üvez’den geliyor…
Bayram hazırlıkları sırasında genellikle öğünlerimizi kaçırır, uzun bir açlıktan sonra yemek yemek durumunda kalırız. Bu durum metabolizmanın ve kan şekerinin düzensizleşmesine neden olur. Mutlaka hafif de olsa bir kahvaltı ve ara öğünlerde kabukla yenilebilecek lifli meyveler tercih etmeli ve su tüketimine dikkat etmeliyiz.
Kurban bayramının en çok yapılan yiyecekleri et, pilav ve tatlılardır. Kırmızı et iyi kalitede protein içerir. Bunun yanı sıra demir, çinko magnezyum, B12 vitaminlerinden zengindir; fakat lif ve C vitamini açısından desteklenmesi için mutlaka etleri servis ederken yanında ya salata ya sebze garnitür ya da zeytinyağlı sebze yemekleri bulundurmalıyız. Bu sayede sindirime de yardımcı oluruz.
Özellikle şişmanlık, diyabet, kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon gibi kronik hastalıkları bulunan kişiler kolesterol ve doymuş yağ içeriği yüksek olan kırmızı etleri yağsız olarak tüketmeli, bayramda sadece 1 veya 2 gün, miktarı günde 100 gramı geçmemelidir. Eğer gut hastalığı varsa bu miktar sadece 60 g (2 köfte kadar) olmalıdır. Böylelikle kalp çarpıntısı, tansiyon, kabızlık, reflü gibi sağlık sorunlarının oluşumunu da engellemiş oluruz
Et yemeklerinin yanında servis edilen beyaz pilav glisemik indeksi (bir besinin kan şekerini yükseltme hızı) yüksek olması sebebiyle insülin ihtiyacını artıracaktır. Bu durum da başta şeker hastaları olmak üzere bir çok kronik hastalığı olanlar için sakıncalıdır. Beyaz pilava alternatif sebzeli bulgur pilavı veya tam buğday ekmeği tercih edebiliriz.
Kalori ve glisemik indeksi yüksek hamur tatlıları yerine daha hafif sütlü veya meyveli tatlılar veya taze meyve tüketerek vücuda vereceğimiz ağır yükü biraz da olsun azaltmış oluruz.
Bu dönemde bol su içmeye ve hareketliliğinizi tansiyon kontrolüne dikkat ederek artırmaya özen göstermelisiniz.
Bayram hazırlıkları sırasında genellikle öğünlerimizi kaçırır, uzun bir açlıktan sonra yemek yemek durumunda kalırız. Bu durum metabolizmanın ve kan şekerinin düzensizleşmesine neden olur. Mutlaka hafif de olsa bir kahvaltı ve ara öğünlerde kabukla yenilebilecek lifli meyveler tercih etmeli ve su tüketimine dikkat etmeliyiz.
Kurban bayramının en çok yapılan yiyecekleri et, pilav ve tatlılardır. Kırmızı et iyi kalitede protein içerir. Bunun yanı sıra demir, çinko magnezyum, B12 vitaminlerinden zengindir; fakat lif ve C vitamini açısından desteklenmesi için mutlaka etleri servis ederken yanında ya salata ya sebze garnitür ya da zeytinyağlı sebze yemekleri bulundurmalıyız. Bu sayede sindirime de yardımcı oluruz.
Özellikle şişmanlık, diyabet, kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon gibi kronik hastalıkları bulunan kişiler kolesterol ve doymuş yağ içeriği yüksek olan kırmızı etleri yağsız olarak tüketmeli, bayramda sadece 1 veya 2 gün, miktarı günde 100 gramı geçmemelidir. Eğer gut hastalığı varsa bu miktar sadece 60 g (2 köfte kadar) olmalıdır. Böylelikle kalp çarpıntısı, tansiyon, kabızlık, reflü gibi sağlık sorunlarının oluşumunu da engellemiş oluruz
Et yemeklerinin yanında servis edilen beyaz pilav glisemik indeksi (bir besinin kan şekerini yükseltme hızı) yüksek olması sebebiyle insülin ihtiyacını artıracaktır. Bu durum da başta şeker hastaları olmak üzere bir çok kronik hastalığı olanlar için sakıncalıdır. Beyaz pilava alternatif sebzeli bulgur pilavı veya tam buğday ekmeği tercih edebiliriz.
Kalori ve glisemik indeksi yüksek hamur tatlıları yerine daha hafif sütlü veya meyveli tatlılar veya taze meyve tüketerek vücuda vereceğimiz ağır yükü biraz da olsun azaltmış oluruz.
Bu dönemde bol su içmeye ve hareketliliğinizi tansiyon kontrolüne dikkat ederek artırmaya özen göstermelisiniz.