Fatih Altaylı: 'Vadi’nin zararı artık yeter'
Fatih Altaylı: "Kurtlar Vadisi’nin yapımcıları ve oyuncuları ise bana hakaret üzerine hakaret içeren açıklamalar yapıyorlardı. Haysiyetime dil uzatacak kadar pervasızlaşıyorlardı."
Ne zamandı acaba?
En az 6, belki 7 yıl mı oldu.
Kurtlar Vadisi isimli diziyle ilgili eleştiriler yazıyordum.
Bu ve bu tip dizilerin Türkiye’nin toplumsal barışına tehdit, gençlere kötü örnek olduğunu, lümpen kültürü yaygınlaştıracağını, okullarda bile sorun yaratacağını söylüyordum.
Millet de bana kızıyordu. “Alt tarafı dizi bu. Sana ne” diye.
Bense dizilerin zannettiğimizden daha önemli olduğunu, olumlu veya olumsuz toplumu etkileyip yönlendirdiğini, önyargı oluşturduğunu anlatıyordum.
Beyaz Gölge isimli diziyi örnek veriyordum. Türkiye’de basketbol
patlamasını bir dizinin gerçekleştirdiğini anlatıyordum.
Kurtlar Vadisi’nin yapımcıları ve oyuncuları ise bana hakaret üzerine hakaret içeren açıklamalar yapıyorlardı.
Haysiyetime dil uzatacak kadar pervasızlaşıyorlardı.
Oynadıkları rolün etkisiyle kendilerini o rolle özdeşleştirmiş olsalar gerek, kendilerini bir halt zannediyorlardı.
Bugün bu tip dizilerin sakıncalarından söz etmeye başlayanlar ise o gün Vadi’de yaşayanlar bana sövdükçe ellerini ovuşturuyorlardı.
Şimdi bir siyasi parti kalkıp “Bu diziler etnik düşmanlığı körüklüyor” demeye başladı.
Buna öğleden sonra günaydın denir. Yeni mi anladınız.
Sadece etnik düşmanlığı körüklemiyor, hukuksuzluğu, bitirimliği, ihkakı hakkı ve aklınıza
gelebilecek demokrasi dışı, hukuk dışı ne varsa hepsini körüklüyor.
Genç beyinlere kazıyor.
Ben bunları bugün değil yıllardır söylüyorum.
RTÜK ise hâlâ eften pütfen işlerle uğraşıyor.
Toplumun, toplumsal barışın temeline dinamit koyanları ise her ne hikmetse yıllardır es geçiyor.
Ama bence yeter artık.
Zaten yeterince para kazandılar.
Bu ülkeye daha fazla zarar vermesinler.
Fatih Altaylı
En az 6, belki 7 yıl mı oldu.
Kurtlar Vadisi isimli diziyle ilgili eleştiriler yazıyordum.
Bu ve bu tip dizilerin Türkiye’nin toplumsal barışına tehdit, gençlere kötü örnek olduğunu, lümpen kültürü yaygınlaştıracağını, okullarda bile sorun yaratacağını söylüyordum.
Millet de bana kızıyordu. “Alt tarafı dizi bu. Sana ne” diye.
Bense dizilerin zannettiğimizden daha önemli olduğunu, olumlu veya olumsuz toplumu etkileyip yönlendirdiğini, önyargı oluşturduğunu anlatıyordum.
Beyaz Gölge isimli diziyi örnek veriyordum. Türkiye’de basketbol
patlamasını bir dizinin gerçekleştirdiğini anlatıyordum.
Kurtlar Vadisi’nin yapımcıları ve oyuncuları ise bana hakaret üzerine hakaret içeren açıklamalar yapıyorlardı.
Haysiyetime dil uzatacak kadar pervasızlaşıyorlardı.
Oynadıkları rolün etkisiyle kendilerini o rolle özdeşleştirmiş olsalar gerek, kendilerini bir halt zannediyorlardı.
Bugün bu tip dizilerin sakıncalarından söz etmeye başlayanlar ise o gün Vadi’de yaşayanlar bana sövdükçe ellerini ovuşturuyorlardı.
Şimdi bir siyasi parti kalkıp “Bu diziler etnik düşmanlığı körüklüyor” demeye başladı.
Buna öğleden sonra günaydın denir. Yeni mi anladınız.
Sadece etnik düşmanlığı körüklemiyor, hukuksuzluğu, bitirimliği, ihkakı hakkı ve aklınıza
gelebilecek demokrasi dışı, hukuk dışı ne varsa hepsini körüklüyor.
Genç beyinlere kazıyor.
Ben bunları bugün değil yıllardır söylüyorum.
RTÜK ise hâlâ eften pütfen işlerle uğraşıyor.
Toplumun, toplumsal barışın temeline dinamit koyanları ise her ne hikmetse yıllardır es geçiyor.
Ama bence yeter artık.
Zaten yeterince para kazandılar.
Bu ülkeye daha fazla zarar vermesinler.
Fatih Altaylı