Dört anne adayından üçü gebe kalamayacak
Dört anne adayından üçü gebe kalamayacak
Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği İkinci Başkanı ve Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Tıraş, yeni Tüp Bebek YÖnetmeliği ile 35 yaşından genç kadınlara getirilen tek embriyo şartının başarı oranlarını düşürdüğünü belirterek, "Gebelik oranımızı yüzde 25’e gerileten uygulamayla dört anne adayından üçü gebe kalamayacak" dedi.
Prof. Dr. Tıraş, Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği’nin Antalya’da düzenlenen 8’inci Ulusal Kongresi’nde, tüp bebekte 35 yaşın altındaki kadınlara tek embriyo transferi şartı ile ilgili düzenleme konusunda değerlendirmelerde bulundu.
Önceki yönetmelikte, transfer edilecek embriyo sayısının 3 ile sınırlandırıldığını, ancak söz konusu düzenlemede, "Hasta yaşı ve embriyo
kalitesi göz önüne alınarak bu sayı artırılabilir" hükmünün de yer aldığını hatırlatan Tıraş, "Bu madde ile tüp bebek yaptıracak çiftler açısından daha esnek uygulamalar yapılabiliyordu. Yeni yönetmelik ise bu konuda çok kesin hükümler getiriyor. 35 yaşından önce ilk 2 tüp bebek uygulamasında sadece 1 embriyo transferi, 35 yaşından sonra ise yalnızca 2 embriyo transferi yapılmasını öngörüyor" diye konuştu.
"Yeni düzenlemeyle yenidoğan bebek ölümlerinin önüne geçilmesinin hedeflendiği" açıklamalarının yapıldığını, ancak, yenidoğan ölümlerine kaynak olan veri ile ilgili ellerinde kesin bilgi olmadığını anlatan Tıraş, oysa tüp bebek yöntemiyle oluşan gebeliklerin, ülkedeki gebeliklerin ancak yüzde 1’ini oluşturduğuna dikkati çekti.
Tıraş, "Ülkemizde her yıl yaklaşık 1 milyon 200 bin doğum olduğu düşünülürse, her yıl oluşan yaklaşık 12 bin tüp bebek gebeliği, bu gebeliklerin ancak yüzde 1’ini oluşturuyor. Dolayısıyla tüp bebekte oluşması muhtemel çoğul gebeliklerin erken doğumu önleme çalışmalarına katkısı çok sınırlı olacaktır" görüşünü dile getirdi.
Tek embriyo transferinin bir çifte yaklaşık yüzde 20-25, 2 embriyonun yaklaşık yüzde 45, 3 embriyonun ise yaklaşık yüzde 55 gebelik sağlayabildiğini bildiren Tıraş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yeni Tüp Bebek Yönetmeliği ile 35 yaşından genç kadınlara getirilen tek embriyo şartı, tüp bebek uygulamalarında başarı oranımızı düşürdü. Gebelik oranımızı yüzde 25’e gerileten uygulamayla her dört anne adayından üçü gebe kalamayacak. Ülkemizde Sosyal Güvenlik Kurumunun tüp bebek uygulamalarını 2 kez ile sınırladığı düşünüldüğünde, çiftler ilk 2 uygulamada gebelik elde edemezse bundan sonraki denemelerde ilaç dahil tüm harcamaları kendi ceplerinden karşılamak zorunda kalacaklar. Oysa tüp bebek uygulamalarında tek embriyo transferi uygulayan kuzey Avrupa ülkelerinde, devlet çiftlere sınırsız tüp bebek uygulama hakkı veriyor. Amerikan Üreme Tıbbı Derneği ise ’35 yaşından küçük kadınlara 1 ya da 2, 35-37 arasındakilere 2 ya da 3, 38-40 arasındakilere 3 ya da 4, 40 yaşından büyüklere ise 5 embriyo verilmesini’ öneriyor."
Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği İkinci Başkanı ve GÜ Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tıraş, bütün bunlar dikkate alındığında, ne ABD’de ne de Avrupa’da tüp bebekte transfer edilecek embriyo sayıları ile ilgili katı uygulamalar bulunmadığını, Türkiye’de çoğul gebelikler önlenmeye çalışılırken çiftlerin bebeğe ulaşma haklarının da ellerinden alınmaması gerektiğini sözlerine ekledi.
Prof. Dr. Tıraş, Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği’nin Antalya’da düzenlenen 8’inci Ulusal Kongresi’nde, tüp bebekte 35 yaşın altındaki kadınlara tek embriyo transferi şartı ile ilgili düzenleme konusunda değerlendirmelerde bulundu.
Önceki yönetmelikte, transfer edilecek embriyo sayısının 3 ile sınırlandırıldığını, ancak söz konusu düzenlemede, "Hasta yaşı ve embriyo
kalitesi göz önüne alınarak bu sayı artırılabilir" hükmünün de yer aldığını hatırlatan Tıraş, "Bu madde ile tüp bebek yaptıracak çiftler açısından daha esnek uygulamalar yapılabiliyordu. Yeni yönetmelik ise bu konuda çok kesin hükümler getiriyor. 35 yaşından önce ilk 2 tüp bebek uygulamasında sadece 1 embriyo transferi, 35 yaşından sonra ise yalnızca 2 embriyo transferi yapılmasını öngörüyor" diye konuştu.
"Yeni düzenlemeyle yenidoğan bebek ölümlerinin önüne geçilmesinin hedeflendiği" açıklamalarının yapıldığını, ancak, yenidoğan ölümlerine kaynak olan veri ile ilgili ellerinde kesin bilgi olmadığını anlatan Tıraş, oysa tüp bebek yöntemiyle oluşan gebeliklerin, ülkedeki gebeliklerin ancak yüzde 1’ini oluşturduğuna dikkati çekti.
Tıraş, "Ülkemizde her yıl yaklaşık 1 milyon 200 bin doğum olduğu düşünülürse, her yıl oluşan yaklaşık 12 bin tüp bebek gebeliği, bu gebeliklerin ancak yüzde 1’ini oluşturuyor. Dolayısıyla tüp bebekte oluşması muhtemel çoğul gebeliklerin erken doğumu önleme çalışmalarına katkısı çok sınırlı olacaktır" görüşünü dile getirdi.
Tek embriyo transferinin bir çifte yaklaşık yüzde 20-25, 2 embriyonun yaklaşık yüzde 45, 3 embriyonun ise yaklaşık yüzde 55 gebelik sağlayabildiğini bildiren Tıraş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yeni Tüp Bebek Yönetmeliği ile 35 yaşından genç kadınlara getirilen tek embriyo şartı, tüp bebek uygulamalarında başarı oranımızı düşürdü. Gebelik oranımızı yüzde 25’e gerileten uygulamayla her dört anne adayından üçü gebe kalamayacak. Ülkemizde Sosyal Güvenlik Kurumunun tüp bebek uygulamalarını 2 kez ile sınırladığı düşünüldüğünde, çiftler ilk 2 uygulamada gebelik elde edemezse bundan sonraki denemelerde ilaç dahil tüm harcamaları kendi ceplerinden karşılamak zorunda kalacaklar. Oysa tüp bebek uygulamalarında tek embriyo transferi uygulayan kuzey Avrupa ülkelerinde, devlet çiftlere sınırsız tüp bebek uygulama hakkı veriyor. Amerikan Üreme Tıbbı Derneği ise ’35 yaşından küçük kadınlara 1 ya da 2, 35-37 arasındakilere 2 ya da 3, 38-40 arasındakilere 3 ya da 4, 40 yaşından büyüklere ise 5 embriyo verilmesini’ öneriyor."
Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği İkinci Başkanı ve GÜ Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tıraş, bütün bunlar dikkate alındığında, ne ABD’de ne de Avrupa’da tüp bebekte transfer edilecek embriyo sayıları ile ilgili katı uygulamalar bulunmadığını, Türkiye’de çoğul gebelikler önlenmeye çalışılırken çiftlerin bebeğe ulaşma haklarının da ellerinden alınmaması gerektiğini sözlerine ekledi.