Dikkat! Bildiğiniz tüm diyetleri unutun!..
Diyetisyen Sahir Beyaz, diyet konusunda ezber bozar cinsten açıklamalar yaptı.
İHA'da yer alan habere göre Diyetisyen Sahir Beyaz, özellikle fit görünmek isteyen kadınların çokça üzerinde durdukları diyet konusunda ezber bozar cinsten açıklamalar yaptı. Beyaz, çok yemek gibi bazen yetersiz beslenmenin de kilo aldırabileceğini kaydetti.
Günümüzde diyet meselesinin, bilgi kirliliği nedeniyle birçok doğru bildiğimiz yanlışları barındırdığını belirten Özel Kozan Ortadoğu Hastanesi'nde görev yapan Beyaz, diyetisyenliğin bütüncül bakış açısı gerektiren bir faaliyet olduğuna şöyle dikkat çekti: “Derdimiz pantolonumuza uygun bir kalça ebadı oluşturmak değil. Diyetisyenlik bazen aynı anda 2-3 doktorla işbirliği içerisinde yürütülen multidisipliner bir faaliyettir. Klasik diyet programlama ötesinde hastayı sağlığına kavuşturmak ve sağlıklı, enerji dolu bir ömür geçirmesi için uğraşmaktır.”
“BESLENME TANIMI EKSİK”
Beyaz, hastalarını 'Çok yediğimiz için mi kilo almaktayız yoksa yetersiz beslenip vücudumuzun ihtiyaçlarına cevap vermediğimiz için mi?' diye sorguladığını, genellikle de 'Yetersiz beslenme' karşılığını aldığını söyledi.
Diyetisyen Beyaz, şöyle konuştu:
“Dünya Sağlık Örgütüne göre beslenme 'Büyüme ve gelişmenin sağlanması, hayatın sürdürülmesi, sağlığın korunması için besin unsurlarının sindirim sistemi yoluyla vücuda alınmasıdır.' Bence bu tanım mikrobeslenmeyi içermediğinden eksik. Vücudumuzda C vitamini eksikse bu her zaman portakal yemediğimiz anlamına gelmeyebilir. C vitamini sentezleyen onca işlemin başarısı için başka maddelere de ihtiyaç vardır. Yani vücutta bulunan her hücrenin yaşamsal faaliyetlerini ve sorumlu olduğu işlevleri yerine getirebilmek için ihtiyaç duyduğu her maddeye 'ama her maddeye' ulaşabilmesine 'beslenme' denilmeliydi.”
“SEN DOYSAN HÜCRELER DOYMAYACAK”
Diyet konusuna bütüncül bakılması gerektiğini belirten Beyaz, “Örneğin dolaşım (sirkülasyon) bozukluğu varsa ve bu bozukluk kılcal damar (mikrosirkülasyon) boyutunda olduğundan kimsenin dikkatini çekmediyse; yediğin öğünden alınan vitamin ve bileşikler bazı hücrelerini ziyaret edemeden atılacak. Adı beslendim olacak ama beslenemeyeceksin, sen doysan hücreler doymayacak” açıklamasını yaptı.
Şeker hastalarında bu sirkülasyonun, kılcal damarların vazomosyonunun bozulması sonucu aksaklığa uğradığını, uzun vadede uzuv veya organ kayıpları ile sonuçlandığını kaydeden Beyaz, açıklamalarını şu örnekle pekiştirdi:
“Diyelim ki; çok iyi yediniz içtiniz gene vücudunuzda bildiğiniz hiçbir arıza olmamasına karşın hep halsizsiniz. Sirkülasyon sıkıntınız da yok, şekeriniz de. Hiç aklınıza solunum probleminiz olduğu ve oksijen yönünden beslenemediğiniz geldi mi? Belki de burnunuzda basit bir geniz etiniz var ve 30 dakikalık bir cerrahi girişimle her hücreniz oksijene doyacak ve yeniden doğmanıza yarayacak.”
Günümüzde diyet meselesinin, bilgi kirliliği nedeniyle birçok doğru bildiğimiz yanlışları barındırdığını belirten Özel Kozan Ortadoğu Hastanesi'nde görev yapan Beyaz, diyetisyenliğin bütüncül bakış açısı gerektiren bir faaliyet olduğuna şöyle dikkat çekti: “Derdimiz pantolonumuza uygun bir kalça ebadı oluşturmak değil. Diyetisyenlik bazen aynı anda 2-3 doktorla işbirliği içerisinde yürütülen multidisipliner bir faaliyettir. Klasik diyet programlama ötesinde hastayı sağlığına kavuşturmak ve sağlıklı, enerji dolu bir ömür geçirmesi için uğraşmaktır.”
“BESLENME TANIMI EKSİK”
Beyaz, hastalarını 'Çok yediğimiz için mi kilo almaktayız yoksa yetersiz beslenip vücudumuzun ihtiyaçlarına cevap vermediğimiz için mi?' diye sorguladığını, genellikle de 'Yetersiz beslenme' karşılığını aldığını söyledi.
Diyetisyen Beyaz, şöyle konuştu:
“Dünya Sağlık Örgütüne göre beslenme 'Büyüme ve gelişmenin sağlanması, hayatın sürdürülmesi, sağlığın korunması için besin unsurlarının sindirim sistemi yoluyla vücuda alınmasıdır.' Bence bu tanım mikrobeslenmeyi içermediğinden eksik. Vücudumuzda C vitamini eksikse bu her zaman portakal yemediğimiz anlamına gelmeyebilir. C vitamini sentezleyen onca işlemin başarısı için başka maddelere de ihtiyaç vardır. Yani vücutta bulunan her hücrenin yaşamsal faaliyetlerini ve sorumlu olduğu işlevleri yerine getirebilmek için ihtiyaç duyduğu her maddeye 'ama her maddeye' ulaşabilmesine 'beslenme' denilmeliydi.”
“SEN DOYSAN HÜCRELER DOYMAYACAK”
Diyet konusuna bütüncül bakılması gerektiğini belirten Beyaz, “Örneğin dolaşım (sirkülasyon) bozukluğu varsa ve bu bozukluk kılcal damar (mikrosirkülasyon) boyutunda olduğundan kimsenin dikkatini çekmediyse; yediğin öğünden alınan vitamin ve bileşikler bazı hücrelerini ziyaret edemeden atılacak. Adı beslendim olacak ama beslenemeyeceksin, sen doysan hücreler doymayacak” açıklamasını yaptı.
Şeker hastalarında bu sirkülasyonun, kılcal damarların vazomosyonunun bozulması sonucu aksaklığa uğradığını, uzun vadede uzuv veya organ kayıpları ile sonuçlandığını kaydeden Beyaz, açıklamalarını şu örnekle pekiştirdi:
“Diyelim ki; çok iyi yediniz içtiniz gene vücudunuzda bildiğiniz hiçbir arıza olmamasına karşın hep halsizsiniz. Sirkülasyon sıkıntınız da yok, şekeriniz de. Hiç aklınıza solunum probleminiz olduğu ve oksijen yönünden beslenemediğiniz geldi mi? Belki de burnunuzda basit bir geniz etiniz var ve 30 dakikalık bir cerrahi girişimle her hücreniz oksijene doyacak ve yeniden doğmanıza yarayacak.”