Bodrum'un prensinden müziğe tedavi molası!
Bodrum'da yaşayan Ferdi Özbeğen'in hastalığı metastaz yapmış. Özel bir ilaç kürü uygulanıyor şu aralar. "Bu yaz deniz ve eğlence beklesin hele" diyor
Genel Yayın Yönetmenimiz Erdal Abi (Şafak) yazlık görev taksimatını yaparken "Bütün kış Doğu- Güneydoğu dolaştın. Artık Ege kıyılarına vur kendini haydi" dedi. "Seçimleri yazlık bir köşede izlersen ilginç detaylar çıkar. Sonra 3- 4 hafta Çanakkale’den, Fethiye’ye kadar devriye gez. Hem ana gazeteye hem bölge eklerimize haber köprüsü kur" diyerek de bitirdi talimatını. "Allah verdi 2 göz" diyerekten savurdum kendimi ilk durak Bodrum’a. Torba’dan nabız yoklamaya başlayacaktım ki bir eksiklik çarptı gözüme. Ferdi Özbeğen olmadan bu şirin tatil köyü eksik ve köhne kalıyordu sanki. "İnmiyor buralara, rahatsız" dediler canım sıkıldı. Hemen istihbarat yaptım, buldum, konuştum, yanında MOLA verip durumunu bizzat kendinden öğrendim dün.
GERÇEK DOST BİRİKTİRMİŞİM
Abi daha geçen yıl Torba Sanatevi’nde, Gülveren Dede yatırının hemen yanındaki masada oturup dertleşmiştik. "Prostat kanseriydim ama metastaz yapıp akciğerime sıçradı. Şimdi pimi çekik el bombası gibi yaşıyorum" demiştin.
- Ama parmaklarım sıkı sıkıya pimin üzerinde duruyordu Savaş’ım.
Ne oldu peki?
- Aslında kimseyi üzmek, kendi dertlerimle sevenlerimin canını sıkmak istemiyorum. Ama senle aynı kulübün üyesiyiz. Hastalığa karşı dimdik duruyoruz şükür ki.
Yeni tedaviler mi var?
- Var bir şeyler. Sol omuz başıma ve başıma da metastaz yapmış. Işın tedavisi bitti, özel bir ilaç kürü uygulanıyor şimdi. 20 kilo kaybettim, delikanlı gibi oldum oh. Bu yaz deniz, güneş, eğlence bekleyiversin hele.
"Vefa arıyorum, dost arıyorum" diye yıllarca inlettin ortalığı şarkınla. İkisi de fazlasıyla varmış bak şu gelip giden dostlarına.
- Demek ki gerçek dostlar biriktirmişim. Ali Poyrazoğlu, Fatih Ürek, Lusi, Zeynep hep yanı başımda. Güzel yürekli kardeşim Seda Sayan her hafta programından selamı, sevgi sözcüklerini eksik etmiyor.
HEMEN İYİLEŞ!..
Bodrum, prensini, Ferdi Özbeğen’i bekliyor. Hemen iyileş, muhabbet, gırgır, kahkahalar başlasın yine çabuuuk.
- (Kahkaha atıyor) Alt yazı geçsin o zaman. Ferdi geliyor, aaaaz sonra ha ha haaa!..
(Gülerek)
Pavyona nasıl düştün?
- Ailem Girit’ten göçmüş. Babam geldiği gemiye arabasını yüklemiş. Sonra o arabayla VIP taksiciliği yapmış. Derken bir araba bir araba daha bir filo kurmuş kendine. Ben bu refahın, varlığın içinde büyüdüm. O zaman evlerde müzik seti, şu bu yok. Hemen hemen her hanede bir iki çalgı var bunları çalanlar var. Bana da önce akordeon alındı. Kendi kendime bir şeyler çalarak başladım. İzmir’in en iyi kolejlerinden birinde okudum. Hem kendi okulumun öğrenci birliği başkanı hem de tüm lise başkanlarının başkanıydım. Başvekil Adnan Menderes gelir ben çıkar konuşurum. Milli Eğitim Bakanı gelir yine beni sürerlerdi önüne. Sonra iktisadı kazandım. 2’nci sınıfa geçme hediyesi olarak piyano aldılar.
E DÜŞ ARTIK...
Hâlâ pavyona düşemedin hocam?
- İşte o günlerden birinde babam kalp krizi geçirip aniden öldü. Arabalar borca harca gitti ve durumumuz sıkıştı. Anacığıma alıştığı yaşamı sürdürebilmesi için okulu bıraktım ve orkestra kurup pavyonlara başladım.
Evlenmedin, hiçbir kadınla da adın çıkmadı. Böyle mi tercih ettin?
- Evlilik düşünmedim. Bu kurum bir süre sonra sıkıntılı dönemlere giriyor. Erkeklerin poligam (çok eşli) oluşu karşımıza samimiyetsiz bir tablo çıkarıyor.
Ya kadınlar?
Kadın ruhunu şarkılarım sayesinde çok iyi öğrendim. Bugün Ferdi Özbeğen olmamda kadın müzikseverlerin rolü 1 numaradır.
Piyano, bomba gibi infilak etti
Çok sevdiğim hikâyelerinin başında "infilak eden piyano" olayı gelir. Bir tekrar geçsene onu...
- Hadi dur anlatayım da ben de güleyim. Ben İzmir’de pavyonlarda başladım mesleğe. Sayanora ilk durağımdı. O zaman piyano bulmak çok zor. Kordon’da bir Levantinin evinde bulduk. 500 lira verdik aldık. Pavyon sahnesine yerleştirdik ama akort bozulmuş. Bir akort ustası geldi tamire. "3 saat sonra sahnem var, çabuk ol" dedikçe adam darlanarak bitirdi işini. O aceleyle telleri çok fazla germiş.
Eyvah çok tehlikeliii!..
- Normalinde bile 7 ton gerilim var o tellerde. Tam şarkımın ortasında piyano infilak etti, bomba gibi. İçindeki o teller, ağaç tokmaklar şarapnel gibi yayıldı çevreye. Yaralananlar oldu. Nota sehpası önümdeydi, kalkan gibi korudu başımı.
Savaş AY