Diyete başlarken önceliklerinizi belirleyin!
Fazla kilolarınızdan kurtulamamanızın nedeni; sürekli diyet yapmanız olabilir. Doğru olan; sağlıklı ve bilinçli bir beslenme alışkanlığını yaşam tarzınız haline getirmek...
Kısa aralıklarla başlanan her yeni diyet, metabolizma hızının yavaşlamasının en önemli nedenleri arasındadır. Kısa sürede kilo kaybetmeye yönelik olarak yapılan hatalı diyetler, her seferinde metabolizma hızınızı biraz daha düşürür. Diyetisyen Banu Kazanç, Şamdan Plus'a sağlıklı diyet yapmanın yollarını anlattı...
KISIR DÖNGÜYE KAPILMAYIN
Kilo kaybı için sağlıklı, güvenli ve kalıcı bir yaklaşımınız olmalı. Yeni beslenme şeklinizi yaşamınıza tam anlamı ile geçiremezseniz; verdiğiniz kiloları geri alırsınız. En önemlisi ise başarısız olan kilo verme girişimleri yüzünden umutsuzluğa kapılır, bu kısır döngüde yönünüzü kaybedersiniz. Hiçbir zaman çok kıs a sürede çok fazla kilo kaybını vâdeden diyetler yapmamalısınız. Hedefiniz vücutta biriken fazla yağları vermeye yönelik olmalıdır. Vücudunuzdan yağ yerine kas ve su kaybettiğinizde ise verdiğinizi zannettiğiniz kiloları, üstelik birkaç kilo fazlası ile geri alırsınız. Çünkü metabolizmanız daha yavaş çalışmaya başlamıştır, kas kitlesinin azalması ile vücut daha az kalori harcama eğilimindedir. Eski yemek alışkanlıklarınıza döndüğünüzde kilo almanız kaçınılmazdır. Alışkanlıklarınızın hepsini bir gecede tamamen değiştirmeye çalışmayın. Diyeti sağlıklı beslenme olarak kabul edip önceliklerinizi belirlemelisiniz. Değişiklikleri; sabır ve kararlılıkla, yavaşça yaşantınıza geçirmeye odaklanmalısınız.
DİYET YAPANLARA TÜYOLAR
Diyette olmayı; kızartmadan, makarnadan, tatlıdan kesinlikle uzak durmak, hiç yiyememek olarak değerlendirmeyin. Bu düşünce de diyette sürekliliğinin sağlanmasını önler ve bir süre sonra diyeti bırakmanıza neden olur.
Çok düşük kalorili, tek çeşit besine dayalı diyetler vücudun gereksinimlerini karşılamaya yetmez. Bu durumda vücut açlık moduna girer, daha az enerji alındığında metabolizma da daha az harcama yoluna gider.
Eğer diyetinizi düzgün yapıyorsanız, sevdiğiniz yiyecekleri haftada bir ya da iki gün kontrollü olarak yiyebilirsiniz. Örneğin makarnayı öğlen öğününde olmak üzere haftada iki kez, sütlü bir tatlıyı ise ara öğün olarak haftada bir kez tüketebilirsiniz. Kendi başınıza diyet yapıyorsanız uzun süre sevdiğiniz yiyeceklerden uzak kalmak diyetinizi devam etmenizde sizi zorlayacaktır.
Porsiyonlara dikkat etmelisiniz. Gram ile diyet yapmak ve sürekli yediğiniz yiyecekleri tartıda tartmak, sizi diyetten soğutacaktır. Pratik porsiyonları tercih edin. Örneğin restoranların porsiyonları standarttır, değişmez, Kendinize restoranların ölçülerini örnek alın. Restoranlarda et, tavuk, balık, yoğurt, çorba, peynir, sebze gibi birçok yiyeceğin porsiyonu aynıdır. Göz kararı ölçü kullanın. 30 gram eksiklik veya 50 gram fazlalıklar, kilo vermenizi engellemez.
Kendinize karşı dürüst olun. Bazen hepimiz kendimizi kandırmak isteriz ve bunu da başarırız. Diyetinizi hiç bozmadan yaptığınızı düşünebilirsiniz. Eğer sağlığınızda ve metabolizmanızda bir bozukluk yoksa kendinizi kandırıyor ya da kandırmak istiyor olabilirsiniz.
BEYNİNİZİ DÜZENLİ YEMEK YEMEYE ALIŞTIRMALISINIZ
Günde üç ana öğün yemeli, aralarda da ihtiyacınıza göre ara öğünler oluşturmalısınız. Uzun süre aç kalındığında kan şekeri düşer ve bir sonraki öğünde daha fazla yemek istersiniz. Kilo vermek isteyenler mutlaka ara öğünlerle kan şekerini dengelemelidir ki, metabolizmaları hızlansın ve kilo verebilsinler. Klasik olarak diyetlerde hep söylenen ve hepimizin bildiği, 'Az az, sık sık beslenin' lafıdır. Buradaki asıl mantık; ana öğünlerde çok acıkmanızı engellemektir. Bütün gün çok az yemek yiyip akşam öğününe yüklenirseniz, hızlı bir şekilde kilo alırsınız. Uzun süren açlıklar, kan şekerinizi düşürerek bir sonraki öğünde fazla yemenize neden olacaktır. Kahvaltı ve ara öğünleri atlayan kişiler, kilo almaya mahkumdur. Beyninizi düzenli yemek yemeye alıştırın. Akşam yemeğinizi çok geçe bırakmayın.
HER ÖĞÜNDE YAĞ VE PROTEİN
Günlük olarak her besin grubundan tüketmeniz gerekir. Bu besin grupları; süt ve süt ürünleri, protein grubu (et, tavuk, balık, yumurta), baklagiller, sebze-meyve grubu, yağ grubu (bitkisel yağlar ile fındık, ceviz, badem gibi sağlıklı yağ içeren tohumlar) ve tahıllardan oluşmalıdır. Her öğün; kendi içerisinde yeterli miktarlarda karbonhidrat, protein ve yağ içermelidir.
baharat ekleyin
Metabolizmayı hızlandırıcı etkisi bulunan farklı baharatları mutfağınızda mutlaka kullanmalısınız. Baharatların yanı sıra güzel kokulu, taze ve kurutulmuş otlar da; salatalarınıza ilave edeceğiniz yağ içeriği yüksek soslar yerine iyi bir alternatif olabilir.
KISIR DÖNGÜYE KAPILMAYIN
Kilo kaybı için sağlıklı, güvenli ve kalıcı bir yaklaşımınız olmalı. Yeni beslenme şeklinizi yaşamınıza tam anlamı ile geçiremezseniz; verdiğiniz kiloları geri alırsınız. En önemlisi ise başarısız olan kilo verme girişimleri yüzünden umutsuzluğa kapılır, bu kısır döngüde yönünüzü kaybedersiniz. Hiçbir zaman çok kıs a sürede çok fazla kilo kaybını vâdeden diyetler yapmamalısınız. Hedefiniz vücutta biriken fazla yağları vermeye yönelik olmalıdır. Vücudunuzdan yağ yerine kas ve su kaybettiğinizde ise verdiğinizi zannettiğiniz kiloları, üstelik birkaç kilo fazlası ile geri alırsınız. Çünkü metabolizmanız daha yavaş çalışmaya başlamıştır, kas kitlesinin azalması ile vücut daha az kalori harcama eğilimindedir. Eski yemek alışkanlıklarınıza döndüğünüzde kilo almanız kaçınılmazdır. Alışkanlıklarınızın hepsini bir gecede tamamen değiştirmeye çalışmayın. Diyeti sağlıklı beslenme olarak kabul edip önceliklerinizi belirlemelisiniz. Değişiklikleri; sabır ve kararlılıkla, yavaşça yaşantınıza geçirmeye odaklanmalısınız.
DİYET YAPANLARA TÜYOLAR
Diyette olmayı; kızartmadan, makarnadan, tatlıdan kesinlikle uzak durmak, hiç yiyememek olarak değerlendirmeyin. Bu düşünce de diyette sürekliliğinin sağlanmasını önler ve bir süre sonra diyeti bırakmanıza neden olur.
Çok düşük kalorili, tek çeşit besine dayalı diyetler vücudun gereksinimlerini karşılamaya yetmez. Bu durumda vücut açlık moduna girer, daha az enerji alındığında metabolizma da daha az harcama yoluna gider.
Eğer diyetinizi düzgün yapıyorsanız, sevdiğiniz yiyecekleri haftada bir ya da iki gün kontrollü olarak yiyebilirsiniz. Örneğin makarnayı öğlen öğününde olmak üzere haftada iki kez, sütlü bir tatlıyı ise ara öğün olarak haftada bir kez tüketebilirsiniz. Kendi başınıza diyet yapıyorsanız uzun süre sevdiğiniz yiyeceklerden uzak kalmak diyetinizi devam etmenizde sizi zorlayacaktır.
Porsiyonlara dikkat etmelisiniz. Gram ile diyet yapmak ve sürekli yediğiniz yiyecekleri tartıda tartmak, sizi diyetten soğutacaktır. Pratik porsiyonları tercih edin. Örneğin restoranların porsiyonları standarttır, değişmez, Kendinize restoranların ölçülerini örnek alın. Restoranlarda et, tavuk, balık, yoğurt, çorba, peynir, sebze gibi birçok yiyeceğin porsiyonu aynıdır. Göz kararı ölçü kullanın. 30 gram eksiklik veya 50 gram fazlalıklar, kilo vermenizi engellemez.
Kendinize karşı dürüst olun. Bazen hepimiz kendimizi kandırmak isteriz ve bunu da başarırız. Diyetinizi hiç bozmadan yaptığınızı düşünebilirsiniz. Eğer sağlığınızda ve metabolizmanızda bir bozukluk yoksa kendinizi kandırıyor ya da kandırmak istiyor olabilirsiniz.
BEYNİNİZİ DÜZENLİ YEMEK YEMEYE ALIŞTIRMALISINIZ
Günde üç ana öğün yemeli, aralarda da ihtiyacınıza göre ara öğünler oluşturmalısınız. Uzun süre aç kalındığında kan şekeri düşer ve bir sonraki öğünde daha fazla yemek istersiniz. Kilo vermek isteyenler mutlaka ara öğünlerle kan şekerini dengelemelidir ki, metabolizmaları hızlansın ve kilo verebilsinler. Klasik olarak diyetlerde hep söylenen ve hepimizin bildiği, 'Az az, sık sık beslenin' lafıdır. Buradaki asıl mantık; ana öğünlerde çok acıkmanızı engellemektir. Bütün gün çok az yemek yiyip akşam öğününe yüklenirseniz, hızlı bir şekilde kilo alırsınız. Uzun süren açlıklar, kan şekerinizi düşürerek bir sonraki öğünde fazla yemenize neden olacaktır. Kahvaltı ve ara öğünleri atlayan kişiler, kilo almaya mahkumdur. Beyninizi düzenli yemek yemeye alıştırın. Akşam yemeğinizi çok geçe bırakmayın.
HER ÖĞÜNDE YAĞ VE PROTEİN
Günlük olarak her besin grubundan tüketmeniz gerekir. Bu besin grupları; süt ve süt ürünleri, protein grubu (et, tavuk, balık, yumurta), baklagiller, sebze-meyve grubu, yağ grubu (bitkisel yağlar ile fındık, ceviz, badem gibi sağlıklı yağ içeren tohumlar) ve tahıllardan oluşmalıdır. Her öğün; kendi içerisinde yeterli miktarlarda karbonhidrat, protein ve yağ içermelidir.
baharat ekleyin
Metabolizmayı hızlandırıcı etkisi bulunan farklı baharatları mutfağınızda mutlaka kullanmalısınız. Baharatların yanı sıra güzel kokulu, taze ve kurutulmuş otlar da; salatalarınıza ilave edeceğiniz yağ içeriği yüksek soslar yerine iyi bir alternatif olabilir.