Çocuklarda iştah problemi..

Çocuklarda iştah problemi..

Çocuğunuzu zorlamadan yemeğe teşvik edin, beslenme güçlüğünü önleyin...

İştahsız çocuklardaki beslenme güçlüklerini sınıflandırarak çözmeyi hedefleyen Çocuklarda Beslenme Güçlüklerinin Tanımlanması ve Yönetimi Programı (IMFeD: Identification and Management of Feeding Difficulties) Türkiye'de ilk defa tanıtıldı.

İştahsız çocuklardaki beslenme güçlüklerini sınıflandırarak çözmeyi hedefleyen, ve hekimlerin çocuklardaki beslenme problemlerini kolay teşhis edebilmesi için Abbott'un destekleriyle geliştirilen IMFed (Çocuklarda Beslenme Güçlüklerinin Tanımlanması ve Yönetimi) Programı Türkiye'de de büyük ilgi gördü. Çocuklarda iştahsızlık konusunda yeni bir bilimsel yaklaşım olarak değerlendirilen IMFeD Programı, çocuğun beslenmesinde hedefin eksiksiz beslenme olması gerektiğini savunuyor.
 
FİZİĞİ İYİ OLSA DA YEMİYOR

Anne veya bakıcıların çocuğu beslerken karşılaştığı ve çocuğun yemek yeme sürecini olumsuz etkileyen herhangi bir durum beslenme güçlüğü olarak kabul ediliyor. Dünya genelinde yapılan bazı çalışmalara göre anne ve babaların yüzde 50-60'ı fiziki durumu iyi olan çocuklarında beslenme güçlüğü ile karşılaştıklarını belirtiyor.
 
Çocuklardaki beslenme güçlüğü, kalori ve besin alımını olumsuz etkileyerek uzun dönemde olası fiziksel ve psikolojik komplikasyonlara neden olabiliyor. IMFed Programı'ndan önce pediyatri uzmanlarına yönelik hazırlanan ve çocukta beslenme güçlüğünün nedenini ortaya çıkaran herhangi bir teşhis aracı bulunmuyordu. Araştırmalara göre Türkiye'de annelerin %58'i çocuklarında beslenme güçlüklerinden şikayetçi oluyor ve bu yüzden sağlık çalışanlarına başvuruyor.
 
KÜÇÜK ÇOCUK GÖZDEN KAÇIYOR

Türk Pediyatri Kurumu'nun desteklediği IMFeD Programı'nın Türkiye ayağında, çocuklarda iştahsızlık konusunda Türkiye'den ve yabancı uzman hekimler birlikte çalışıyor.
 
Zirveye katılan George Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Benny Kerzner, ailelerin, çocuklarının yemek yememesinden duydukları endişenin ciddiye alınmasının gerektiğinin altını çizdi. Şimdiye kadar iştahsızlık sorunun belirlenmesi ve yönetilmesi için sistematik bir yaklaşımın bulunmadığını kaydeden Prof. Dr. Kerzner, IMFed'in doktorlar için kullanımı oldukça kolay bir araç olduğunu belirtti.
 
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof Dr. Benal Büyükgebiz, çocuklardaki beslenme sorunlarının sınıflara ayrıldığına değinerek, "Çocukta hangi beslenme güçlüğü olduğunu doğru analiz etmek doğru çözümleri sunabilmek açısından büyük önem taşıyor. İştahsız olan ya da yanlış beslenen bir çocuğu sağlıklı beslenmeye yönlendirirken zorlamak yerine ailecek doğru davranış biçimlerinin benimsenmesi ve eksiksiz beslenmenin sağlanması çocuğun fiziksel ve psikolojik gelişimi açısından olumlu sonuç veriyor" dedi. Prof. Dr. Büyükgebiz, küçük çocuklarda beslenme güçlüğünü engelleyebilmek için, her sorunun özel bir dikkat ve itina ile yönetilmesi gerektiğini altını çizdi.
 
YEMEK SEÇEN ÇOCUK

Yurt dışı ve yurtiçinden bir çok araştırmacı bilim adamının katkısıyla hayat bulan IMFeD Programı, beslenme problemi olan çocukları 6 kategoriye ayırıyor: Birinci kategoride yer alan “yemek seçen çocuklar”; belirli tat, kıvam, koku ve görüntüye sahip yiyecekleri reddediyor ve zorlandıkları takdirde aşırı tepki gösteriyorlar. Uzmanlar, bu çocukları zorlamanın değil teşvik etmenin gerektiğine değiniyor.

İkinci kategoriye giren "iştahsız ve hareketli çocuklar" ise yemek yemeye karşı ilgisizler ve kolay doyuyorlar. Dikkatleri çabuk dağılan bu aşırı enerjik çocuklar, bir an önce masadan kalkmak istiyorlar. Bu tipte, sofrada keyifli yemek ritüelinin yüceltilmesi, yemek disiplini ve dikkat terbiyesi başvurulması gereken yollar olarak belirtiliyor.

"İştahsız olarak değerlendirilen normal çocuk" ise diğer kategorilerin aksine aslında ihtiyaç duyduğu kadar yemek yiyen sağlıklı bir çocuk portresi çiziyor. Normal olarak sevdiği ve sevmediği bazı besinler olan bu çocuk tipi, annesi tarafından daha çok yiyen başka çocuklar ile karşılaştırıldığı için yanlış bir şekilde iştahsız olarak değerlendiriliyor. Bu çocuklarda, doktorların aileye güven vermesi ve ailenin rahatlatılması yüksek önem taşıyor.
 
YEMEKTEN KORKAN ÇOCUK

Beslenmeye karşı şiddetli direnç gösteren, ağlayan ve ağızlarını açmayı reddeden çocuklar ise “yemek yemekten korkan çocuk” kategorisine giriyor. Bu çocuklar yemek yememek için ellerinden geleni yapıyor. Bu çocuklar için kademeli duyarsızlaştıma yöntemi iyi sonuç veriyor. Gerekli durumlarda, beslenmelerini eksiksiz bir destek ile tamamlamak gerekiyor.

"Organik hastalığa bağlı iştahsız çocuk" sınıfında yer alan çocuklar için iştahsızlık, bilinmeyen başka bir sorunun göstergesi olarak ortaya çıkıyor. Bu çocukların iştahsızlıklarının altında yatan esas sorunu bulmak çocuğun sağlığı açısından büyük önem taşıyor.
 
Son olarak, genel anlamda içe kapanık ve keyifsiz çocuklar "iştahsız ve içine kapanık çocuk" sınıfına dahil ediliyor. Bu tür çocukların iştahsızlıklarının temelinde çoğu zaman anne-baba ayrılığı veya kendisine bakan kişilerden yeterince ilgi görememe gibi problemler yatıyor. Bu durumlarda ebeveyn/bakımveren – çocuk ilişkisini ayrıntılı biçimde ele alıp olumsuzlukları gidermek gerekiyor.
 
İŞTAHSIZLIK GELİŞİMİ ÖNLÜYOR

Uzun süren beslenme güçlüğü; yeterli derecede gelişememeye, iştahsızlığa ve ciddi fiziksel sonuçlara yol açabiliyor. Araştırmalar aynı zamanda endişeli anne ve babaların zorlayıcı beslenme methodlarına başvurmaları sonucunda çocuk ile aralarında duygusal problemler yaşayacaklarını gösteriyor.

Abbott Türkiye, IMFeD Programı ışığında çocuklardaki beslenme güçlükleri ile ilgili doktor ve eczacılar ile işbirliği içerisine girerek iştahsızlık ve beslenme güçlükleri ile ilgili eğitimler planlıyor.

Bu program ile çocukları beslenme alışkanlıklarına göre sınıflandırırken, bir çocukta birden fazla beslenme güçlüğüne rastlanabileceğini de unutmamak gerekiyor. Herhangi bir beslenme güçlüğü ile karşılaşıldığında, çocuğun eksiksiz beslendiğinden emin olunmasını sağlayacak bir gıda takviyesini seçmek gerekiyor. Eksiksiz beslenme, çocukların büyüme ve gelişimi için gereken tüm makro ve mikro besin gruplarının, gereken miktarlarda alınması ile sağlanıyor.

AKŞAM İNTERNET SİTESİ



'Kilo vereceğim derken ölüyordum' diyen Demet Akalın zor günlerini anlattı Hakan Uzan’ın eski eşiyle ilgili şaşırtan gelişme Melis Sezen'in acil alışverişi Ahsen Eroğlu'ndan "Bana benziyor" diyen Farah Zeynep Abdullah'a yanıt Uzun süredir setlerden uzak olan Eda Ece favori dizisini açıkladı Momo Beach'in patronuna 100 milyonluk boşanma davası