Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Yeni bir kurtuluş savaşı veriyoruz"
Türkiye’nin terörle mücadelesini hazmedemeyen AP’nin ‘müzakereleri dondurma’ kararına Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan çok sert tepki...
Yeni Şafak'ta yer alan habere göre Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Yeni İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisleri ile Çevre Yatırımları Toplu Açılış Töreni'nde konuştu. Müzakereleri dondurma kararı alan AP'ye sert sözlerle yüklenen Erdoğan, özetle şunları söyledi:
"Ben Hans'ın, George'un ağzına bakarak karar vermem, onu iyi bilin. Ben Hakk'a ve halka yönelerek cevabımı veririm. Halkım 'idam' mı diyor, parlamentoya gelir, parlamento eğer 'idam' diyorsa bana gelir. Ben de böyle bir kararı onaylarım, bunu açıkladım. Şimdi AB'deki birileri, 'Niye işte Cumhurbaşkanı siz idam istiyorsunuz?' Sana ne? Milli irade bunu istiyorsa Cumhurbaşkanı olarak ben de kararımı bu istikamette veririm.
O ZAMAN DÜKKANI KAPAT
Neymiş efendim, 'Türkiye'de olağanüstü hal varmış, teröristlerin üzerine çok sert gidiliyormuş, terör örgütleri ile ilişkileri olanlar görevlerinden alınıyormuş, idam cezasının geri getirilmesi tartışılıyormuş, medyaya kısıtlama varmış, vize serbestisinin 72 şartından 7'si yerine getirilmemiş.' Bu kadarla da kalmayarak, Gümrük Birliği görüşmelerine atıfta bulunarak, bizi ekonomiyle de tehdit ediyorlar.
Türkiye gibi topraklarında neredeyse her gün terör eylemi yapılan bir ülkeye, 'terörle mücadele etme' demek aslında 'Dükkanı kapatıp git' demektir. Çünkü terörle mücadele etmemek terör örgütlerine teslim olmaktır. Ey Avrupa Parlamentosu; siz terör örgütüne çanak mı tuttunuz, hayırlı olsun. Hani PKK terör örgütü ilan edilmişti, siz nasıl olur da böyle bir karar alırsınız. Siz teröre yardım yataklık yaptığınızın farkında mısınız?
BUNUN KARARINI HÜKÜMET VERİR
Türkiye, yaşadığı darbe girişimlerine ve kanlı terör eylemlerine rağmen olağanüstü halin ikinci 3 ayında bulunuyor şu anda. Bununla bitecek değil. Belki bir üç ay daha, belki bir üç ay daha uzatılacak. Size ne ya? Bunun kararını hükümet verir, parlamento verir, size ne? Bu ülkeyi Avrupa Parlamentosu mu yönetiyor, yoksa bu ülkenin hükümeti mi yönetiyor? Size ne? Haddinizi bilin haddinizi, geçti o, onlar mazide kaldı. Avrupa'da hangi devlet ülkemizin şartlarında bulunsa, değil olağanüstü hal ilanı, çok daha ağır yaptırımlara gider.
BUNLAR KURUSIKI TEHDİTLER
Batı'dan gelen hiçbir kurusıkı tehdit, bizi bu ülkenin menfaatini canımız pahasına savunmaktan alıkoyamaz. Buradan bir kez daha ilan ediyorum. Koridorları terör örgütü militanlarının posterleriyle süslü Avrupa Parlamentosu'nda veya parlamentolarda alınan kararlarla Türkiye'yi hizaya sokacaklarını zannedenler, büyük bir yanlış içindeler. Türkiye ve bu aziz millet, sizin bu ilkesiz tutumunuz karşısında asla geri adım atmaz. Bugün sırf 'Bize zarar vermiyor' diye koynunuzda beslediğiniz eli kanlı katiller, bir gün silahlarının namlularını size de doğrultacak.
YENİ YOL ARKADAŞLARI BULURUZ
Kim ne derse desin, biz kendi yolumuzda ilerlemeye, kendi hedeflerimiz doğrultusunda yürümeye devam edeceğiz. Bu yolda Avrupa Birliği bizimle birlikte olursa hem o kazanır hem biz kazanırız. Avrupa Birliği 'Ben illa başka istikamete gideceğim' diyorsa, biz de kendimize yeni yol arkadaşları bulur hatta gerekirse tek başımıza yolumuza yine de devam ederiz. Türkiye'yi mutlaka 2023 hedeflerine ulaştıracağız."
Yeni kurtuluş savaşı
Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin son 3 yılda ardı ardına maruz kalınan saldırıların en alçakçası, en cüretkarı olduğunu belirterek, “Türkiye geçmişte 2 fiili darbe, 2 de darbe tehdidiyle siyaseti dizayn etme operasyonu yaşamış bir ülkedir. Bu darbelerin her biri politik hayatımızda halkımızın gönlünde derin izler ve acılar bıraktı. Fakat bunların hiç biri 15 Temmuz kadar büyük birer ihanet değildi. Çünkü 15 Temmuz Türkiye'nin kendi iç dinamiklerin değil tamamen iradesini dış güçlerin emrine peşkeş çekmiş bir güruhun darbe teşebbüsüydü. Biz buna onun için 15 Temmuz aynı zamanda bir işgal girişimidir diyoruz" dedi.
Türkiye'nin özellikle son 3 yıldır adeta bir ateş çemberinden geçtiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu mücadelenin adını doğru koymak lazım. Cumhuriyetimizin kuruluşundan 90 yıl sonra yeni bir kurtuluş savaşı veriyoruz. İçinde bulunduğumuz durumun adı tam olarak budur; yeni bir kurtuluş savaşıdır. Üstelik bu savaşı tek bir cephede değil, askeri, siyasi, diplomatik, ekonomik, sosyal her alanda veriyoruz" diye konuştu.
Millet ne der iyi biliyorum
Anayasa değişikliği konusuna da değinen Erdoğan, “İktidar partisi ve MHP ortaklaşa bir çalışmayı sürdürüyorlar. Temenni ederim ki buradan hayırlı bir adım atılır ve bu atılacak adımla da anayasa değişikliğine bu iki partinin milletvekili sayıları yeterli değil. Fakat anamuhalefetin içinden de destek gelirse o zaman Meclis'te hallolur. Fakat öyle de olsa böyle de olsa iktidar partisi ve MHP ne diyor? 'Bunu yine de milletimize götürelim' Ben milletimizin ne diyeceğini gayet iyi biliyorum. Zira yaptırdığım kamuoyu araştırmalarında bunu görüyorum. Evelallah milletim bundan önce yüzde 72 ile sonra yüzde 58 ile nasıl bir anayasa değişikliği yaptıysa, burada da çok daha büyük oranla destek vererek, bu anayasa değişikliğini yapacaktır" dedi.
Putin ile 2. görüşme
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya lideri Vladimir Putin, 2 günde ikinci kez telefonda görüştü. Cumhurbaşkanlığı kaynakları, Erdoğan ile Putin arasında Suriye'deki son gelişmeler ve Halep'teki insani drama çözüm bulma çabaları hakkında önceki gün olduğu gibi dün de bir telefon görüşmesi yapıldığını bildirdi.
"Ben Hans'ın, George'un ağzına bakarak karar vermem, onu iyi bilin. Ben Hakk'a ve halka yönelerek cevabımı veririm. Halkım 'idam' mı diyor, parlamentoya gelir, parlamento eğer 'idam' diyorsa bana gelir. Ben de böyle bir kararı onaylarım, bunu açıkladım. Şimdi AB'deki birileri, 'Niye işte Cumhurbaşkanı siz idam istiyorsunuz?' Sana ne? Milli irade bunu istiyorsa Cumhurbaşkanı olarak ben de kararımı bu istikamette veririm.
O ZAMAN DÜKKANI KAPAT
Neymiş efendim, 'Türkiye'de olağanüstü hal varmış, teröristlerin üzerine çok sert gidiliyormuş, terör örgütleri ile ilişkileri olanlar görevlerinden alınıyormuş, idam cezasının geri getirilmesi tartışılıyormuş, medyaya kısıtlama varmış, vize serbestisinin 72 şartından 7'si yerine getirilmemiş.' Bu kadarla da kalmayarak, Gümrük Birliği görüşmelerine atıfta bulunarak, bizi ekonomiyle de tehdit ediyorlar.
Türkiye gibi topraklarında neredeyse her gün terör eylemi yapılan bir ülkeye, 'terörle mücadele etme' demek aslında 'Dükkanı kapatıp git' demektir. Çünkü terörle mücadele etmemek terör örgütlerine teslim olmaktır. Ey Avrupa Parlamentosu; siz terör örgütüne çanak mı tuttunuz, hayırlı olsun. Hani PKK terör örgütü ilan edilmişti, siz nasıl olur da böyle bir karar alırsınız. Siz teröre yardım yataklık yaptığınızın farkında mısınız?
BUNUN KARARINI HÜKÜMET VERİR
Türkiye, yaşadığı darbe girişimlerine ve kanlı terör eylemlerine rağmen olağanüstü halin ikinci 3 ayında bulunuyor şu anda. Bununla bitecek değil. Belki bir üç ay daha, belki bir üç ay daha uzatılacak. Size ne ya? Bunun kararını hükümet verir, parlamento verir, size ne? Bu ülkeyi Avrupa Parlamentosu mu yönetiyor, yoksa bu ülkenin hükümeti mi yönetiyor? Size ne? Haddinizi bilin haddinizi, geçti o, onlar mazide kaldı. Avrupa'da hangi devlet ülkemizin şartlarında bulunsa, değil olağanüstü hal ilanı, çok daha ağır yaptırımlara gider.
BUNLAR KURUSIKI TEHDİTLER
Batı'dan gelen hiçbir kurusıkı tehdit, bizi bu ülkenin menfaatini canımız pahasına savunmaktan alıkoyamaz. Buradan bir kez daha ilan ediyorum. Koridorları terör örgütü militanlarının posterleriyle süslü Avrupa Parlamentosu'nda veya parlamentolarda alınan kararlarla Türkiye'yi hizaya sokacaklarını zannedenler, büyük bir yanlış içindeler. Türkiye ve bu aziz millet, sizin bu ilkesiz tutumunuz karşısında asla geri adım atmaz. Bugün sırf 'Bize zarar vermiyor' diye koynunuzda beslediğiniz eli kanlı katiller, bir gün silahlarının namlularını size de doğrultacak.
YENİ YOL ARKADAŞLARI BULURUZ
Kim ne derse desin, biz kendi yolumuzda ilerlemeye, kendi hedeflerimiz doğrultusunda yürümeye devam edeceğiz. Bu yolda Avrupa Birliği bizimle birlikte olursa hem o kazanır hem biz kazanırız. Avrupa Birliği 'Ben illa başka istikamete gideceğim' diyorsa, biz de kendimize yeni yol arkadaşları bulur hatta gerekirse tek başımıza yolumuza yine de devam ederiz. Türkiye'yi mutlaka 2023 hedeflerine ulaştıracağız."
Yeni kurtuluş savaşı
Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin son 3 yılda ardı ardına maruz kalınan saldırıların en alçakçası, en cüretkarı olduğunu belirterek, “Türkiye geçmişte 2 fiili darbe, 2 de darbe tehdidiyle siyaseti dizayn etme operasyonu yaşamış bir ülkedir. Bu darbelerin her biri politik hayatımızda halkımızın gönlünde derin izler ve acılar bıraktı. Fakat bunların hiç biri 15 Temmuz kadar büyük birer ihanet değildi. Çünkü 15 Temmuz Türkiye'nin kendi iç dinamiklerin değil tamamen iradesini dış güçlerin emrine peşkeş çekmiş bir güruhun darbe teşebbüsüydü. Biz buna onun için 15 Temmuz aynı zamanda bir işgal girişimidir diyoruz" dedi.
Türkiye'nin özellikle son 3 yıldır adeta bir ateş çemberinden geçtiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu mücadelenin adını doğru koymak lazım. Cumhuriyetimizin kuruluşundan 90 yıl sonra yeni bir kurtuluş savaşı veriyoruz. İçinde bulunduğumuz durumun adı tam olarak budur; yeni bir kurtuluş savaşıdır. Üstelik bu savaşı tek bir cephede değil, askeri, siyasi, diplomatik, ekonomik, sosyal her alanda veriyoruz" diye konuştu.
Millet ne der iyi biliyorum
Anayasa değişikliği konusuna da değinen Erdoğan, “İktidar partisi ve MHP ortaklaşa bir çalışmayı sürdürüyorlar. Temenni ederim ki buradan hayırlı bir adım atılır ve bu atılacak adımla da anayasa değişikliğine bu iki partinin milletvekili sayıları yeterli değil. Fakat anamuhalefetin içinden de destek gelirse o zaman Meclis'te hallolur. Fakat öyle de olsa böyle de olsa iktidar partisi ve MHP ne diyor? 'Bunu yine de milletimize götürelim' Ben milletimizin ne diyeceğini gayet iyi biliyorum. Zira yaptırdığım kamuoyu araştırmalarında bunu görüyorum. Evelallah milletim bundan önce yüzde 72 ile sonra yüzde 58 ile nasıl bir anayasa değişikliği yaptıysa, burada da çok daha büyük oranla destek vererek, bu anayasa değişikliğini yapacaktır" dedi.
Putin ile 2. görüşme
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya lideri Vladimir Putin, 2 günde ikinci kez telefonda görüştü. Cumhurbaşkanlığı kaynakları, Erdoğan ile Putin arasında Suriye'deki son gelişmeler ve Halep'teki insani drama çözüm bulma çabaları hakkında önceki gün olduğu gibi dün de bir telefon görüşmesi yapıldığını bildirdi.