Erkekler Avcı mıdır?

İşin ilginç yanı bu açıdan baktığımızda hakikaten de ormanda ava gidenler genellikle erkeklerdir nedense.. Kadınların bu etkinlikten pek haz ettikleri söylenemez, herhalde..

Erkeklerin genetiklerinde mi olsa ne, bu cinsin avlanmaktan hoşlandığı oldukça açıktır..

Kimisi ördek, domuz vs avlar.. Ama pek çoğu “karşı cins avındadır” sürekli..

Neden diye düşündüğümüzde mantıklı sebep çok vardır esasına bakarsanız;
Partneriyle bilhassa cinsel açıdan çok tatminli olmamak, yeni heyecan yaşamak, kendi kendine erkekliğini ispat etmek, arkadaşlarıyla yarışmak, yasak olan şeyi yapmak filan gibi..

Pekiyi bunlar onaylanabilecek şeyler midir? Etik açıdan bizce hiç de değil.. Ama insanoğlu denen yaratığa düşünebilmek yeteneği verilmiş.. Tabii dolayısıyla onunla birlikte “ego” da.. Ego bir yere girdi mi, zaten ondan sonra mantık, vicdan ve ahlakı ara ki bulasın..


Dolayısıyla her insanda olabildiği gibi erkek cinsinin de yukarıdaki zaaflara teslim olma eğilimi vardır, şüphesiz.. Onun için böyle bir davranış içine giren bir erkek “Pardon, ben insanım yani.. Onun için affola” dediğinde hoş mu göreceğiz?

Bizce HAYIR.. Erkek bekarsa ve birisiyle sabit ve düzgün bir ilişkisi yoksa tabii ki yeni heyecanlara açılıp hayatını dolduracak, ait olabileceği kadını arayacaktır.. Ama birisi ile bir aidiyet bağı içerisindeyse, aynen karşı taraftan beklediği tek eşliliğe kendisi de uymak durumundadır, .. Ahlak, vicdan ve en önemlisi sevgi gereği (varsa tabii) ..

Pekiyi böyle oluyor mu genellikle? Ne yazık ki hayır.. Hatta birçok erkek elde ettiği yeni bir “kadını” atılmış gol olarak hanesine filan yazıyor.. Tabii bunlar gençlikte insanın daha yeni yeni erkekliğini deneyimlemeye başladığı dönemlerde sıklıkla rastlanan ruh halleri olabilir.. Hele hele bizim gibi az gelişmiş toplumlarda (bilhassa kadın erkek ilişkileri açısından).. Ama insan olgunlaştıkça, okuyup yazdıkça ve de yaşadıkça bu tip komplekslerden, primitif (ilkel) duygu triplerinden arınmak durumundadır.. “Yalnızca insan olmak” bile bunu gerektirir .. Tabii bu durumun farkında olabilmek için de “farkındalık” denen erdeme sahip olmak lazımdır (bizim toplumda ara ki bulasın bunu da)..

Şimdi bu durum kadınına gerçekten de “HAYRAN” olan erkeklerde daha farklı olabiliyor.. Erkek karşı cinse olan beğeni ve takdir duygularını aynı kadında, yani partnerinde yaşayabiliyorsa ve de ilişkide beyin ve paylaşım uyumu da mevcutsa işte o zaman kendini doyumlu hissedebiliyor ve yukarıda sayılan diğer bütün faktörlerin etkisini sıfırlayabiliyor..

Dolayısıyla “kıssadan hisse” şudur ki; Sırf evlenmiş olmak için evlenmemekte büyük fayda vardır.. Cinsel ve beyinsel olarak “karşılıklı beğeni ve uyum” varsa ilişkinin geleceği de büyük ölçüde garanti altında demektir(Tabii akla gelmeyebilecek fors-majör durumlar hariç). Onun için bir erkek için “işte hayatımı birlikte kurabileceğim adam” demeden önce yukarıda yazılanları iyice düşünün..

Ne kısa vadeli AV ne de uzun vadeli KAZAZEDE olmak istemiyorsanız eğer..