Erol Mütercimler, yeni kitabından ilginç detayları İpek Özbey'e anlattı
Atatürk’ün ‘Beni görmek demek, mutlak yüzümü görmek demek değildir’ dediği ünlü konuşmasını yaptığı yalının ve daha birçoğunun ilginç hikâyesini araştırmacı yazar Erol Mütercimler anlattı.
Araştırmacı-yazar Erol Mütercimler’in çocukluğu, ilk gençliği Rami ile Eyüp arasında geçer. Rami’de Ayten Sokak’taki 19 numaralı üç katlı kâgir evleri çok güzeldir. Haliç adeta avuçlarındadır. Eyüp Camii başta olmak üzere sur içi ve sur dışı camilerin tamamı evlerinden görünür. Haydarpaşa tren garı ve Haliç’in Boğaz’a çıkışı da...
Ortaokul üçüncü sınıftan, liseyi bitirinceye kadar, Eyüp, Ayvansaray, Fener, Balat, Unkapanı, Zeyrek... Sokak sokak onlarca kez dolaşır Mütercimler. Fatih Çarşamba, Edirnekapı, Karagümrük sokaklarında konakların karşısında saatler geçirir.
İlk kez Nişantaşı’na gelip Teşvikiye Camii duvarına oturup apartmanları hayranlıkla seyredip defterine kendince çizim yaptığı yıl 1968’dir. Üstelik Rami’den yürüyerek gelmiştir buraya. O yıllarda henüz yalıları tanımamıştır. Ta ki üniversiteye kadar. Üniversite öğrencisiyken arada sırada Boğaz kıyısı turu yaptığında hayran olmaya başlar. Asıl ilgisini çektiği tarih 22 Ağustos 1979’dur. Yani Deniz Kuvvetleri’nde teğmen rütbesiyle fizik öğretmeni olarak Beylerbeyi Deniz Astsubay Okulu’na stajyer olarak tayin edilişinin ardından.
Deniz Harp Okulu’na tayin oluncaya kadar yaklaşık sekiz yıl Boğaz’ın incisi Beylerbeyi Sarayı’nın duvar komşusu olarak yaşar! Ondaki Boğaziçi, yalı hayranlığı, sevgisi böyle oluşur.
“Osmanlı devlet adamları gibi konaktan yalıya terfi etmiştim! Şunu da itiraf edeyim, çirkinlik abidesi olan bazılarına mimari açıdan yalı demek için bin tanık bile yetmez...” diyen Mütercimler ile yeni kitabı ‘Boğaziçi’nin Gizli Tarihi’ üzerinden İstanbul’un yalılarını konuştuk.
İSTANBUL’UN YALILARININ DİLLERE DESTAN HİKÂYESİ
KIBRISLI YALISI
YAHYA KEMAL ŞİİRLERİNİ BURADA YAZDI
Sultan Abdülaziz’in (1861-1876) daveti üzerine İstanbul’a gelen ve Beylerbeyi Sarayı’nda misafir edilen Fransa İmparatoru III. Napolyon’un eşi İmparatoriçe Eugénie onuruna burada görkemli bir davet verilmiştir. Pek çok meşhur zat, Kıbrıslı Yalısı’nda misafir olarak ağırlanmıştı. Yahya Kemal de şiirlerinin bazılarını bu yalıda yazmıştır.
Bu yalıda yaşanan bir yasak aşk öyküsü çok ilginç olmakla beraber, 1913 yılı Babıali baskınında öldürülen bir yaver var, adı Tevfik, kendisi bu yalının mensubuydu. Binbaşı Enver (sonra paşa olacak) Babıali’yi bastı, Harbiye Nazırı Nazım Paşa’yı öldürdüler, üç yaveri vurdular. Öldürülen yaverlerden birisi Tevfik’ti. Bu genç subayın cenazesinin gömüldüğü mezarın yerini bulmaya çaba harcayanlardan birisi ünlü şairimiz Yahya Kemal’dir. Gazeteci Ahmet Samim’in öldürülüşü de bu yalıda yaşayanların tanıklığıyla anlatılıyor.
Yahya Kemal
Prens Sabahattin sığınmıştı
Bir başka gazetecinin öyküsü de bu yalıyla ilişkili. Sultan Abdülmecid’in torunu Cemile Sultan’ın torunu 1955’te Anadolu Ajansı’nın Atina muhabiri olan Sara Korle, Atatürk’ün doğduğu eve bomba atıldığı haberini Türkiye’ye iletir. Fakat haber gazetelerde abartılarla çıkmış ve 6-7 Eylül olmuştur. “Belki 6-7 Eylül’ün biraz da sebebi benim” diyerek üzülüyor. 31 Mart isyanı sonrası gelişmelerden korkan Prens Sabahattin de bu yalıya sığınmıştır.
Önemli kararların mekânları
Erol Mütercimler “Kitabımda yazdığım yalılar, Osmanlı’da ve Türkiye Cumhuriyeti’nde siyaset, dış politika, uluslararası ilişkiler, ekonomi alanlarında kararlar vermiş olan vezir-i azamlar, vezirler, yüksek bürokratlar, sultanlar, saray damatları ve başbakanların yaşadığı yalılardır” diyor.
Çocuklara 600 ve 400 liralık çek
KANLICA HACI AHMED HAYRİ BEY YALISI
1937 yılında Atatürk’ün konuk olduğu ve ziyaretinde ilginç bir olayın yaşandığı Kanlıca’daki Hacı Ahmed Hayri Bey Yalısı’dır. Yalıda iki küçük yaşamaktadır. Onların sünnet düğününde yalıya merakla gelen Atatürk, Saha Nur Ramazanoğlu ve Ahmet Atuf Ramazanoğlu adlı bu çocukları bulunduğu tekneye davet etmiş ve kendilerine 600 ve 400 liralık çekler vermiştir. Bu yalı bugün, 1996 yılında satın alan iş adamı Sezgin – Saniye Elmas ailesine aittir (GS’de başkanlık yapmış olan Burak Elmas’ın ailesi).
Karlofça Antlaşması bu yalıda imzalandı
AMCAZADE YALISI
Amcazade Yalısı’nda 1699 Karlofça Antlaşması imzalandı ve padişaha okunduğu rivayet olunur. Yalıda III. Ahmet döneminde de Veziriazam Nevşehirli Damat İbrahim’in Pasarofça Antlaşması nedeniyle Avusturya elçilerine görkemli bir ziyafet verilmiştir.
Yeniköy’deki Sait Halim Paşa Yalısında 2 Ağustos 1914 tarihinde Almanlarla ikili gizli antlaşma imzalanmıştır. 16 Temmuz 2011 tarihinde Sait Halim Paşa Yalısında ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu buluştu. Birbirlerine beşlik çaktılar, ele ele gülerek şen şakrak basına poz verdiler.
Atatürk ünlü konuşmasını yaptı
KOCATAŞ YALISI
Atatürk’ün ziyaret ettiği iki yalıdan biri Sarıyer’deki Kocataş Yalısı. 10 Ağustos 1929 tarihinde yalının balkonundan halka hitap etmiştir. Bu sırada Paris Büyükelçimiz Ali Fethi Beyefendi de yalıda yemeğe konuktur. O günkü Anadolu Ajansı Atatürk’ün halka yaptığı konuşmayı yayınlamıştır: “Benim için zahmet ediyorsunuz. Bundan mahcup oluyorum. Beni görmek demek, mutlak yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir. Ankara’dan buraya gelmeden evvel işittim ki, hakkımda ‘Hastadır, eli ayağı tutmuyor, ölüme mahkûmdur’ demişler.” Bu yalı günümüzde oteldir.
Büyük bir aşk hikâyesi
NAİME SULTAN YALISI
II. Abdülhamit’in kızı Naime Sultan, Gazi Osman Paşa’nın oğlu Kemalettin Paşa ile 1898 yılında evlendirildi. V. Murat’ın kızları Hatice ve Fehime Sultanlar uzun seneler sonra II. Abdülhamit tarafından kendisine kızlar tarafından yazılan mektup ardından evlendirildiler. Hatice Sultan’ın eşinin adı Vasıf’tı. Sultan kocasını hiçbir zaman sevmedi. Naime ve Hatice Sultan yalıları yan yanaydı. Kısa bir zaman sonra Hatice, Kemalettin Paşa’yı ayarttı. İlişkileri Padişah’a duyuruldu.
Naime Sultan
Abdülhamit Kemalettin Paşa’yı Bursa’ya sürgüne gönderdi. İkinci Meşrutiyet sonrası siyasi sürgünler İstanbul’a döndü. Kemalettin Paşa dönüp Hatice’ye evlenelim teklifini yapınca, aldığı yanıt düş kırıklığıydı: "Seninle evlenmeyeceğim, kusura bakma, seninle ilişki kurarak II. Abdülhamit’ten intikam aldım."
İPEK ÖZBEY / SÖZCÜ GAZETESİ