Göç, kaynağında engellenecek
Göçle mücadelede kaynak ülkelerde istikrara katkı sağlayacak politikalar gerçekleştirilecek.
Türkiye Gazetesi'nden Selçuk Böke'nin haberine göre Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının kesişim noktasında olması nedeniyle düzensiz göçmenler tarafından bugüne kadar Avrupa’ya transit güzergâh olarak tercih edilen Türkiye, göçmenler için artık ‘hedef ülke’ konumuna geldi. Resmî sayılara göre Türkiye’de son 16 yılda başta Irak, Afganistan, Pakistan, Suriye, Moldova, Filistin, Myanmar, Gürcistan, İran, Özbekistan, Bangladeş, Türkmenistan ve Somali uyruklu olmak üzere 2 milyon 137 bin 531 düzensiz göçmen yakalandı.
YENİ STRATEJİ İÇİN DÜĞMEYE BASILDI
En fazla düzensiz göç 2019 yılında (454 bin 662) yaşanırken bütün tedbirlere rağmen göçmen akının önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini ve Türkiye’nin artık ‘hedef ülke’ hâline geldiğini değerlendiren yetkililer, düzensiz göçle mücadelede yeni strateji için düğmeye bastı. Bu doğrultuda sınırlarda alınan üst düzeyde güvenlik tedbirlerinin yanı sıra ‘göçü kaynağında engellemek’ üzere harekete geçildi.
ÖNCELİK KAYNAK ÜLKEDE İSTİKRAR
Göç İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan 2021 -2025 Eylem Planı’nın devreye girmesiyle düzensiz göç yabancıların ilk çıkış ülkelerinde, yani kaynak ülkede önlenecek. Buna göre göçle mücadelede kaynak ülkelerde istikrara katkı sağlayacak politikalar gerçekleştirilecek. Türkiye’ye göç veren ülkelerde insani ihtiyaçların giderilmesi için daha fazla çaba sarf edilecek. Göçle ilgili organize suçlarla mücadele edilmesi konusunda iş birlikleri geliştirilecek. Göçmen kaçakçılarına karşı komşu ülkelerle ortak mücadele edilecek. Düzensiz göçü kaynağında önlemeye yönelik kalkınma odaklı projeler yapılacak. Düzensiz göçmenlerin insan hakları çerçevesinde geri gönderilmesi sistemi güçlendirilecek. Düzensiz göçmelerin geldiği ülkelerle diplomasi trafiği artırılarak geri gönderme işlemi hızlandırılacak. Göçmenlerin geldiği ülkelerde, Göç İdaresi Başkanlığının yanı sıra Dışişleri Bakanlığı, TİKA ve Kızılay aktif rol oynayacak. Türkiye’nin o ülkelerdeki birimleri, kurumları, büyükelçilikleri ve konsoloslukları da sürece katkı sağlayacak. Göç konusunda muhataplar ile kesintisiz bilgi akışı sağlanacak, hükûmetlerle görüşmeler yoğunlaşacak. Böylece göçü kaynağında azaltma yoluna gidilecek.