FUNDA BARIN UZUN YILLARDIR GÖRÜNMÜYORDU..

* Bazı şeyleri değiştirme hakkınız olsa, hayatınızın hangi dönemini seçerdiniz?
15-16 yaş dönemimi seçerdim herhâlde. O zamanlar, kendimi şanslı hissediyordum, ayaklarım yere basmıyordu. Ama şimdi baktığımda; oralarda, yanlış bazı şeylerin olduğunu görebiliyorum. Mesela o yaşlarda okuyor olmam gerekirken, modellik yapıyordum. Hayatımda bazı şeyler biraz daha sistematik gelişseydi, daha iyi olurdu diye düşünüyorum. O yaşlardaki genç bir kız için, fazlasıyla heyecan ve fazlasıyla olumsuz şey vardı hayatımda. Bana, hep erken olgunlaştığımı söylerler. Bu, çok havalı bir laf ama içi son derece boş. Keşke erken olgunlaşmayıp, her şeyi zamanında yaşasaydım.

* Bu 15-16 yaşlardaki hayatınız, 20’li dönemlerinizde olsaydı, mutlu olur muydunuz?
Benim, yaşadıklarımla ilgili bir problemim yok; günün sonunda çizgiyi çektiğimde, çok güzel şeyler yaşadığımı görüyorum. Sıkıntım, sadece bunların çok erken yaşanmış olması.

* 20’li yaşlarda yaşadıklarınızdan sonuçlar çıkarıp, 30 yaşından sonrasını, bu sonuçlara göre mi şekillendiriyorsunuz?
Evet. Benim kafamda şöyle bir düşünce var: 30-40 yaş arasında, ayaklarım, hayatımda hiç basmadığı kadar yere sağlam basacak. Yaşanacaklara dair plan yapmak, çok da sevdiğim bir şey değil ama genellikle, daha sağlam bir otokontrol mekanizmamın oluştuğunu söyleyebilirim. Çünkü ben, hayatımda ayağımı bir kere yerden kestim; kesmekle ne kadar doğru yaptığımı da bana yakın gelecek gösterecek. Yapmak isteyip yapamadığım şeyler var mı? Var. Yaşamak isteyip yaşayamadığım şeyler var mı? Var. Ama benim için önemli olan; yaşamak istemediğim hiçbir şeyi yaşamamış olmam. O anlamda, hayata karşı 2-1 öndeyim.

’KEŞKE’LERİM YOK

* Hayatında fazlaca ’keşke’leri olan bir insan mısınız?
Aslında hayatımda, ’keşke’ye hiç yer yoktur. Hayatımdaki çoğu şeyi kadere bağladığımdan, hiç ’keşke’ biriktirmedim hayatta...

* Bir dönem, magazin basınının bir figürüydünüz. Bu yüzden olumsuz şeyler yaşadınız mı?
O dönemler, modellerin aklının sadece sabun köpüğü şeylere yettiği gibi bir algı vardı. Ben, ’Bir gün sevgilinizi, en yakın arkadaşınızla yatakta bastınız; ne yapardınız?’ sorusuyla bile karşılaştım. Şimdi bir insana böyle bir soru sorulur mu? Sorulsa bile, bana sorulmaz. Yani bu sorunun cevabını, cebinde dolaştıran insanlar var; gidip onlara soracaksın. Basınla olan ilişkilerimi yok sayamam; bugüne gelmemde, basının büyük katkısı vardır. Ama benim bazı iletişim kurallarım, bazı sınırlarım var ve bunu bilenlerle, bugüne kadar hiç sorun yaşamadım.

* İnsanlar sizi uzunca bir süredir görmüyordu. Yeni dönemde ne gibi projeler bekliyor sizi?
Uzak olduğum dönemde, hayata ilişkin çok şey biriktirdim. Şimdi, ayakları yere daha sağlam basan biriyim. Şu anda, oyunculuk teklifleri alıyorum. Hepsini, titizlikle değerlendiriyorum. Bunca sene beklememe değecek projelerde yer alacağım tabii ki...

Esquire dergisi