Bohçacılara ve Hacivat Sakallılara dönüp bakın!
Türk Sanat Müziği'nin Diva'sı Bülent Ersoy, geçtiğimiz cuma akşamı Günay'ın sahnesindeydi.
O gece giydiği kıyafeti Gülşah Saraçoğlu dikmiş, Saraçoğlu ve ekibi 10 gün boyunca seferber olmuş ve bu kıyafeti hazırlamış..
Gazeteleri alıyorsun, medya sazı eline alıp çalmaya başlamış!
Dün gece Bülent Ersoy'un giydiği kıyafet Paris moda haftası'nda sergilenmiş, 2014 yılında tanıtılmış, bimem kimin modeliymiş falan filan...
Vay sen misin bu kıyafeti giyen!...
"Ne yaptın sen Diva"dan başlayıp, "taklit"e kadar "başarısız kopya" oluşundan tutun da "çakma" tabirine kadar yazılan bir araba laf!...
Yahu hanımlar, beyler...
Bu memlekette bu ünlü modacılardan giyinen hatunlar...
O dünyaca ünlü defilelerin ardından basılan ve bütün Dünya'da satılan kalın ciltli "Moda" mecmualarına bakarak model seçip giyinmiyor mu?
Bu yıllardır böyle değil midir?.
Dünyaca ünlü defileler, moda haftaları yapılıp, ardından da basılan o kalın ciltli moda mecmuaları basılarak dünyadaki tüm modaevlerinin yararlanması piyasaya sürülmüyor mu?
İsteyen ya bu mecmualardan veya dergilerde model seçer giyer yahut diktirir.
Zevkli ve gusto sahibiyse, kendi modelini kendin belirler, diktirir giyer.
Şayet, modacısı biraz bilgi ve zevk sahibiyse onun tasarladığı kıyafeti giyersin.
Bunu kişinin keyfi bilir, bu keyfinin devamında sana kimseye "başarısız kopya" veya "taklit" demek, bana göre son derece yanlış bir tespit olur.
Sebebine gelince; Türkiye'de birkaç kişi haricinde, Dünya moda sektörü içerisinde gerek üretim, gerek tasarım olarak ne kadar söz sahibidir?
Zaten Dünya'nın en büyük sektörlerinden biri olan moda sektörüne; Bohçacılıktan gelmiş, "ilik" dahi açmayı bilmeyen, düğme dikmekten aciz sadece usta-çırak ilişkisi içinden gelmiş veya birilerinin özellikle "eski kabadayıların" maddi desteği ile atölye açıp kendini "büyük tasarımcı ve modacı" zannedenlerle, ne idüğü belli olmayan adeta mantar gibi türeyen sağı-solu müteharrik "hacivat sakallılarla" Dünya çapında ki bu sektörde ne kadar söz sahibi olabiliriz? buraya girmek o kadar kolaymıdır?..
Hal böyle olunca, dikilen kıyafetlere "çakma" veya "taklit" demek büyük hata değilmidir?
Türkiye'nin en büyük modacılarının başında gelen Canan Yaka; kızının gelinliğini diktiğinde Chanel defilesinde Karl Lagerfeld'in 2014 gelinlik modelinin kopyası değil mi?
Şimdi buna kalkıp ta "başarısız kopya" ya da "çakma" dersek, gülünç duruma düşereriz..
Çünkü Türkiye'de moda Dünyası ezelden beri hep böyledir ve böyle de ilerler.
Bülent Ersoy'da gitmiş Gülşah Saraçoğlu'na kıyafet diktirmiş.
Modeller içinden bu kıyafeti seçmişler; Gülşah Saraçoğlu'da gitmiş, parayı bastırıp, Chanel'in kumaşını Nişantaşı'ndaki sayılı kumaş mağazalarından alıp, moda kitaplarından beğendikleri kıyafeti dikmiş. ne yapsaydı yani, Nur Yerlitaş gibi Çin'den gelen kumaşları alıp Bülent Ersoy'u kazıklasamıydı?
Nur Yerlitaş, Sibel Can'a, Bülent Ersoy'a, ve Sevim Emre'ye aynı model kıyafeti dikdiği zaman kimsenin sesi çıkmıyor! Gülşah Saraçoğlu hiç değilse böyle bir hata da yapmamış...
Nur Yerlitaş'ın Osmanbey'de ve Tahtakale'de Çin'den gelen ve metresini 10 TL'ye aldığı kumaşları, binlerce liraya Ajda Pekkan'a kakalayıp, ardından da aynı kumaşla Küçük Ceylan'la pişti yapmadı mı?
Ajda Pekkan'a giydirdiği kıyafetlerin kumaşlarının tümü Osmanbey'deki Kaptan Kumaş'tan değil mi?
Kaptan Kumaş mallarını Çin'den getirtiyor mu?
Geçen sene Küçük Ceylan "Ajda Pekkan'la pişti olduk" diye bas bas niye bağırıyordu?
Muazzez Abacı'yla olan konserinde Ajda Pekkan'ın üzerindeki çiçekli kumaş'ın aynısından Küçük Ceylan'ın da sahne kıyafeti var.
Modeller farklı, kumaşlar aynı!
Sibel Can'ın üzerindeki kıyafete bakın. O da zamanında Nur Yerlitaş'ın Thierrry Mugler'in modelinden esinlenerek diktiği kıyafet. Allah'tan kumaş ve materyal Çin malı değil de, şimdi ben ortaya çıkarıyorum. Şimdi siz Sibel Can'ın üzerindeki kıyafete "çakma" diye bilirmisiniz?
Sibel Can'da Ajda Pekkan'da Ceylan'da aynı durum yaşandığında kimse görmüyor ama söz konusu Bülent Ersoy olunca işin rengi değişiyor ve kendinizi gülünç duruma düşürüyorsunuz!
Ancak, Türkiye'de magazin basınının büyük bir bölümü ulaştırma elemanlarınından magazin gazetecisi olduğu için, moda sektöründeki bu gerçeği maalesef bilmiyor!
Sacit ASLAN
Tüm yazılarını göster