'Gelir testi borcu'yla ilgili yeni öneri!..
Kamu-Sen Genel Sekreteri Önder Kahveci, 7 milyon vatandaşı mağdur eden 'gelir testi'yle ilgili olarak şu öneriyi getirdi: Süre sınırı kaldırılsın, herkesin evine ve telefonuna tebligat yapılsın, çıkarılan borçlar da yeniden yapılandırılsın.
Bugün'den Yelda Ataç'ın haberine göre Kamu-Sen Genel Sekreteri ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, 7 milyon vatandaşı mağdur eden Genel Sağlık Sigortası kapsamındaki "gelir testi" konusunda dikkat çekici açıklamalar yaptı.
Nüfus Kayıt Sistemi
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) vatandaşı cezalandırmaktan vazgeçmesini isteyen Kahveci, Nüfus Kayıt Sistemi varken sağlık sigortası için tebligat yapılmamasına tepki gösterdi. Her yıl gelir testi yaptırmanın bir anlamı olmadığını vurgulayan Kahveci, bu teste girmedi diye en üst limitten ceza kesilmesinin de haksızlık olduğunun altını çizdi. Kahveci, şöyle devam etti: “SGK yeniden bir düzenleme yapmak zorunda. Her sene binlerce insan kapılarda mı bekleyecek. Ayrıca gelirle ilgili miktar da mutlaka artırılmalı. Bir kişiye 400 lira civarı düşüyor. İster çalış ister çalışma. Bu rakamın da mutlaka gözden geçirilmesi gerekir. Şu anda yazılan cezalar var. Onlar yeniden yapılandırılabilir. SGK bunu rahatlıkla yapabilir.”
Mültecilere estetik imkanı
Dar gelirliye yönelik bu tür uygulamalar varken, Suriyeli mültecilere yönelik farklı uygulamaların bulunduğunu da ifade eden Kahveci, “Onlara sınırsız sağlık hizmeti sunuluyor. Tabii ki gelen mültecilere bakılsın ama o mültecilerin sağlık harcamalarına bakın siz, güzellik kreminden estetik operasyonlara kadar birçok şeyler var” dedi.
50 lira veremeyen 300'ü nasıl versin?
Devletin 50 lira alacağı yerde 300 lira alacağım diye tutturduğunu söyleyen Önder Kahveci, “Böyle bir şey olur mu? Vergi kaçakçılığı yapanlardan alıyor mu para, vatandaşa gelince aslan kesiliyor” tepkisini gösterdi. Kahveci, ayrıca SGK’nın süreyi uzatması gerektiğini hatta süre koymasının da mantıklı olmadığını anlattı.
"Babayiğit varsa çıksın"
Gelir testine girmeyenler için çıkan yüksek tutarlı prim borcu için icra süreci beklentisini değerlendiren Kahveci, şöyle devam etti:
"Seçim sürecinde kimse icra takibi falan başlatamaz. Babayiğit varsa çıksın. Yeni gelecek hükümet de mutlaka bu haksızlığı, yani kendi ödeyeceği miktar kadarını mutlaka kolaylaştırır. Diğer tarafını da kaldırabilir. Kişi zaten, 'benim ödeme gücüm yok' diyor. Bunu tahsil edemez zaten bu batık devlet alacağı. Aynı batık bankalarda alamadığı gibi."
Nüfus Kayıt Sistemi
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) vatandaşı cezalandırmaktan vazgeçmesini isteyen Kahveci, Nüfus Kayıt Sistemi varken sağlık sigortası için tebligat yapılmamasına tepki gösterdi. Her yıl gelir testi yaptırmanın bir anlamı olmadığını vurgulayan Kahveci, bu teste girmedi diye en üst limitten ceza kesilmesinin de haksızlık olduğunun altını çizdi. Kahveci, şöyle devam etti: “SGK yeniden bir düzenleme yapmak zorunda. Her sene binlerce insan kapılarda mı bekleyecek. Ayrıca gelirle ilgili miktar da mutlaka artırılmalı. Bir kişiye 400 lira civarı düşüyor. İster çalış ister çalışma. Bu rakamın da mutlaka gözden geçirilmesi gerekir. Şu anda yazılan cezalar var. Onlar yeniden yapılandırılabilir. SGK bunu rahatlıkla yapabilir.”
Mültecilere estetik imkanı
Dar gelirliye yönelik bu tür uygulamalar varken, Suriyeli mültecilere yönelik farklı uygulamaların bulunduğunu da ifade eden Kahveci, “Onlara sınırsız sağlık hizmeti sunuluyor. Tabii ki gelen mültecilere bakılsın ama o mültecilerin sağlık harcamalarına bakın siz, güzellik kreminden estetik operasyonlara kadar birçok şeyler var” dedi.
50 lira veremeyen 300'ü nasıl versin?
Devletin 50 lira alacağı yerde 300 lira alacağım diye tutturduğunu söyleyen Önder Kahveci, “Böyle bir şey olur mu? Vergi kaçakçılığı yapanlardan alıyor mu para, vatandaşa gelince aslan kesiliyor” tepkisini gösterdi. Kahveci, ayrıca SGK’nın süreyi uzatması gerektiğini hatta süre koymasının da mantıklı olmadığını anlattı.
"Babayiğit varsa çıksın"
Gelir testine girmeyenler için çıkan yüksek tutarlı prim borcu için icra süreci beklentisini değerlendiren Kahveci, şöyle devam etti:
"Seçim sürecinde kimse icra takibi falan başlatamaz. Babayiğit varsa çıksın. Yeni gelecek hükümet de mutlaka bu haksızlığı, yani kendi ödeyeceği miktar kadarını mutlaka kolaylaştırır. Diğer tarafını da kaldırabilir. Kişi zaten, 'benim ödeme gücüm yok' diyor. Bunu tahsil edemez zaten bu batık devlet alacağı. Aynı batık bankalarda alamadığı gibi."