Hani “Ölünün arkasından konuşulmaz” falan derler ya hiç inanmadığım bir laftır... Yok kardeşim yok, ölünün arkasından da bal gibi konuşulur kaldı ki Mustafa Kemal’in arkasından konuşuluyorsa Zeki Müren kimdir, Fahrettin Aslan kimdir ki konuşulmayacak... Elbette konuşulacak ama doğrular konuşulacak...
Hayatı Zeki Müren ile sidik yarıştırmakla ve eziklik psikolojisi ile geçmiş, neredeyse bunamaya çeyrek kalmış musalla taşına yakın olan insanlar doğruları konuşacak. Öncelikle Zeki Müren’i Fahrettin Aslan meşhur etmedi, işkembenizden sallamayı bırakın. Zeki Bey 600'ü aşkın plak ve kaset doldurdu. Plağa okuduğu ilk şarkı
Şükrü Tunar'ın "Bir Muhabbet Kuşu" şarkısıdır. 1955'te "Manolyam" adlı şarkısıyla Türkiye'de ilk kez verilen Altın Plak Ödülü'nü kazanmış ve büyük bir şöhret olmuştu... Fahrettin Aslan'ın ise Maksim’in sahibi olduğu tarih 1961 yani Zeki Müren’in şöhreti tüm Türkiye’de tescilleneli 6 sene olmuş... Kısacası Fahrettin Aslan’ı ve Maksimleri bu ülkede bir numara yapan iki kişiden biridir Zeki Bey diğeri ise Behiye Hanım'dır...
Alpay Bey'in Maksimlerde çalışıp çalışmadığını hatırlamıyorum ancak çalışmış olsa bile Zeki Müren’in yüzbinde biri kadar esamesi okunmayacağına adım gibi eminim. Özdemir Bey ile Maksim kumarhanesinin küçük salonunda 2 ay çalışmış oyunculara yani kumarbazlara program yapmıştır...
Bu beylere sorarım: Zeki Müren bu ülkede kötü bir örnek olmuş ise son 15 senedir TV ekranlarında at oynatıp cirit atan gay ve transseksüel şarkıcılara söyleyeceğiniz bir şey var mı? Yoksa dilinizi götünüze sokup susacaksınız tamam mı?
Sacit ASLAN