Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Kabine toplantısı 3,5 saat sürdü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: 

"Milletimizle paylaştığımız reform gündemimizi belirlediğimiz takvime uygun şekilde yürüttük. Ekonomide cari açığının azaltılmasına üretimin güçlendirilmesine yönelik çok sayıda reformu hayata geçirdik. İnsan Hakları Eylem Planı'nı kamuoyuna sunduk. 3 hafta önce de ekonomi reformlarımızı kamuoyuna açıklamıştık.

EN ÖNEMLİ REFORM BAŞLIĞIMIZ YENİ BİR ANAYASA

Hukuktan ekonomiye kadar uzanan ve milletimiz tarafından memnuniyetle karşılanan reform programlarımızın takvimlerine uygun şekilde yürümesini sağlayacağız. Bir bu reformlara sahip çıkacağız. Biz bu reformlara sahip çıkacağız. En önemli reform başlığımız milletimize verdiğimiz sivil anayasa sözümüzdür. Anayasalar yaşayan metinler olduğu için elbette gerektiğinde değiştirilebilir.Ülkemizin yönetim sistemini değiştirmek için en köklü değişimi gerçekleştirmiş olmamıza rağmen mevcut anayasamızdaki bu sorunu gideremedik. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ülkemize kazandırdıklarını salgın döneminde çok iyi gördük. Hızlı karar mekanizması, ülkemizin bu yönde pozitif ayrışmasını sağladı. Tüm kesimlerin yeni anayasaya katkıda bulunmasını bekliyoruz. 2053 vizyonunun omurgasını oluşturacağını düşündüğümüz yeni anayasa için her türlü fikre açığız. Gelecek nesillerin bizi hayırla yad etmesini sağlayan yeni bir anayasayı ülkemize kazandıracağımıza inanıyorum. Yeni anayasa süreci, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin tahkimi açısından da bir fırsat olacaktır.

Dünyanın en güzel ve kadım coğrafyasındaki bin yıllık varlığımızı sürekli güçlendiriyoruz. 

AŞILAMADA OLDUKÇA İLERİ SEVİYEDEYİZ

Koronavirüs salgını, uygulamaya koyduğumuz tedbirlerden etkilenen kesimler başta olmak üzere hepimizin hayatında çeşitli zorluklara yol açtı. Sağlık altyapımız sayesinde kimi ülkelerde görülen felaketleri yaşamadık. Salgınla mücadele en önemli araçlardan biri olan aşılamada oldukça ileri seviyedeyiz.

Salgın sürecinde fabrikada çarklar hiç durmadı. Aksaklığa meydan verilmedi. Karayollarımıza, demiryollarımıza, hava yollarına yaptığımız yatırımların önemi bu dönemde iyi anlaşıldı.

YATIRIMCILARA SESLENDİ: "GELİN ÜLKEMİZE YATIRIM YAPIN"

Buradan tüm yatırımcılara sesleniyorum. Gelin ülkemize yatırım yapın. Artık ülkemiz yapılacak yatırımların, küresel düzeyde gerçekleştirilmesi gerekiyor. Çünkü Türkiye bölgesinin üretim ve ticaret merkezi olmasının ötesine geçerek küresel bir merkez haline geliyor. Vatandaşlarımız evlerinde tuttuğu altın ve dövizleri ekonomiye kazandırma çağrımı yinelemek istiyorum.

Geçtiğimiz yıl ülkemizde 103 bin yeni şirket açılırken kapanan şirket sayısı 16 bini bile bulmadı. 75 bin 700 adet uluslararası sermayeli şirketin 11 binden fazlası geçtiğimiz yıl faaliyete başladı.

Ülkemizde felaket tellalları siyasetten medyaya kadar yine iş başında. Milletimiz bir tarafta İstiklal Harbi'ni verirken, diğer tarafta bir kesim manda savunuculuğu yapıyor. Her yatırıma karşı birileri 'istemeyiz' diye ortalığa dökülüyor. Terörle mücadele ederken, terörün yanında duranlar hiç eksik olmadı. 15 Temmuz darbe girşiminde darbe şakşakçılığı yapanları da unutmadık. Biz bunların hiçbirine itibar etmedik. Su üstünde yürüseniz bile yüzme bilmiyor diyerek bu durumu tersine çevirdik. Türkiye sürekli büyüyen üretim kapasitesi, cesur girişimci ve ihracatçı potansiyeli ile hedeflerine kararlılıkla ilerlemektedir.

Tuzakları bozarak, önümüze çıkartılan engelleri aşarak yolumuza devam ediyoruz. Ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırmakta kararlıyız. Ülkemize diz çöktüremeyeceğini anlayanlar, şimdi de gözünü milletimizin birliğine, beraberliğine ve dirliğine diktiler. Milletimiz bu oyunu gördüğü için sıkı sıkıya kenetlenmiştir.

Türkiye'nin egemenlik haklarına saygı göstermeyen, ahlaka uygun olmayan hiçbir dayatmanın bizim nezdimizde kıymeti yoktur. Suriye'den Libya'ya, Akdeniz'den Ege'ye kadar her türlü mücadelemize bu anlayışla devam ettik. Haklı olduğumuza zaman içinde tüm dünya şahitlik etmiştir. Bu doğrultuda, önümüzdeki günlerde pek çok hayırlı gelişmeyi birlikte yaşayacağız.

Milli iradenin temsilcisi olan TBMM ile, yürütmemizin sorumluluğunu üstlenen Cumhurbaşkanlığı, bağımsız yargı, iş adamları velhasıl milletimizle bu kutlu mücadeleyi zafere ulaştırana kadar durmayacağız.

SALGINDA ŞARTLARI ZORLUYORUZ

Salgından etkilenen tüm kesimleri yakından takip ediyoruz. Desteklemek için şartları zorluyoruz. Kısıtlamadan bunalan milletimize nefes aldırmaya, sıkıntı yaşayan esnafımıza yol açmaya çalışıyoruz. Avrupa'daki pek çok ülkeye göre tedbirleri akıllı bir şekilde uygulayan ülkeler arasındayız. Salgının tedbirleri konusunda herkesin polisi kendi vicdanı ve aklı olmak zorundadır.

Salgının tedbirleri konusunda herkesin polisi kendi vicdanı ve aklı olmak zorundadır. Bugün de Kabine toplantısında salgınla ilgili detaylı bir değerlendirme yaptık. Genel olarak her ne kadar vaka sayıları artsa da yatan hasta ve yoğun bakım hasta oranları aynı düzeyde yükselmiyor. Vefat sayılarının artması mevcut uygulamaları gözden geçirmemize mecbur bırakmaktadır.

ALINAN YENİ KARARLAR

*Çok yüksek riskli illeri temsil eden şehirlerimiz 58'e ulaştı. Elimizdeki veriler ışığında şu hususları bugün paylaşma kararı aldık.

*Türkiye'nin tamamında sokağa çıkma sınırlaması 21.00 -05.00 olarak devam edecek.

*Kırmızı illerde hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak.

*Lokanta ve kafeler tüm Türkiye'de yüzde 50 kapasite ve belirli kurallara göre uygulanacak.

*Ramazan ayında ise ülke genelinde hafta sonları sokağa çıkma sınırlaması uygulanacak. Sadece Ramazan boyunca Türkiye genelinde lokanta ve kafeler hizmetlerini paket servis ile sınırlandıracak.

*Ülke genelinde sahur ve toplu iftar düzenlenmeyecek. İşletmelere bazı katkılar sağlayacağız."

Hadise ve Şenol Sönmez galada aşk görüntüleri sergiledi: Aşkları nasıl başladı? Seda Bakan'dan film galasında Tuba Büyüküstün'e gönderme Duvara bantlanmış muz 6,2 milyon dolara satıldı İnşaat devinin veliahtının boşanma sınavı Zeynep Bastık'tan 'En çekici kadın' eleştirilerine cevap Bestemsu Özdemir - Burak Deniz aşkı evliliğe mi gidiyor?