Erken yaşta okula başlama
Erken yaşta okula başlama
Çocuğun ilkokula başlaması ve o andaki ruh durumu hayati önem taşımaktadır. Herkes bu ilk anıyı hatırlar. Bu ilk anının olabildiğince güzel olmasına dikkat etmekte yarar vardır. Avrupa ve Amerika’da eğitim 6 yaşında başlamaktadır. Eğitim sistemi 6 yaş çocuğunun hem gelişim hem de psikolojisine göre düzenlenmiştir. Uygulamada ilk yıl çocuk, oyunla eğitime bir ön giriş yapar. Tüm eğitim tamamıyla oyunla verilmektedir. Öğretmenler bu yaşlara uygun eğitim almışlardır. Türkiye’de okul öncesi eğitim yeteri kadar yaygınlaşamamıştır. Son günlerde okul öncesi eğitimin zorunlu eğitim haline getirilmesi Milli Eğitim tarafından telaffuz edilmektedir.Psikologlar çocukların okula yaşından erken gönderilmesini onaylamamaktadır.
Çocuğun ruh sağlığı her şeyin üstünde tutulmalıdır. Aileler, zeki ve okumayı erken yaşta sökmüş olan çocuklarını bazen okula başlaması gereken yaştan daha önce okula göndermek istemektedirler. Böyle bir kararı aile değil psikologun vermesi doğru olabilir. Aile bazen çocuk sınıfta kalırsa bir senesi kaybolmasın, bazen de daha çabuk hayata atılsın diye düşünerek normal gelişimini tamamlamış olan çocuğun erken okula gönderirse çocuğun okuldan ve eğitimden soğuması ve eğitim hayatı boyunca da zorlanması kaçınılmaz bir durumdur. Çocuklar tam oyun çağlarındayken okula başladıklarında oyunla okulu birbirine karıştırırlar. Özellikle ödev yapmakta, ödevleri doğru almakta veya daha fazla oyuncaklarla oynamak istediklerinden dolayı yeteri kadar kendilerini derse veremezler. Bazen hiperaktif çocukların da okul yaşlarından önce başlatıldıkları görürüz. Bu çocuklar zeki oldukları için aile onları erken okula başlayabileceklerini düşünür. Kendileri de okula gitmek konusunda istekli görünürler. Okula başlanır. İlk günler güzel ve keyiflidir.
Çok kısa bir süre sonra zorluklar ortaya çıkar. Özellikle yazmak istememek, okumayı sökmekte zorlanmak gibi durumlar hem çocuğu hem de aileyi çok fazla üzüp yıpratır. Çocuğun eğitimden nefret ederek eğitimini bırakmasına neden olabilir. Çocuğunuz eğer hiperaktif özellikle taşıyorsa okula erken başlatmak yerine daha fazla yeteneklerini gerçekleştirebileceği bir anaokuluna göndermek veya anaokulu ile birlikte belli becerilerini geliştirebileceği eğitimler aldırmak çok daha doğru olacaktır. Bazen de uzun boylu ve iri görünen çocuklar fizik görünümleri değerlendirilerek okula erken yaşta başlatılmak istenirler. Bu durum çocuğu daha fazla sıkıntıya sokar, zorlar, mutsuz eder, hatta ileriki yaşlarda sınıfta kalmasına neden olur. Çocuk sınıfta kaldığında özellikle arkadaşlarından ayrı kalacağı için huzursuz olur, utanır, kendine güvenini kaybeder, saldırgan eğilimlerin içine girebilir. Yaşına uygun olmayan davranışlar gösterebilir. Bazı çocukların özel yetenekleri olduğunu, zeka kapasitelerinin oldukça yüksek olduğunu biliriz. Böyle durumlarda bu çocukların okula erken başlamaları uygundur. Fakat bu çocukların özel ek destekler almaları ve hem ailelere hem de rehber öğretmenler tarafından takip edilmeleri, onlarla belli aralıklarla görüşmeler yapılarak çocuğun psikolojik durumu takip edilmelidir. Bazı durumlarda çocuğun okulda başarısız olduğunu aile anlayamayabilir.
Çocuk ailesini üzmemek için onların yanında sanki her şey yolundaymış gibi davranır. Bu durumu fark edebilmek için bir psikologun çocukla psikolojik kurallara uygun olarak görüşmesi, ona bazı gerekli soruları sorması sonucunda çocuğun kaldırabileceğinden daha fazla sıkıntı çektiği ortaya çıkabilir. Böyle durumlarda ne yapılacağı, bulunduğu sınıfta destek alarak mı gideceği, yoksa bir alt sınıfa indirilip indirilmeyeceği psikolojik destek sonunda kararlaştırılmalıdır. Özellikle böyle çocuklar okula başladıkları ilk bir hafta veya ilk bir ay çok dikkatli takip edilmelidirler. Çocukta fark edilen herhangi bir zorlanma durumuna uzman hızlı hareket ederek, uzman çocuğun psikolojisinin bozulmasına imkan vermeden bir an önce müdahale etmelidir. Böyle bir müdahale çocuğun psikolojisinin olumsuz yönde etkilenmesine izin vermeyecektir. Çok iyi şarkı söyleyen, sayı sayabilen, harfleri tanıyan bir çocuk hemen yaşı uygun olmamasına rağmen bir uzman psikolog görmeden kesinlikle okula başlatılmamalıdır.
Uzman Psikolog Alanur ÖZALPDANIŞMAN PSİKOLOJİK HİZMETLER MERKEZİ
Tel:0212 292 09 49 - 0533 544 02 75www.alopsikolog.com - aozalp@psiko.tv
Çocuğun ruh sağlığı her şeyin üstünde tutulmalıdır. Aileler, zeki ve okumayı erken yaşta sökmüş olan çocuklarını bazen okula başlaması gereken yaştan daha önce okula göndermek istemektedirler. Böyle bir kararı aile değil psikologun vermesi doğru olabilir. Aile bazen çocuk sınıfta kalırsa bir senesi kaybolmasın, bazen de daha çabuk hayata atılsın diye düşünerek normal gelişimini tamamlamış olan çocuğun erken okula gönderirse çocuğun okuldan ve eğitimden soğuması ve eğitim hayatı boyunca da zorlanması kaçınılmaz bir durumdur. Çocuklar tam oyun çağlarındayken okula başladıklarında oyunla okulu birbirine karıştırırlar. Özellikle ödev yapmakta, ödevleri doğru almakta veya daha fazla oyuncaklarla oynamak istediklerinden dolayı yeteri kadar kendilerini derse veremezler. Bazen hiperaktif çocukların da okul yaşlarından önce başlatıldıkları görürüz. Bu çocuklar zeki oldukları için aile onları erken okula başlayabileceklerini düşünür. Kendileri de okula gitmek konusunda istekli görünürler. Okula başlanır. İlk günler güzel ve keyiflidir.
Çok kısa bir süre sonra zorluklar ortaya çıkar. Özellikle yazmak istememek, okumayı sökmekte zorlanmak gibi durumlar hem çocuğu hem de aileyi çok fazla üzüp yıpratır. Çocuğun eğitimden nefret ederek eğitimini bırakmasına neden olabilir. Çocuğunuz eğer hiperaktif özellikle taşıyorsa okula erken başlatmak yerine daha fazla yeteneklerini gerçekleştirebileceği bir anaokuluna göndermek veya anaokulu ile birlikte belli becerilerini geliştirebileceği eğitimler aldırmak çok daha doğru olacaktır. Bazen de uzun boylu ve iri görünen çocuklar fizik görünümleri değerlendirilerek okula erken yaşta başlatılmak istenirler. Bu durum çocuğu daha fazla sıkıntıya sokar, zorlar, mutsuz eder, hatta ileriki yaşlarda sınıfta kalmasına neden olur. Çocuk sınıfta kaldığında özellikle arkadaşlarından ayrı kalacağı için huzursuz olur, utanır, kendine güvenini kaybeder, saldırgan eğilimlerin içine girebilir. Yaşına uygun olmayan davranışlar gösterebilir. Bazı çocukların özel yetenekleri olduğunu, zeka kapasitelerinin oldukça yüksek olduğunu biliriz. Böyle durumlarda bu çocukların okula erken başlamaları uygundur. Fakat bu çocukların özel ek destekler almaları ve hem ailelere hem de rehber öğretmenler tarafından takip edilmeleri, onlarla belli aralıklarla görüşmeler yapılarak çocuğun psikolojik durumu takip edilmelidir. Bazı durumlarda çocuğun okulda başarısız olduğunu aile anlayamayabilir.
Çocuk ailesini üzmemek için onların yanında sanki her şey yolundaymış gibi davranır. Bu durumu fark edebilmek için bir psikologun çocukla psikolojik kurallara uygun olarak görüşmesi, ona bazı gerekli soruları sorması sonucunda çocuğun kaldırabileceğinden daha fazla sıkıntı çektiği ortaya çıkabilir. Böyle durumlarda ne yapılacağı, bulunduğu sınıfta destek alarak mı gideceği, yoksa bir alt sınıfa indirilip indirilmeyeceği psikolojik destek sonunda kararlaştırılmalıdır. Özellikle böyle çocuklar okula başladıkları ilk bir hafta veya ilk bir ay çok dikkatli takip edilmelidirler. Çocukta fark edilen herhangi bir zorlanma durumuna uzman hızlı hareket ederek, uzman çocuğun psikolojisinin bozulmasına imkan vermeden bir an önce müdahale etmelidir. Böyle bir müdahale çocuğun psikolojisinin olumsuz yönde etkilenmesine izin vermeyecektir. Çok iyi şarkı söyleyen, sayı sayabilen, harfleri tanıyan bir çocuk hemen yaşı uygun olmamasına rağmen bir uzman psikolog görmeden kesinlikle okula başlatılmamalıdır.
Uzman Psikolog Alanur ÖZALPDANIŞMAN PSİKOLOJİK HİZMETLER MERKEZİ
Tel:0212 292 09 49 - 0533 544 02 75www.alopsikolog.com - aozalp@psiko.tv