Dünyalara bedel gülüş!
Dünyalara bedel gülüş!
Yemeği ve seksi unutun, yapılan araştırmalara göre haz almanızı sağlayacak çok daha hoş bir etken var; küçücük bir gülümseme..
Houston, Teksas’taki Baylor College of Medicine’da yapılan araştırmaya göre bebeğinizin gülümsemesi – kendi bebeğiniz olduğunun tekrar altını çizelim- beyninizdeki yemek, seks ve hatta uyuşturucu bağımlılığı ile özdeşleştirilen haz reseptörlerini tetikliyor.
Profesör Lane Strathearn, bu ani sevgi gösterisinin aynı zamanda bebek ve anne arasındaki bağı kuvvetlendirdiğini söylüyor ve böylece anne, yenidoğanla daha çok ilgilenmek ve korumak istiyor.
“Biyolojik olarak anlamlı” diyor Strathearn. “Anne, bebeğinin mutluluğunu gördüğünde beynindeki bir nörotransmiter olan dopamin bölümüne kan hücumu olur. Ve bu hormonun salgılanması ile anne doğal bir dürtü ile çocuğuna daha fazla bağlanır.”
Bu tepkinin öğrenilebilir mi olduğu yoksa doğuştan mı geldiği bilinmiyor. Ama insanların çoğu iyi ebeveynler olduklarını düşünmeyi tercih etseler de çocuk yetiştirmek öğrenilen bir şey.
Annelere verdiği hazzın dışında, araştırma ekibi, bu nörolojik buluşun aynı zamanda anne-çocuk arasındaki bağı ‘sinirsel’ bir bakış açısından anlamak için de ilk adım olduğunu umuyor.
Houston, Teksas’taki Baylor College of Medicine’da yapılan araştırmaya göre bebeğinizin gülümsemesi – kendi bebeğiniz olduğunun tekrar altını çizelim- beyninizdeki yemek, seks ve hatta uyuşturucu bağımlılığı ile özdeşleştirilen haz reseptörlerini tetikliyor.
Profesör Lane Strathearn, bu ani sevgi gösterisinin aynı zamanda bebek ve anne arasındaki bağı kuvvetlendirdiğini söylüyor ve böylece anne, yenidoğanla daha çok ilgilenmek ve korumak istiyor.
“Biyolojik olarak anlamlı” diyor Strathearn. “Anne, bebeğinin mutluluğunu gördüğünde beynindeki bir nörotransmiter olan dopamin bölümüne kan hücumu olur. Ve bu hormonun salgılanması ile anne doğal bir dürtü ile çocuğuna daha fazla bağlanır.”
Bu tepkinin öğrenilebilir mi olduğu yoksa doğuştan mı geldiği bilinmiyor. Ama insanların çoğu iyi ebeveynler olduklarını düşünmeyi tercih etseler de çocuk yetiştirmek öğrenilen bir şey.
Annelere verdiği hazzın dışında, araştırma ekibi, bu nörolojik buluşun aynı zamanda anne-çocuk arasındaki bağı ‘sinirsel’ bir bakış açısından anlamak için de ilk adım olduğunu umuyor.