Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın duygulandığı anlar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan TRT Haber canlı yayınında soruları yanıtladı.
Milliyet'te yer alan habere göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
- Cep telefonları ile televizyona bağlanarak sesimizi duyurduk. Biz harekete kula kul olmayacağız, sadece Allah'a kul olacağız diyerek başladık. Yaptığımız açıklamalar havayı tersine çevirdi.
- O gece benim için en önemli isimlerden birisi pilotumdur. Dalaman'dan havalanınca hedefimiz ya İstanbul ya da Ankara'ydı. Biga üzerindeyken pilotumuza İstanbul'a ineceğimizi söyledik. Pilotumuz İstanbul'a inişin riskli olacağını söyledi. Pist aydınlatıldıktan sonra inişi rahat bir şekilde yaptık. İki kez F16 uçaklarıyla Devlet Konukevi'nin üzerinden yakın uçtular.
- Ümit Paşa Eskişehir'e talimatı verdi, Akıncılar bombalandı. Tankların altına yatan, paletlerin arasında kalanlar var. Sadece Özel Harekat'ta 53 şehidimiz var.
Gözyaşlarını tutamadı
TRT 1'de darbe girişimi gecesine dair kahramanlık hikayelerinden biri ekrana getirildi. Görüntüleri izlerken gözyaşlarına hakim olamayan Cumhurbaşkanı Erdoğan canlı yayında duygusal anlar yaşandı.
'En büyük serveti oradan sağladılar'
- 2010'dan beri FETÖ'nün örgütlenme ağının ne kadar geniş olduğunu anlatıyorum. En büyük serveti dershanelerden sağladılar, kaybedince çılgına döndüler. Herşey menfaat endeksliydi ellerinden alınınca düşmanlık başladı.
"İstihbaratı da aynı çatı altında koordine edebiliriz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim tüm istihbarat teşkilatını gerek MİT gerek Emniyet gerekse Jandarma istihbarat... Şimdi jandarmayla malum polisin İçişleri Bakanlığına bağlanması süreci var ya. Dolayısıyla burada istihbaratı da aynı çatı altında koordine edebiliriz. Böyle bir çalışma. Buna yönelik bir çalışmayı bugün bana sundular. Bunu aynı zamanda Sayın Başbakan ile de değerlendireceğiz, paylaşacağız. Bundan sonra da ne gibi adımlar atarız bunları konuşacağız." şeklinde konuştu.
"İstihbarat örgütü yıpratılacak bir örgüt değildir." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
Eğer istihbarat örgütü ile ilgili atılacak veya yapılacak bir iş varsa bunun hükümet değerlendirmesini yapar, ona göre de bizimle de istişare ederse istişare eder, kararını alır. Sürekli televizyon programlarında istihbarat teşkilatımızın üzerine bu denli yüklenirsek istihbarat teşkilatımızı çalışamaz hale getiririz. Ben baştan beri bir şey söyledim, 'bir istihbarat zaafı vardır' dedim. Ama dünyada istihbarat zaafının olmadığı ülke var mıdır? Alın Amerika'yı, alın Rusya'yı, alın Avrupa'nın Almanyasını, Fransasını, İngilteresini hepsini...Hepsinde birçok terör eylemlerinde vesaire istihbarat zaaflarının olduğunu görürsünüz."
"Bunlar takiyeyi çok çok iyi yapıyorlar"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaverlerinin tutuklanması ile ilgili olarak, "Şimdi bunlarla ilgili şüphelerimiz vardı. Şüphelerimiz nedeniyle bütün eş, dost, ahbap hepsine sorduk, 'Soruşturun, edin bakalım kimdir?' Köyüne, mahallesine varıncaya kadar incelettik. Herkes bize 'şöyle iyidir, böyle iyidir...' Hep bunu anlatıyorlar. Bunlar takiyeyi çok çok iyi yapıyorlar. Kendilerini gayet iyi gizliyorlar. İyi de gizledikleri için zaten gelen referanslar olumlu." dedi.
FETÖ'nün darbe girişimi gecesi MİT yetkilileriyle temas kuramaması ile ilgili bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Benim irtibat kuramayışım, o anda tabii kendilerinin bulunduğu şartlar sebebiyle olabilir. Kendileri de bunu bu şekilde ifade ediyorlar ve kendileri benim koruma müdürüme ulaştılar. Koruma müdürüme ulaşmak suretiyle bazı soruları kendisine, yani 'Bulunduğunuz yerde o anda herhangi bir sıkıntı var mı yok mu?' o tür şeyleri sordular. Tabii gönlüm arzu ederdi ki, keşke o anda, ben istirahatteydim, benim kaldırılmamı, benimle böyle bir görüşme yapmayı isteyebilirdi."
FETÖ'nün darbe girişimine Batı'nın tepkisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ'nün darbe girişimine Batı'nın tepkisi ile ilgili olarak da "Yalan yanlış, asparagas haberlerle ne yazık ki hala bu süreçte 'Fakat, ama, ancak...' Bunlarla işi yönlendirmeye çalışıyorlar. Yönlendiremeyeceksiniz, bu ülkede milli iradeyi söndüremeyeceksiniz, durduramayacaksınız. Bu ülkeyi parçalayamayacaksınız, bölemeyeceksiniz. Belki bir öleceğiz, ama bin dirileceğiz. Çünkü bu milletin ruhunda bu var. Aynen buğday başakları gibi, meydanlar bunu sabahlara kadar gösteriyor." şeklinde konuştu.
Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Londra'dan, Paris'ten, şuradan, buradan kuru sıkı atmakla olmuyor bu iş. Gel gönder bir temsilcini de burada, bir demokrasi ülkesinde, demokratik parlamenter sisteme nasıl darbe yapmak istemişler, bunu gel bir gör yerinde. Sahip olduğunuz, ülkenizde kendilerine yer verdiğiniz bu haşhaşilerin neler yaptığını bir gelin görün. Tayyip Erdoğan'a 'diktatör' diyebilirsiniz, iktidarını beğenmeyebilirsiniz. İnsaf edin de gelin bir görün ne var ülkede."
- Cep telefonları ile televizyona bağlanarak sesimizi duyurduk. Biz harekete kula kul olmayacağız, sadece Allah'a kul olacağız diyerek başladık. Yaptığımız açıklamalar havayı tersine çevirdi.
- O gece benim için en önemli isimlerden birisi pilotumdur. Dalaman'dan havalanınca hedefimiz ya İstanbul ya da Ankara'ydı. Biga üzerindeyken pilotumuza İstanbul'a ineceğimizi söyledik. Pilotumuz İstanbul'a inişin riskli olacağını söyledi. Pist aydınlatıldıktan sonra inişi rahat bir şekilde yaptık. İki kez F16 uçaklarıyla Devlet Konukevi'nin üzerinden yakın uçtular.
- Ümit Paşa Eskişehir'e talimatı verdi, Akıncılar bombalandı. Tankların altına yatan, paletlerin arasında kalanlar var. Sadece Özel Harekat'ta 53 şehidimiz var.
Gözyaşlarını tutamadı
TRT 1'de darbe girişimi gecesine dair kahramanlık hikayelerinden biri ekrana getirildi. Görüntüleri izlerken gözyaşlarına hakim olamayan Cumhurbaşkanı Erdoğan canlı yayında duygusal anlar yaşandı.
'En büyük serveti oradan sağladılar'
- 2010'dan beri FETÖ'nün örgütlenme ağının ne kadar geniş olduğunu anlatıyorum. En büyük serveti dershanelerden sağladılar, kaybedince çılgına döndüler. Herşey menfaat endeksliydi ellerinden alınınca düşmanlık başladı.
"İstihbaratı da aynı çatı altında koordine edebiliriz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim tüm istihbarat teşkilatını gerek MİT gerek Emniyet gerekse Jandarma istihbarat... Şimdi jandarmayla malum polisin İçişleri Bakanlığına bağlanması süreci var ya. Dolayısıyla burada istihbaratı da aynı çatı altında koordine edebiliriz. Böyle bir çalışma. Buna yönelik bir çalışmayı bugün bana sundular. Bunu aynı zamanda Sayın Başbakan ile de değerlendireceğiz, paylaşacağız. Bundan sonra da ne gibi adımlar atarız bunları konuşacağız." şeklinde konuştu.
"İstihbarat örgütü yıpratılacak bir örgüt değildir." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
Eğer istihbarat örgütü ile ilgili atılacak veya yapılacak bir iş varsa bunun hükümet değerlendirmesini yapar, ona göre de bizimle de istişare ederse istişare eder, kararını alır. Sürekli televizyon programlarında istihbarat teşkilatımızın üzerine bu denli yüklenirsek istihbarat teşkilatımızı çalışamaz hale getiririz. Ben baştan beri bir şey söyledim, 'bir istihbarat zaafı vardır' dedim. Ama dünyada istihbarat zaafının olmadığı ülke var mıdır? Alın Amerika'yı, alın Rusya'yı, alın Avrupa'nın Almanyasını, Fransasını, İngilteresini hepsini...Hepsinde birçok terör eylemlerinde vesaire istihbarat zaaflarının olduğunu görürsünüz."
"Bunlar takiyeyi çok çok iyi yapıyorlar"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaverlerinin tutuklanması ile ilgili olarak, "Şimdi bunlarla ilgili şüphelerimiz vardı. Şüphelerimiz nedeniyle bütün eş, dost, ahbap hepsine sorduk, 'Soruşturun, edin bakalım kimdir?' Köyüne, mahallesine varıncaya kadar incelettik. Herkes bize 'şöyle iyidir, böyle iyidir...' Hep bunu anlatıyorlar. Bunlar takiyeyi çok çok iyi yapıyorlar. Kendilerini gayet iyi gizliyorlar. İyi de gizledikleri için zaten gelen referanslar olumlu." dedi.
FETÖ'nün darbe girişimi gecesi MİT yetkilileriyle temas kuramaması ile ilgili bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Benim irtibat kuramayışım, o anda tabii kendilerinin bulunduğu şartlar sebebiyle olabilir. Kendileri de bunu bu şekilde ifade ediyorlar ve kendileri benim koruma müdürüme ulaştılar. Koruma müdürüme ulaşmak suretiyle bazı soruları kendisine, yani 'Bulunduğunuz yerde o anda herhangi bir sıkıntı var mı yok mu?' o tür şeyleri sordular. Tabii gönlüm arzu ederdi ki, keşke o anda, ben istirahatteydim, benim kaldırılmamı, benimle böyle bir görüşme yapmayı isteyebilirdi."
FETÖ'nün darbe girişimine Batı'nın tepkisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ'nün darbe girişimine Batı'nın tepkisi ile ilgili olarak da "Yalan yanlış, asparagas haberlerle ne yazık ki hala bu süreçte 'Fakat, ama, ancak...' Bunlarla işi yönlendirmeye çalışıyorlar. Yönlendiremeyeceksiniz, bu ülkede milli iradeyi söndüremeyeceksiniz, durduramayacaksınız. Bu ülkeyi parçalayamayacaksınız, bölemeyeceksiniz. Belki bir öleceğiz, ama bin dirileceğiz. Çünkü bu milletin ruhunda bu var. Aynen buğday başakları gibi, meydanlar bunu sabahlara kadar gösteriyor." şeklinde konuştu.
Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Londra'dan, Paris'ten, şuradan, buradan kuru sıkı atmakla olmuyor bu iş. Gel gönder bir temsilcini de burada, bir demokrasi ülkesinde, demokratik parlamenter sisteme nasıl darbe yapmak istemişler, bunu gel bir gör yerinde. Sahip olduğunuz, ülkenizde kendilerine yer verdiğiniz bu haşhaşilerin neler yaptığını bir gelin görün. Tayyip Erdoğan'a 'diktatör' diyebilirsiniz, iktidarını beğenmeyebilirsiniz. İnsaf edin de gelin bir görün ne var ülkede."