Bilanço çok ağır!..

TŞOF Başkanı Apaydın, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'deki en büyük sorunlardan birinin trafik kazalarında kaybedilen canların yanında büyük bir ekonomik kaybın da yaşanması olduğuna işaret ederek, "Ülkemizde maalesef trafik kazalarında can ve mal kaybımız çok büyük olmaktadır. 10 yılda 10 milyar lira sadece kazalarda yaşanan maddi kaybımız var. Buna yitirdiğimiz canlarımızın, sakat kalan vatandaşlarımızın ekonomik kayıpları ve katkıları dâhil değildir" açıklamasında bulundu.

Apaydın, Türkiye'de 2012 yılının ilk altı ayında meydana gelen 162 bin trafik kazasında bin 463 kişi hayatını kaybederken, 116 binden fazla vatandaşın da yaralandığını belirterek, "Altı ayda meydana gelen kazalarda aynı zamanda yaklaşık 623 milyon lira değerinde maddi hasar meydana geldi. 2002-2011 yıllarındaki maddi kaybımızın toplamı ise 9 milyar 802 milyon lirayı aşmaktadır. Bu rakam kaybettiğimiz canlarımızın, çalışırken özürlü hale gelen vatandaşlarımızın uğradığı kayıplar dâhil değildir. Bu kayıplarımız yatırıma dönüşmüş olsaydı 2 milyon liradan 10 derslikli 4 bin 900 okul, 1 milyon 200 bin liradan 8 bin 166 adet 200 kişilik öğrenci yurdu, 25 bin metrekare alana sahip 30 milyon liradan 327 adet Hastane, kilometresi 2 milyondan 4 bin 500 kilometre Duble Yol yapılabilirdi" ifadelerini kullandı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla hazırlanan Karayolları Trafik Güvenliği 10 Yıllık Eylem Planı'yla kazaların azaltılmasının ve sağlıklı bir trafik alt yapısının oluşturulmasının amaçlanmasını memnuniyetle karşıladıklarını vurgulayan Apaydın, "Eylem planının temelini eğitim oluşturuyor. Bizde TŞOF olarak en fazla kaza olan illerimizden başlattığımız eğitim seminerlerimize bayramdan sonra devam edeceğiz. Sürücülerimizin kaza oranlarının düşürülmesi için şoförlük mesleğinin standart çalışmalarının hazırlıklarını da hızlandırdık" değerlendirmesinde bulundu.

Apaydın, trafik kazalarının yüzde 98'inin insan faktöründen kaynaklandığına dikkat çekerek, şunları kaydetti:

"Yaz aylarının başlamasıyla trafikte 3- 4 kat artan yoğunluğun da trafik kazalarının artışına neden olmaktadır. Aşırı sıcaklardan dolayı aracımızı kullanırken dikkatimiz daha çabuk dağılır. Bir de gideceğimiz yere ulaşmak için acele edersek kaza yapma oranımızda 3-4 kat artıyor. Sıcaklardan eriyen asfalt, aşırı yağış alan yörelerde ani heyelan olayları ve yol yapım çalışmaları ile sayıları azalsa da kazaların çok olduğu kör nokta dediğimiz yerlerin sürücüler açısından tehlike yarattığı bir gerçektir. Gideceğimiz yolun şartlarını da iyi tahlil etmemiz, aracımızın bakımına verdiğimiz önem gibi yolun durumuna da dikkat etmeliyiz. Ama ne olursa olsun sürücülerimiz hız kurallarına uymalı, yorgun-uykusuz yola çıkılmamalı ve en önemlisi acele edilmemelidir."