Felçli genci nişanlısı terk etmişti...
Samsun'da yaklaşık 2 yıl önce geçirdiği trafik kazası sonrası felç olan ve boynundan aşağısı tutmayan genç, nişanlısı tarafından da terk edilince hayata küsmedi.
İki yıl önce, sağlıklı, mutluyken ve yuva kurmanın hazırlığı içindeyken geçirdiği trafik kazası ile tüm hayatı değişen Akman'ın yaşadıkları, azmin gücünü adeta gözler önüne seriyor.
Samsun Fiziksel Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi'nde tedavisi süren Akman, yaptığı açıklamada, 2009 yılının temmuz ayında nişanlısı ile bir seyahatten dönerken otomobilin direksiyon hakimiyetini kaybettiğini belirterek, elektrik direğine çarptıkları kazada boynundan yaralandığını anlattı.
Nişanlısının kazadan yara almadan kurtulduğunu, kendisinin ise ambulansla Mehmet Aydın Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldığını ifade eden Akman, burada, “bir şeyinin olmadığı, yürüyememesinin geçici bir durum olduğu” söylenerek eve gönderildiğini kaydetti.
Kendilerinin kiraladıkları özel ambulansLa eve geldiklerini belirten Akman, geçen zamana rağmen durumunda bir değişiklik olmayınca bu kez yine aynı hastaneye gittiklerini, boynunda kırık olduğunun anlaşıldığını ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'nde ameliyat olduğunu dile getirdi.
“YÜZÜME KONAN SİNEKLERİ BİLE KOVAMIYORDUM”
OMÜ Tıp Fakültesi'ndeki doktorların kendisine yürüme şansının olmadığını söylediklerinde hayatının da yeni bir döneme girdiğini anlatan Akman, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Evde hiç kıpırdayamadığım için ailem beni tekrar Mehmet Aydın Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürdü. Boyun filmi çektiler. Boynumda kırık olduğu anlaşıldı. Oradan ailem beni OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesine götürdü. Ameliyata alındım, ameliyattan çıktıktan sonra da yalnızca göz kapaklarımı oynatabiliyordum. Yüzüme konan sinekleri bile kovamamak, kıpırdayamamak çok kötüydü. Daha da kötüsü doktorların aileme, “Bu çocuk bırakın yürümeyi tekerlekli sandalyeye oturabilirse şükredin” demeleriydi.”
“BAHANELER ÖNE SÜREREK BENİ BIRAKTI”
Kaza anında arabanın elektrik direğine çarpacağını anladığında direksiyonu kendi tarafına kırdığını söyleyen Akman, şunları anlattı:
“Kaza anında direğe, nişanlımın olduğu taraftan vuruyordum. Direksiyonu kırdım takla atıp benim tarafımdan vurduk. Direksiyonu nişanlımı korumak için kendi tarafıma kırdım. Doktorlar yürüyemeyeceğimi söyleyince nişanlım farklı bahaneler öne sürerek bıraktı beni. Terk edildikten sonra daha çok azim yaptım ve “ben yürüyeceğim' dedim, benim hayatımda hiçbir zaman yarım bıraktığım işim olmadı.”
“YÜRÜYEBİLMEK YENİDEN DOĞMAK GİBİ”
Kaza geçirmeden önce futbolcu olduğunu belirten Akman, sporcu olduğu için bünyesinin güçlü olduğunu bu nedenle tedaviye kısa zamanda yanıt verdiğini söyledi. Akman, bu sürede annesi ve babasının sevgiyle, şefkatle hep yanında olduklarını, yakınlarının, arkadaşlarının kendisini yalnız bırakmadığını anlattı.
Tüm bunların kendisine güç verdiğini vurgulayan Akman, Samsun Fiziksel Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi'ndeki tedavi süreci hakkında ise şunları kaydetti:
“Ailemin, sevdiklerimin desteğinin yanı sıra buradaki doktorlarımın, hemşirelerimin fizyoterapistlerimin hepsi benimle yakından ilgilendi. Bir süre sonra kollarımı oynatmaya başladım. Tekerlekli sandalyeden yatağıma geçebiliyorum, şimdi kendi yemeğimi kendim yiyebiliyorum. En önemlisi artık destekle yürüyebiliyorum. Bu benim için yeniden doğmak gibi. Çok güç denilebilen bir şeyi başarabildim. Başta aileme ve bana destek olan herkese çok şey borçluyum.”
ANNE AKMAN: “BU BİR MUCİZE”
Daha önce bir çocuğunu kaybeden anne Işıl Akman, oğlunun yeniden yürümeye başlamasının adeta bir mucize olduğunu söyledi.
Oğlu tekrar yürüyebildiği için çok mutlu olduğunu dile getiren ve kendilerine destek olan hastane çalışanlarına teşekkür eden anne Akman, şunları dile getirdi: “Buraya gelene kadar hep sıkıntı çektik ama buradaki doktorlardan, personelden Allah razı olsun. Çocuğum kaza geçirdikten sonra büyük sıkıntılar çektik ama şükürler olsun oğlum artık yürüyebiliyor. Onu ayağa kaldırdılar hepsine teşekkür ediyorum. Hastane mekan açısından yetersiz olduğu için salı günü taburcu olacağız ama sürekli kontrollere devam edeceğiz. Fiziki olarak yetersiz olduğu halde bu kadar iyi hizmet vermelerini ve bu gayreti göstermelerini takdirle karşılıyorum.”
“HASTAMIZLA TOKALAŞABİLMEK BİZİM İÇİN EN BÜYÜK MUTLULUK”
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi Başhekimi Dr. Cevdet Şahin, Akman'ın kendilerine geldiğinde hemen hemen hiçbir tarafını hareket ettiremediğini belirtti.
Zaman içinde Akman'ın azmiyle ve uygulanan tedaviyle ellerini kollarını hareket ettirmeye başladığını ve her gün daha iyiye gittiğini söyleyen Şahin, “Hastamızın şu anda ayağa kalkmış halini görmek, ellerini kıpırdatamayan hastamızla tokalaşabilmek bizim için en büyük mutluluk. Kendisi yemeğini yiyebiliyor, oturup, kalkabiliyor, işte bizim mutluluğumuz bu” diye konuştu.
Şahin, Fehmi Onur Akman'ın, taburcu olduktan sonra da tedavisinin süreceğini, Akman'ı bir gün futbol oynarken izleyebilmeyi umut ettiklerini sözlerine ekledi.