Faciadan sonra ilk iş günü
MANİSA Soma’da maden faciasının üzerinden geçen tam bir hafta sonra dün ilk iş günüydü. Bölgede bulunan beş işletmede sessizlik hakimdi. Her madenden günlük yaklaşık 150 kamyonun yüklendiği ilçede üretimin yavaşladığı gözlendi.
Hürriyet'ten Banu Şen ve Rıza Özel'in haberine göre SOMA’da maden faciasının üzerinden geçen tam bir hafta sonra dün ilk iş günüydü. Bölgede bulunan beş işletmede sessizlik hakimdi. Facianın olduğu Soma Holding Eynez İşletmesi dışında firmaya ait diğer iki işletme Işıklar ve Ata Bacası sahalarında da çalışma yapılmadı. Ata Bacası İşletmesi’ne sabah 08.00-16.00 vardiyasına girmek için gelen 150 işçi iş güvenliği sağlanana kadar girmeyin uyarısı yapan Maden İş Sendikası temsilcilerinin uyarılarıyla ocağa girmedi. Sadece 50 işçi güvenlik ekibi olarak yer altına indi. Başka bir işletmeye ait İmbat Madencilik’te ise yaklaşık 150 işçi çalışmaya girdi.
BÜROKRASİ HIZLI ÇALIŞMALI
Kömür çıkarma işlemi henüz başlamayan ancak galeri açmak için çalışan Demir Export sahasındaki toplam 300 işçi ise vardiyalarını aksatmadan çalışmaya başladı. Maden İş Sendikası Soma Şubesi Başkan Vekili Recep Satır, “Facianın yaşandığı işletmeye ait Ata Bacası işletmesinde vardiyaya gelen 150 arkadaşımızı madene sokmadan geri çevirdik. Sadece 50 kişilik güvenlik ekibi girdi. Ancak bu madenlerin de her an çalışacakmış gibi tutulması lazım. Yeraltı suları var, kömür akabilir ve oksijen dönmesi gerekiyor. Madenlere emniyet mühendisleri, suyu çekmek için tulumbacılar, elektrik arızaları için elektrikçiler, mekanikçiler yani 50 civarı kişinin girmesi gerekiyor. Madene hiç kimseyi sokmamak da büyük risk taşıyor. Bu işlemleri yapacak 50 kişilik grubun diğer işçi sokmadığımız madenlerden aşağıda olması lazım. Bunun için de müfettişler hızlı hareket edip facianın meydana geldiği maden dışındaki diğer madenlerle ilgili çalışmaları yapmalı. Bürokrasi hızlı çalışmalı ki bu kaos aşılmalı. Bir yandan arkadaşlarımızı sokmuyoruz ama güvenlik amaçlı ekiplerin de girmesi gerek. Şimdi bu kaos aşılmalı” dedi.
KÖMÜR KUYRUĞU
Soma’da yaşanan facianın ardından bazı kömür ocakları az kapasiteli de olsa tekrar çalışmaya başladı. Kazanın olduğu Soma Holding’e bağlı diğer iki madende ise yalnızca güvenlik için çalışan az sayıda işçi var. Her madenden günlük yaklaşık 150 kamyonun yüklendiği ilçede yavaşlayan üretim uzun konvoylara neden oluyor. Madenden öncelikle termik santrale kömür veriliyor. Özel sektörde kullanılmak üzere kömür bekleyen yüzlerce kamyondan oluşan konvoy, madene giden yol üzerinde uzun kuyruklar oluşturuyor. Soma Nakliyeciler Kooperatifi’ne bağlı kamyoncular, önceki gün akşam saatlerinden bu yana madenlerden gelecek haberle yüklerini alacakları zamanı bekliyor. Kamyoncular, bu uzun bekleyişler sırasında yol kenarındaki yeşil alanlarda sohbetler ediyor.
Türkiye’yi yasa boğan o facianın üzerinden geçen tam yedinci gündü. Çoğu maden işçisi ocaklara girmedi. Ancak az sayıda, o acı faciadan günler sonra yerin altına girenler de vardı.
Ferdi Şahin’i facia sonrası yapılan ilk vardiya 08.00-16.00 sonrası çalıştığı madenin önünde gördük. Servis araçları henüz yola koyulmadan madenden ilk çıkanlardandı. Zonguldaklı Ferdi, madende henüz yeni olduğunu 8 ay önce çalışmaya başladığını anlattı. Gözleri kan çanağı gibi, yüzü kömür karasıydı. Ocağa indiği anda neler yaşadığını sorduk. Titreyen elleriyle bir yandan yüzünü silip bir yandan da şu cümleler döküldü dudaklarından “Çok ağır geldi abla. Kendi canımı düşündüysem... O hiç aklıma gelmedi. Arkadaşlarımı düşündüm. Onların bu yerin altında yaşadıklarını düşündüm.... Onların çocukları gözümün önüne geldi. Kaç gündür yaşananlar aklıma geldi. Çok zor geldi, çok ağır geldi. Elim hiç gitmedi, yukarı çıkana kadar aklımdan bir saniye çıkmadı. Kazadan sonra da madene inilecekti. Geldim ama yapamadım.Ocağın ağzından geri döndüm. Ama şimdi çalışmaktan başka çare yok.”
BÜROKRASİ HIZLI ÇALIŞMALI
Kömür çıkarma işlemi henüz başlamayan ancak galeri açmak için çalışan Demir Export sahasındaki toplam 300 işçi ise vardiyalarını aksatmadan çalışmaya başladı. Maden İş Sendikası Soma Şubesi Başkan Vekili Recep Satır, “Facianın yaşandığı işletmeye ait Ata Bacası işletmesinde vardiyaya gelen 150 arkadaşımızı madene sokmadan geri çevirdik. Sadece 50 kişilik güvenlik ekibi girdi. Ancak bu madenlerin de her an çalışacakmış gibi tutulması lazım. Yeraltı suları var, kömür akabilir ve oksijen dönmesi gerekiyor. Madenlere emniyet mühendisleri, suyu çekmek için tulumbacılar, elektrik arızaları için elektrikçiler, mekanikçiler yani 50 civarı kişinin girmesi gerekiyor. Madene hiç kimseyi sokmamak da büyük risk taşıyor. Bu işlemleri yapacak 50 kişilik grubun diğer işçi sokmadığımız madenlerden aşağıda olması lazım. Bunun için de müfettişler hızlı hareket edip facianın meydana geldiği maden dışındaki diğer madenlerle ilgili çalışmaları yapmalı. Bürokrasi hızlı çalışmalı ki bu kaos aşılmalı. Bir yandan arkadaşlarımızı sokmuyoruz ama güvenlik amaçlı ekiplerin de girmesi gerek. Şimdi bu kaos aşılmalı” dedi.
KÖMÜR KUYRUĞU
Soma’da yaşanan facianın ardından bazı kömür ocakları az kapasiteli de olsa tekrar çalışmaya başladı. Kazanın olduğu Soma Holding’e bağlı diğer iki madende ise yalnızca güvenlik için çalışan az sayıda işçi var. Her madenden günlük yaklaşık 150 kamyonun yüklendiği ilçede yavaşlayan üretim uzun konvoylara neden oluyor. Madenden öncelikle termik santrale kömür veriliyor. Özel sektörde kullanılmak üzere kömür bekleyen yüzlerce kamyondan oluşan konvoy, madene giden yol üzerinde uzun kuyruklar oluşturuyor. Soma Nakliyeciler Kooperatifi’ne bağlı kamyoncular, önceki gün akşam saatlerinden bu yana madenlerden gelecek haberle yüklerini alacakları zamanı bekliyor. Kamyoncular, bu uzun bekleyişler sırasında yol kenarındaki yeşil alanlarda sohbetler ediyor.
Türkiye’yi yasa boğan o facianın üzerinden geçen tam yedinci gündü. Çoğu maden işçisi ocaklara girmedi. Ancak az sayıda, o acı faciadan günler sonra yerin altına girenler de vardı.
Ferdi Şahin’i facia sonrası yapılan ilk vardiya 08.00-16.00 sonrası çalıştığı madenin önünde gördük. Servis araçları henüz yola koyulmadan madenden ilk çıkanlardandı. Zonguldaklı Ferdi, madende henüz yeni olduğunu 8 ay önce çalışmaya başladığını anlattı. Gözleri kan çanağı gibi, yüzü kömür karasıydı. Ocağa indiği anda neler yaşadığını sorduk. Titreyen elleriyle bir yandan yüzünü silip bir yandan da şu cümleler döküldü dudaklarından “Çok ağır geldi abla. Kendi canımı düşündüysem... O hiç aklıma gelmedi. Arkadaşlarımı düşündüm. Onların bu yerin altında yaşadıklarını düşündüm.... Onların çocukları gözümün önüne geldi. Kaç gündür yaşananlar aklıma geldi. Çok zor geldi, çok ağır geldi. Elim hiç gitmedi, yukarı çıkana kadar aklımdan bir saniye çıkmadı. Kazadan sonra da madene inilecekti. Geldim ama yapamadım.Ocağın ağzından geri döndüm. Ama şimdi çalışmaktan başka çare yok.”