Çocukların Cinsel Konulara İlgisi
Çocukların Cinsel Konulara İlgisi
Bu dönemde, ilk aşama çocuğun kendi cinsiyetinin bilincine varmasıdır. Çocuklar kendi cinsiyetlerini keşfetmelerine paralel olarak karşı cinsi keşfetmeye çalışır ve karşı cinsle kendi cinsleri arasındaki farklılıkları inceler. Bu dönemdeki ikinci aşamada çocuklar cinsel kimliklerine sahip çıkmaya başlar. Kız çocuklarının sürekli elbise ve etek giyme konusundaki ısrarları, erkek çocuklarının külotlu çorap giymeye karşı dirençleri cinsel kimlik davranışlarının belirgin örnekleridir.
Çocuğun gelişimiyle ilgili her konuda olduğu gibi, cinsiyetin keşfedilmesi ve cinselliğe ilgi konusunda da çocuklar arasında bireysel farklılıklar vardır. Kimi çocuk iki yaşında bu konulara ilgi duymaya başlarken, kimisi dört yaşına doğru ilgi duymaya başlar. Çocuğunuzun cinsiyetini keşfetmeye başladığı dönemde olduğunu hem davranışlarından, hem de sorduğu sorulardan anlayabilirsiniz. Eğer çocuğunuz, aşağıdaki maddelere uygun davranıyorsa, kendi cinsiyetini ve karşı cinsi tanımaya çalıştığı bir dönemdedir;
çıplak dolaşmaktan hoşlanıyorsa,
aynanın karşısında soyunup, kendini seyrediyorsa,
cinsel organıyla oynuyorsa,
kendi kendini uyarıyorsa (mastürbasyon),
karşı cinsten çocuk ve yetişkinlerin bedenlerine ilgi duyuyor ve onları ellemeye çalışıyorsa,
karşı cinsten kişileri çıplak görmeye çalışıyorsa,
kendi cinsinden veya karşı cinsten kişilerle dudaktan öpüşmek istiyorsa,
televizyonda, dergi ve gazetelerde yer alan, cinselliğin ön plana çıktığı resim ve sahnelere diğerlerinden daha fazla ilgi duyuyorsa,
cinsiyet farklılığının ortaya çıktığı oyunlara ilgi duyuyorsa ve
karşı cinsi tanımak, karşı cinsle kendi cinsi arasındaki farklılıkları ve insanların nasıl ürediğini öğrenmek amacıyla aşağıdaki örneklere benzer sorular soruyorsa;
ben dünyaya nasıl geldim?
kızların neden pipisi yok veya erkeklerin neden pipisi var?
kızlar neden toka takar?
erkekler neden etek giymez?
annelerin neden bıyıkları yoktur?
babalar neden ruj sürmez?
kızlar neden ayakte çiş yapamaz?
ANNE-BABALARIN CİNSELLİKLE İLGİLİ TUTUMLARI
Anne-babaların çoğu cinsel kimliğini bulmaya çalışan bu yaş dönemi çocuğun davranışları ve sorduğu sorular karşısında bocalar. Her anne-baba kendi eğitimine, sosyo-kültürel düzeyine, aile yapısına, ahlaki değerlerine ve inançlarına uygun olarak çocuğun sorularını yanıtlar ve davranışlarına tepki gösterir. Anne-babaların bu konuyla ilgili tutumlarını aşağıdaki gibi gruplandırabiliriz;
Baskılayıcı - yasaklayıcı tutumlar
Cezalandırıcı tutumlar
Hoşgörülü - bilgilendirici tutumlar
Pekiştirici tutumlar
Baskılayıcı - yasaklayıcı tutumlar:
Bazı anne-babalar, çocuğun cinsellikle ilgili konuşmasının, bu konuyla ilgili soru sormasının yanlış olduğunu düşünürler. Bu düşünce, toplumumuzda halen cinselliğin bir tabu olarak algılanmasından kaynaklandığı gibi, cinsellikle ilgili konuların üzerinde fazla durulmasının ve cinsellikle ilgili davranışların çocuğa zarar verdiği inancından da kaynaklanır. Bu düşünceye sahip anne-babalar, çocuğun cinsellikle ilgili sorduğu sorulara bazen çocuğu azarlayarak yüzeysel cevaplar verirler, bazen de çocukların bu tip sorular sormaması gerektiğini ve cinsellikle ilgili konuşmanın ayıp olduğunu ifade ederler. Bu tutumu benimseyen anne-babaların birçoğu çocuğun cinsel kimliğini kazanma sürecinde sergilediği davranışları baskılar. Örneğin, kız çocuğunun etek giymesine izin vermez veya etek giydiğinde bacaklarını açmaması konusunda onu uyarır; erkek çocuğun çıplak dolaşmasına ve cinsel organına bakmasına izin vermez. Bu tutumu sergileyen anne-babaların kız çocuklarına, erkek çocuklarına oranla daha fazla yasaklama getirdikleri gözlenir. Cinselliğe ilişkin baskılayıcı tutumu olan anne-babaların çocuğun kendi kendini uyarma (mastürbasyon) karşı gösterdiği tepki de sert olur. Anne-baba, çocuğun cinsel organına bakmasını ve ellemesini, kendi kendini uyarma davranışını sert tepkilerle engeller, yasaklar. Bu yasağın sebebi genellikle, anne-babanın cinsellikle ilgili tabularından ve çocuğun ileride cinselliğe aşırı düşkün biri olmasından korkmasından kaynaklanır.
Cezalandırıcı tutumlar:
Cezalandırıcı tutumu olan anne-babalar çocuğun cinselliğini keşfetmesini baskılamakla yetinmez, cinsellikle ilgili davranışlarını cezalandırırlar. Örneğin; karşı cinsten kişilerin bedenlerini ellemeye çalışan çocuğa odasından çıkmama cezası verirler. Bu tutumu benimseyen anne-baba çocuğun kendi kendini uyarmasına (mastürbasyon) çok ağır cezalar verebilir; cinsel organıyla oynayan çocuğun cinsel organının kibritle yakılması veya çocuğun dövülmesi gibi cezalar maalesef halen uygulanmaktadır. Bu tip cezalar ailenin, çocuğun psikolojisine ve eğitimine yaklaşımının ne derece sağlıksız olduğunu göstermekle kalmayıp, kendilerinin de cinselliği ne kadar sağlıksız algıladıklarını göstermektedir. Bu tablonun en trajik yanı ise, bu tip ağır cezaların sadece kırsal kesimde değil, büyük kentlerde ve eğitimli anne-babalar tarafından da uygulanıyor olmasıdır. Baskılayıcı-yasaklayıcı ve cezalandırıcı tutumlar bazen çocuğun cinsel konulara olan ilgisinin azalmasına neden olabilir. Cinsellikle ilgili davranışlara verilen cezalar çocuğun ergenlik ve yetişkinlik döneminde önemli psikolojik sorunlar yaşamasına neden olabilir. Cinselliğini keşfetmeye çalıştığı dönemde baskılanan veya cezalandırılan çocuk, ileri yaşlarında karşı cinsle ilişkiye girmekten korkabilir, cinsel sorunlar yaşayabilir, cinselliğini yaşamaktan zevk almayabilir veya cinselliğini yaşamaktan suçluluk duyabilir. Yetişkin kadın ve erkeklerdeki cinsel sorunların altında, çocuklukta cinselliğe ilişkin geliştirilen duygu ve düşüncelerin ve edinilen tutumların çok büyük etkisinin olduğu görülmektedir.
Hoşgörülü - bilgilendirici tutum:
Bu tutumu benimseyen anne-babalar çocuğun sorduğu sorulara, çocuğun içinde bulunduğu yaş dönemine uygun yeterli bilgi verirler. Çocuğun cinsel konulara olan ilgisini hoşgörüyle karşılar, bu konuda çocuğa yasaklama getirmez ve çocuğun davranışlarını cezalandırmazlar. Çocuğun cinsellikle ilgili davranışlarının aşırıya kaçtığını düşündükleri zamanlarda dikkatini başka bir yöne çekmeye çalışırlar. Diğer zamanlarda ise çocuğun bu tip davranışlarını görmezden gelerek pekiştirmemeye çalışırlar. Çocuğun cinselliğine ilişkin en sağlıklı tutum hoşgörülü-bilgilendirici tutumdur.
Pekiştirici tutumlar:
Bazı anne-babalar, çocuğun cinselliğe ilişkin sorularına yaş dönemine uygun olmayan fazla ayrıntılı yanıtlar verirler. Çocuğun yetişkin bedeniyle ilgili merakını gidermek için yanında çıplak dolaşır, çocukla çıplak banyo yaparlar. Çocuğun cinselliği yadırgamaması, cinselliği doğal karşılaması için yanında cinsel ilişkiye giren aileler bile vardır. Bu çeşit davranışlar, hazır olmadığı bir dönemde çocuğun kafasını karıştırır. Ayrıca çocuğun cinselliğe ilişkin merakını artırır veya gereksiz yere çok erken dönemde uyarılmasına neden olur.
Cinsel Konulara İlgi Döneminde Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar
Kendi cinsiyetinin bilincine varmaya ve cinsel konulara ilgi duymaya başlayan çocukların anne-babalarının ve çocuğun ilişkide olduğu diğer aile büyüklerinin çocuğa verdiği mesajlara çok dikkat etmesi gerekir. Mesajlar sözlü veya sözsüz olabildiği için ailelerin yalnızca çocuğa bu konuyla ilgili söyledikleri sözlere değil, davranışlarına, mimiklerine ve ses tonlarına da dikkat etmeleri gerekir. Ailelerin bu konuda dikkat etmesi gereken noktalar aşağıdaki gibi özetlenebilir.
Çocuğun sorduğu sorulara eksiksiz ve yaşına uygun yanıtlar verilmelidir. Soruların yanıtları çocuğun anlamasını engelleyecek kadar uzun ve detaylı olmamalıdır. Sorulara kaçamak yanıtlar verilmemelidir. Çocuğun sorularına alaycı bir tavırla veya utanarak yanıt verirseniz tepkinizden emin olmak için mutlaka size yeniden başvuracaktır. Çocuğunuzun bu konudaki sorularını yanıtsız bırakırsanız veya sağlıksız yanıtlar verirseniz, onun, cinselliğin yanlış, çekinilecek ve hatta bazen suçluluk duyulacak, utanılacak bir şey olduğunu düşünmesine sebep olabilirsiniz. En iyi ihtimalle çocuğunuz, cinselliğin anne-babayla konuşulmayacak bir konu olduğunu düşünecek ve bu konuyu bir daha sizinle konuşmayacaktır. Sizin yerinize minik arkadaşlarına başvurarak sorularını yanıtlamaya çalışacaktır. Bu şekilde edindikleri bilgileri de sizinle paylaşmayacakları için, ne derece sağlıksız bilgiler edindiklerini de öğrenemeyecek ve dolayısıyla bunları düzeltme olanağından da yoksun kalmış olacaksınız. Çocuğunuzun bu dönemde sorabileceği, yaşına ve gelişimine göre değiştirebileceğiniz, örnek soru ve yanıtları aşağıda bulabilirisiniz;
Annelerin neden memeleri var, babaların neden memeleri yok?
Çünkü anneler bebekleri besler. Bebekler doğduğunda annelerin memelerinde süt olur. Bebekler bu sütü içer ve büyür.
Neden senin de benim gibi pipin yok, anne?
Çünkü sen erkeksin ve ben de kadınım. Kadınların pipisi olmaz, erkeklerin pipisi olur.
Ben nasıl doğdum?
Annelerin karnında bebeklerin büyüdükleri bir yuva vardır, sen orada büyüdün ve sonra da annenin karnının altında ve bacakları arasında bulunan bir yerden doğdun.
Çocuğunuzun bu konuya ilgisine ve davranışlarına tutumunuz hem sağlıklı, hem de tutarlı olmalıdır. Bir soruya verilen yanıtla, bir davranışa verilen tepki tutarlı olmalıdır. Cinselliğin ayıp bir şey olmadığını söyleyip, mastürbasyon yaparken yakaladığınızda ona ceza verirseniz cinsellikle ilgili çelişkili duygu ve düşünceler geliştirmesine sebep olursunuz.
Topluluk içinde çocuğunuzun soru ve davranışlarına verdiğiniz yanıt ve tepkilerle, yalnızken verdiğiniz yanıt ve tepkiler paralel ve tutarlı olmalıdır.
Cinsel kimliğini keşfettikten sonra sergilediği davranışlarına engel olmaya çalışmayın. Örneğin, kız çocuklarının bilezik takmasına, sık sık etek giymesine izin verin. Ruj veya oje gibi makyaj malzemesi kullanmasına izin vermek istemiyorsanız bile, bu gibi davranışlarına kısa süreli izin vererek merakını gidermesini sağlayın. Böylece 'yasaklar arzuları doğurur' kuralının işlemesine de engel olmuş olursunuz. Kız çocuğunuzun saçlarını nasıl taranmasını isterse öyle tarayın; en büyük sıkıntılarından biri budur. Erkek çocukların da babalarının tıraş fırçasıyla sabunsuz deneme yapmalarına izin verebilirsiniz. Jiletleri kullanmak için ağabey veya baba olmak gerektiğini hatırlatırsınız, ancak bu kurala uyacaklarından emin değilseniz göremeyeceği bir yere saklarsınız.
Çocuğunuzun cinsel kimliğini sergileme isteğini anlamakta güçlük çekiyorsanız, yukarıdaki maddeyi uygulamakta da zorlanırsınız. Bunun için kendinize bir empati egzersizi uygulamayı deneyin. Bunun için anneler, baba çorabı, babalar da anne çorabı giyebilirler örneğin. Biz yetişkinler karşı cinsin giysilerini giymekten, onlar gibi davranmaktan nasıl hoşlanmıyorsak, çocuklarımız da bundan aynı derecede hoşlanmıyor.
Cinsel kimliğini sergilemeye çalışan çocuğun davranışlarıyla alay etmek, onu suçlayıcı tavırlar sergilemek, kızmak, öfkelenmek veya davranışlarını baskı altına almaya çalışmamak gerekir. Bu tür tepkiler çocukların cinsellikle ilgili yanlış tutumlar geliştirmesine ve kendi cinselliğini sağlıklı yaşayamamasına neden olur.
Çocuğun gelişimiyle ilgili her konuda olduğu gibi, cinsiyetin keşfedilmesi ve cinselliğe ilgi konusunda da çocuklar arasında bireysel farklılıklar vardır. Kimi çocuk iki yaşında bu konulara ilgi duymaya başlarken, kimisi dört yaşına doğru ilgi duymaya başlar. Çocuğunuzun cinsiyetini keşfetmeye başladığı dönemde olduğunu hem davranışlarından, hem de sorduğu sorulardan anlayabilirsiniz. Eğer çocuğunuz, aşağıdaki maddelere uygun davranıyorsa, kendi cinsiyetini ve karşı cinsi tanımaya çalıştığı bir dönemdedir;
çıplak dolaşmaktan hoşlanıyorsa,
aynanın karşısında soyunup, kendini seyrediyorsa,
cinsel organıyla oynuyorsa,
kendi kendini uyarıyorsa (mastürbasyon),
karşı cinsten çocuk ve yetişkinlerin bedenlerine ilgi duyuyor ve onları ellemeye çalışıyorsa,
karşı cinsten kişileri çıplak görmeye çalışıyorsa,
kendi cinsinden veya karşı cinsten kişilerle dudaktan öpüşmek istiyorsa,
televizyonda, dergi ve gazetelerde yer alan, cinselliğin ön plana çıktığı resim ve sahnelere diğerlerinden daha fazla ilgi duyuyorsa,
cinsiyet farklılığının ortaya çıktığı oyunlara ilgi duyuyorsa ve
karşı cinsi tanımak, karşı cinsle kendi cinsi arasındaki farklılıkları ve insanların nasıl ürediğini öğrenmek amacıyla aşağıdaki örneklere benzer sorular soruyorsa;
ben dünyaya nasıl geldim?
kızların neden pipisi yok veya erkeklerin neden pipisi var?
kızlar neden toka takar?
erkekler neden etek giymez?
annelerin neden bıyıkları yoktur?
babalar neden ruj sürmez?
kızlar neden ayakte çiş yapamaz?
ANNE-BABALARIN CİNSELLİKLE İLGİLİ TUTUMLARI
Anne-babaların çoğu cinsel kimliğini bulmaya çalışan bu yaş dönemi çocuğun davranışları ve sorduğu sorular karşısında bocalar. Her anne-baba kendi eğitimine, sosyo-kültürel düzeyine, aile yapısına, ahlaki değerlerine ve inançlarına uygun olarak çocuğun sorularını yanıtlar ve davranışlarına tepki gösterir. Anne-babaların bu konuyla ilgili tutumlarını aşağıdaki gibi gruplandırabiliriz;
Baskılayıcı - yasaklayıcı tutumlar
Cezalandırıcı tutumlar
Hoşgörülü - bilgilendirici tutumlar
Pekiştirici tutumlar
Baskılayıcı - yasaklayıcı tutumlar:
Bazı anne-babalar, çocuğun cinsellikle ilgili konuşmasının, bu konuyla ilgili soru sormasının yanlış olduğunu düşünürler. Bu düşünce, toplumumuzda halen cinselliğin bir tabu olarak algılanmasından kaynaklandığı gibi, cinsellikle ilgili konuların üzerinde fazla durulmasının ve cinsellikle ilgili davranışların çocuğa zarar verdiği inancından da kaynaklanır. Bu düşünceye sahip anne-babalar, çocuğun cinsellikle ilgili sorduğu sorulara bazen çocuğu azarlayarak yüzeysel cevaplar verirler, bazen de çocukların bu tip sorular sormaması gerektiğini ve cinsellikle ilgili konuşmanın ayıp olduğunu ifade ederler. Bu tutumu benimseyen anne-babaların birçoğu çocuğun cinsel kimliğini kazanma sürecinde sergilediği davranışları baskılar. Örneğin, kız çocuğunun etek giymesine izin vermez veya etek giydiğinde bacaklarını açmaması konusunda onu uyarır; erkek çocuğun çıplak dolaşmasına ve cinsel organına bakmasına izin vermez. Bu tutumu sergileyen anne-babaların kız çocuklarına, erkek çocuklarına oranla daha fazla yasaklama getirdikleri gözlenir. Cinselliğe ilişkin baskılayıcı tutumu olan anne-babaların çocuğun kendi kendini uyarma (mastürbasyon) karşı gösterdiği tepki de sert olur. Anne-baba, çocuğun cinsel organına bakmasını ve ellemesini, kendi kendini uyarma davranışını sert tepkilerle engeller, yasaklar. Bu yasağın sebebi genellikle, anne-babanın cinsellikle ilgili tabularından ve çocuğun ileride cinselliğe aşırı düşkün biri olmasından korkmasından kaynaklanır.
Cezalandırıcı tutumlar:
Cezalandırıcı tutumu olan anne-babalar çocuğun cinselliğini keşfetmesini baskılamakla yetinmez, cinsellikle ilgili davranışlarını cezalandırırlar. Örneğin; karşı cinsten kişilerin bedenlerini ellemeye çalışan çocuğa odasından çıkmama cezası verirler. Bu tutumu benimseyen anne-baba çocuğun kendi kendini uyarmasına (mastürbasyon) çok ağır cezalar verebilir; cinsel organıyla oynayan çocuğun cinsel organının kibritle yakılması veya çocuğun dövülmesi gibi cezalar maalesef halen uygulanmaktadır. Bu tip cezalar ailenin, çocuğun psikolojisine ve eğitimine yaklaşımının ne derece sağlıksız olduğunu göstermekle kalmayıp, kendilerinin de cinselliği ne kadar sağlıksız algıladıklarını göstermektedir. Bu tablonun en trajik yanı ise, bu tip ağır cezaların sadece kırsal kesimde değil, büyük kentlerde ve eğitimli anne-babalar tarafından da uygulanıyor olmasıdır. Baskılayıcı-yasaklayıcı ve cezalandırıcı tutumlar bazen çocuğun cinsel konulara olan ilgisinin azalmasına neden olabilir. Cinsellikle ilgili davranışlara verilen cezalar çocuğun ergenlik ve yetişkinlik döneminde önemli psikolojik sorunlar yaşamasına neden olabilir. Cinselliğini keşfetmeye çalıştığı dönemde baskılanan veya cezalandırılan çocuk, ileri yaşlarında karşı cinsle ilişkiye girmekten korkabilir, cinsel sorunlar yaşayabilir, cinselliğini yaşamaktan zevk almayabilir veya cinselliğini yaşamaktan suçluluk duyabilir. Yetişkin kadın ve erkeklerdeki cinsel sorunların altında, çocuklukta cinselliğe ilişkin geliştirilen duygu ve düşüncelerin ve edinilen tutumların çok büyük etkisinin olduğu görülmektedir.
Hoşgörülü - bilgilendirici tutum:
Bu tutumu benimseyen anne-babalar çocuğun sorduğu sorulara, çocuğun içinde bulunduğu yaş dönemine uygun yeterli bilgi verirler. Çocuğun cinsel konulara olan ilgisini hoşgörüyle karşılar, bu konuda çocuğa yasaklama getirmez ve çocuğun davranışlarını cezalandırmazlar. Çocuğun cinsellikle ilgili davranışlarının aşırıya kaçtığını düşündükleri zamanlarda dikkatini başka bir yöne çekmeye çalışırlar. Diğer zamanlarda ise çocuğun bu tip davranışlarını görmezden gelerek pekiştirmemeye çalışırlar. Çocuğun cinselliğine ilişkin en sağlıklı tutum hoşgörülü-bilgilendirici tutumdur.
Pekiştirici tutumlar:
Bazı anne-babalar, çocuğun cinselliğe ilişkin sorularına yaş dönemine uygun olmayan fazla ayrıntılı yanıtlar verirler. Çocuğun yetişkin bedeniyle ilgili merakını gidermek için yanında çıplak dolaşır, çocukla çıplak banyo yaparlar. Çocuğun cinselliği yadırgamaması, cinselliği doğal karşılaması için yanında cinsel ilişkiye giren aileler bile vardır. Bu çeşit davranışlar, hazır olmadığı bir dönemde çocuğun kafasını karıştırır. Ayrıca çocuğun cinselliğe ilişkin merakını artırır veya gereksiz yere çok erken dönemde uyarılmasına neden olur.
Cinsel Konulara İlgi Döneminde Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar
Kendi cinsiyetinin bilincine varmaya ve cinsel konulara ilgi duymaya başlayan çocukların anne-babalarının ve çocuğun ilişkide olduğu diğer aile büyüklerinin çocuğa verdiği mesajlara çok dikkat etmesi gerekir. Mesajlar sözlü veya sözsüz olabildiği için ailelerin yalnızca çocuğa bu konuyla ilgili söyledikleri sözlere değil, davranışlarına, mimiklerine ve ses tonlarına da dikkat etmeleri gerekir. Ailelerin bu konuda dikkat etmesi gereken noktalar aşağıdaki gibi özetlenebilir.
Çocuğun sorduğu sorulara eksiksiz ve yaşına uygun yanıtlar verilmelidir. Soruların yanıtları çocuğun anlamasını engelleyecek kadar uzun ve detaylı olmamalıdır. Sorulara kaçamak yanıtlar verilmemelidir. Çocuğun sorularına alaycı bir tavırla veya utanarak yanıt verirseniz tepkinizden emin olmak için mutlaka size yeniden başvuracaktır. Çocuğunuzun bu konudaki sorularını yanıtsız bırakırsanız veya sağlıksız yanıtlar verirseniz, onun, cinselliğin yanlış, çekinilecek ve hatta bazen suçluluk duyulacak, utanılacak bir şey olduğunu düşünmesine sebep olabilirsiniz. En iyi ihtimalle çocuğunuz, cinselliğin anne-babayla konuşulmayacak bir konu olduğunu düşünecek ve bu konuyu bir daha sizinle konuşmayacaktır. Sizin yerinize minik arkadaşlarına başvurarak sorularını yanıtlamaya çalışacaktır. Bu şekilde edindikleri bilgileri de sizinle paylaşmayacakları için, ne derece sağlıksız bilgiler edindiklerini de öğrenemeyecek ve dolayısıyla bunları düzeltme olanağından da yoksun kalmış olacaksınız. Çocuğunuzun bu dönemde sorabileceği, yaşına ve gelişimine göre değiştirebileceğiniz, örnek soru ve yanıtları aşağıda bulabilirisiniz;
Annelerin neden memeleri var, babaların neden memeleri yok?
Çünkü anneler bebekleri besler. Bebekler doğduğunda annelerin memelerinde süt olur. Bebekler bu sütü içer ve büyür.
Neden senin de benim gibi pipin yok, anne?
Çünkü sen erkeksin ve ben de kadınım. Kadınların pipisi olmaz, erkeklerin pipisi olur.
Ben nasıl doğdum?
Annelerin karnında bebeklerin büyüdükleri bir yuva vardır, sen orada büyüdün ve sonra da annenin karnının altında ve bacakları arasında bulunan bir yerden doğdun.
Çocuğunuzun bu konuya ilgisine ve davranışlarına tutumunuz hem sağlıklı, hem de tutarlı olmalıdır. Bir soruya verilen yanıtla, bir davranışa verilen tepki tutarlı olmalıdır. Cinselliğin ayıp bir şey olmadığını söyleyip, mastürbasyon yaparken yakaladığınızda ona ceza verirseniz cinsellikle ilgili çelişkili duygu ve düşünceler geliştirmesine sebep olursunuz.
Topluluk içinde çocuğunuzun soru ve davranışlarına verdiğiniz yanıt ve tepkilerle, yalnızken verdiğiniz yanıt ve tepkiler paralel ve tutarlı olmalıdır.
Cinsel kimliğini keşfettikten sonra sergilediği davranışlarına engel olmaya çalışmayın. Örneğin, kız çocuklarının bilezik takmasına, sık sık etek giymesine izin verin. Ruj veya oje gibi makyaj malzemesi kullanmasına izin vermek istemiyorsanız bile, bu gibi davranışlarına kısa süreli izin vererek merakını gidermesini sağlayın. Böylece 'yasaklar arzuları doğurur' kuralının işlemesine de engel olmuş olursunuz. Kız çocuğunuzun saçlarını nasıl taranmasını isterse öyle tarayın; en büyük sıkıntılarından biri budur. Erkek çocukların da babalarının tıraş fırçasıyla sabunsuz deneme yapmalarına izin verebilirsiniz. Jiletleri kullanmak için ağabey veya baba olmak gerektiğini hatırlatırsınız, ancak bu kurala uyacaklarından emin değilseniz göremeyeceği bir yere saklarsınız.
Çocuğunuzun cinsel kimliğini sergileme isteğini anlamakta güçlük çekiyorsanız, yukarıdaki maddeyi uygulamakta da zorlanırsınız. Bunun için kendinize bir empati egzersizi uygulamayı deneyin. Bunun için anneler, baba çorabı, babalar da anne çorabı giyebilirler örneğin. Biz yetişkinler karşı cinsin giysilerini giymekten, onlar gibi davranmaktan nasıl hoşlanmıyorsak, çocuklarımız da bundan aynı derecede hoşlanmıyor.
Cinsel kimliğini sergilemeye çalışan çocuğun davranışlarıyla alay etmek, onu suçlayıcı tavırlar sergilemek, kızmak, öfkelenmek veya davranışlarını baskı altına almaya çalışmamak gerekir. Bu tür tepkiler çocukların cinsellikle ilgili yanlış tutumlar geliştirmesine ve kendi cinselliğini sağlıklı yaşayamamasına neden olur.