Ertuğrul Özkök kapalı gişe ....

ERTUĞRUL ÖZKÖK KAPALI GİŞE GÖSTERİMDESİN ANLAŞILAN...

Doğan Medya'nın artık değişmez, yenilmez, yutulmaz gücü olduğuna kanaat getirdiğim Ertuğrul Özkök sonunda Recep İvedik için ağırlığını koydu.

Bekliyorduk, bim bam bom işte o an, Hürriyet Gazetesi derin düşünürü Özkök diyor ki:

'TORUNUM Sinan Ali, bugüne kadar benden iki şey istedi.
Biri, son "Star Wars" filminin Türkiye'deki ilk gösterimine gitmekti...
İlk gösterim, gece yarısı saat 24.00'te yapıldı...
Benim yanımdaydı ve o filmi ilk görenlerden olmanın keyfini yaşadı...'

Allah bağışlasın Sinan Ali demek gece yarısı sinemaya gidecek kadar büyüdü. 2012 tarihli bir yazıda 7 yaşında olarak geçtiğine göre şimdilerde 11, 12 yaşında olmalı.

Star Wars ilk gösteriminden sonra istediği ikinci şey ise Recep İvedik filminin ilk gösterimi olmuş. Sinan Ali Saatçi akıllı bir çocuk belli,  dedesinden hangi konularda ne isteyeceğini biliyor.

Fakat film bir türlü başlayamamış, madem girdi gösterime niye anlamadık. Özkök son günlerde çok anlaşılmaz oldu. Neyse yazısının devamında diyor ki 'Önce Azeri boksörü dövdü diye Azeri kardeşlerimiz ayaklandı...

Azeri kardeşim nedir bu alınganlık... Eni sonu bir komedi bu...

Komedi dediğin şeyde hepimiz kendi hallerimize güleriz...

Var mı bu çağda böyle bir şey...

* * *

Sonra malum devletimizin derinlerinden bin bir bahane...

Bahane belli ama arkadaki gerçek nedenin ne olduğunu hepimiz biliyoruz...'

Özök bu kendi kurduğu medya dünyasında bir işaret taşı, simge  olan Şahan'a aklınca sahip çıkması göz yaşartıcı, Azeri Kardeşlere'de komedi kendine gülme dersi vermiş, ancak Şahan'dan dayak yedik diye gülmeye teşne Azeri yok anlaşılan. Özkök yazının devamında Şahan'ın mertliğinden dem vurarak ki olabilir demek Özkök ile ilişkisinde böyle bir izlenim bırakmış Şahan, biz tanımıyoruz çocuğu ama insan bir davranışla mert olmaz demek başka davranışları da var bu ünvanı hak edecek. Ama yazının devamında Özkök'ün uyarıları ilginç biraz da arızalı:

'Sonra malum devletimizin derinlerinden bin bir bahane...

Bahane belli ama arkadaki gerçek nedenin ne olduğunu hepimiz biliyoruz...'

Neymiş arkadaki bahane biliyorsan söyle o zaman sen gazeteci değil misin, Azeri'lerin bahanesi ne?  'Devletimizin derinlerinden bin bir bahane ne demek' Anlat aydınlanalım.

Hele hele: ‘Bakın size bir şey söyleyeyim...

Bir iktidar, halkın sevdiği komedilere, komedyenlere bu kadar öfkelenmeye, takmaya başlamışsa...

İşler iyi değil demektir...' ne demek?

Şahan bu iktidarla sorun mu yaşadı, senelerdir işini tıkır tıkır yapıyor bu sefer tosladı. Azeriler'e önce, sonra bayrağını pervasızca kullandığı halka bize görünen durum bu! Ötesinde ne biliyorsan şu derinler, bahaneler neyse yaz kardeşim, öyle 'bakın size bir şey söyliyeyim' diye parmak sallamak nesi!

Amerikan Bayrağını başörtüsü yapan bir kadının resmi ise Şahan meselesine pek açıklık getirmemiş  kadın dayak yemiyor, kimse de alay etmiyor Ertuğrul efendi bey yapma.

Sen Davos'a seks için gittiğini bile yazan cesur bir medya aslanısın!

Korkma, yaz şu asıl bahane nedir devletin derinlikleri filan ne alakası var Şahan'ın hokkabazlığı ile...

Yazının başlığına gelince: 'Recep kardeşim keşke beni koysaydın ve ringde evire çevire dövseydin' diyorsun.

Recep’e verdiğin bu ayrıcalık niye illa o dövsün istiyorsun, zaten niye dövülmek istiyorsun işin başında.

Çok istiyorsanız dövüşün, o seni dövsün sen onu göklere çıkart ne yaparsanız yapın ama bayrağımızı karıştırmayın.

Bütün söylenen bu. Özür diler, bir daha daha dikkatli olur, köpeksiz köy değil burası, Türkiye Cumhuriyeti, bayrağı kanunu belli bunu sanatsal özgürlük ayaklarına düşürmenin uzatmanın parmak sallamanın alemi yok ama sen bildiğin ötesi bir durum varsa yaz.

Hürriyet Gazetesi diye bir gazete var yıllardır yönettiğin, ilk sayfa sol üst köşeye sıkıysa işe hadi, sonra  koy resmini sosyal medyaya görelim, sonrada sanatsal bir paylaşım de… Sen yapamazsan köşeci delikanlılar yapsın da görelim, Şahan'ın üzerinden ne yapıyorsunuz siz Allah Aşkına?

Hadi Bana Eyvallah izlemeye geçtim sizi, kapalı gişe gösterimdesiniz sizi kimse kaldıramıyor...

Sacit ASLAN