Gör, duy, dokun, sev!

Gör, duy, dokun, sev!

Bir ilişkinin içinde olunca, karşı tarafı tanıdığımızı sanıyoruz. Bu yüzden de davranışlarının nedenlerini anlamaya çalışmak yerine, kendi algılarımızla onu yargılıyoruz. Ama acaba gerçekten onunla algı sistemlerimiz aynı mı çalışıyor?

Görsel, işitsel ve dokunsal… Tüm insanlar, bu üç algı sistemini bir arada kullanıyor olsa da daha çok aralarından bir tanesi ön plana çıkıyor ve kişi, yaşamı ona göre algılıyor. NLP ve Yaşam Koçu Nurşen Kaya, bunu bir örnekle açıklıyor: “Sevgiliniz, her akşam sizin yanınızda oturmak yerine, karşınızdaki kanepede oturup televizyon izliyor diye sizi sevmediğini düşünüyor olabilirsiniz. Ama belki siz dokunsal bir algı sistemine sahipken, o işitsel algı sistemine sahip ve size olan sevgisini dokunarak değil, söyledikleriyle göstermeyi tercih ediyor. İlişki yaşadığımız kişinin birincil olarak hangi algı sistemini kullandığını bilirsek, onun davranışlarını daha doğru yorumlar ve ona da o şekilde davranabiliriz.” Başarılı ilişki, partnerimizi iyi tanımak ve neyi niçin yaptığını anlamaktan geçiyor. Sevgilinizle farklı algı sistemlerini kullanıyorsunuz diye endişelenmeyin. İstediğiniz algı sistemini yaşamınızda ön plana çıkarmak için işte size birkaç ipucu…

Görsel algıyı geliştirmek için: Bir manzaraya dikkatle 10 saniye boyunca bakın. Daha sonra manzarada gördüklerinizi not edin. 2 saat sonra aynı görüntüye tekrar bakın. Önceki manzara ile arasındaki farkları bulmaya çalışın. Yeni bir şey eklenmiş mi manzaraya? Bir şeyin şekli değişmiş mi?
İşitsel algıyı geliştirmek için: Dışarı çıkın. Birbirinden farklı kaynaklardan gelen kaç çeşit ses ayırt edebiliyorsunuz. Mesela; araba sesi, kuş sesi, motor sesi vb. bu çalışmayı bir de gözleri kapalı yapın. Bakalım gözlerinizi kapatınca hassasiyetinizde bir artış oluyor mu?
Dokunsal algıyı değiştirmek: Birçok farklı eşyanın olduğu masanızın başına geçin. Gözlerinizi kapayın, masadan rastgele bir eşya seçin, sadece dokunarak ne olduğunu anlamaya çalışın.

Karar verirken sadece mantığınızı dinlediğinizi mi sanıyorsunuz?

Araştırmalar gösteriyor ki, bir karar verirken, bizi etkileyen dört temek unsur var:
Duygulara hitap ettiği için yüzde 40
Göze hitap ettiği için yüzde 40
Kulağa hitap ettiği için yüzde 10
Dokunsallığa hitap ettiği için yüzde 10

Hangi algı sistemini daha çok kullanıyorsunuz?

1. Bir toplantıda sizi etkileyen biriyle tanıştınız. Onu düşündüğünüzde önce;
a. Yüzünü, giyim kuşamını ve fiziğini hatırlarım
b. Söylediği sözleri hatırlarım
c. Tokalaşma anında bıraktığı hissiyatı hatırlarım

2. Bir adres tarifine ihtiyacınız var. Tarifin ne şekilde yapılmasını istersiniz?
a. Bir kağıda çizilerek yapılmasını
b. Belirli binaları ve noktaları referans vererek yapılmasını
c. Fark etmez, yön duyguma güvenirim ve hislerimle hareket ederim

3. Herhangi bir noktada karar verirken;
a. Olası sonuçları gözümde canlandırmaya çalışırım
b. O konuyla ilgili olabilecek yorumları duymaya çalışırım
c. İçimden gelen dürtülere göre karar veririm

4. Hoşlanmadığım birini,
a. Yüzünü görmekten rahatsız olurum
b. Sesini duymaktan rahatsız olurum
c. Yakınımda olmasından rahatsızlık duyarım

5. Yeni bir araba alırken,
a. Önce görüntüsüne önem veririm
b. Motorun sesi ve ne kadar hız yaptığı önemlidir
c. Önce içindeki konfor, rahatlık ve yumuşaklığı gibi detaylara bakarım.

Sonuçlar:

A’lar fazlaysa: Görsel algı sistemini daha çok kullanıyorsunuz. Yani çevrenizi görerek algılıyor ve kararlarınızı gördüklerinize göre veriyorsunuz.
B’ler fazlaysa: İşitsel algı sistemini daha çok kullanıyorsunuz. Yani bilgiyi dinleyerek depoluyor ve kararlarınızı dineldiklerinize göre veriyorsunuz.
C’ler fazlaysa: Dokunsal (kinestetik) algı sistemini daha fazla kullanıyorsunuz. Olayları dokunarak algılıyor ve yorumluyorsunuz.

Tülin Şahin Avrupa Parlamentosu'nda konuşacak Uğur Akkuş: "Boşanma davasını geri çektim" Ebru Gündeş - Murat Özdemir evliliği bitiyor mu? Müjde Uzman 'Kızılcık Şerbeti'ne geri mi dönüyor? Şebnem Dönmez üzücü haberi duyurdu: "Ameliyat olabilirim" Reha Muhtar: "Deniz Uğur evimden kişisel verilerimi çaldı"