Güneş Gözlüğü Önerileri
Güneş Gözlüğü Önerileri
Görme merkezimize görüntüyü getiren güneş ışığı, gözümüzün içindeki merceğin daha erken sertleşerek genç yaşta katarakt ve görme sinirlerinde belli bir zaman sonra tahribata yol açar.
Bu gerçekleri göstermektedir ki; Güneş ışıklarının olumsuz etkisinden kurtulmak için iyi güneş gözlükleri kullanmalıyız. Her ihtiyaç gibi güneş gözlüğümüz de yüzümüzde olduğundan biçimi, materyali, aksesuarları önemlidir. Ayrıca, tenimizin ve saçımızın rengiyle uyumu da gereklidir.
Kısacası güneş gözlüğünün görünüşü ve rahatlığı kullanıcıya fazladan moral verecektir. Güneş gözlüğü az da olsa kusurları meydana çıkartmak çin değil örtmek için de kullanılmalıdır.
Güneş Gözlüğü öyle bir sektör haline gelmiştir ki; dünyada ürettiği güneş gözlükleri ile meşhur olan markalar vardır: Rayban, Persol ve Topten gibi.
Güneş gözlüğü seçimi:
* Yüzünüz kare ya da kareye yakınsa; kavisli çerçeveler sizin için en uygun olanlardır.
* Uzun bir yüze sahipseniz; çerçeveleriniz yüzünüzü kaplamalıdır. Böylece gözlük yüzünüzü ikiye ayırdığı için normalden daha uzun görünmesini engelleyecektir.
* Yüzünüz yuvarlak ise; Düz ya da açılı çerçeveleri tercih etmenizi tavsiye ederiz.
* Üçgen bir yüze sahipseniz; çerçevelerinizin çizgilerinin düşey olmasına dikkat etmelisiniz.
* Yüzünüz oval ise; Çerçeveleriniz mutlaka yüz büyüklüğüne orantılı olmalıdır.
İnsan gözü 400 nm ile 700 nm arasında dalga boylarına sahip ışıkları görür. Dalga boyu küçüldükçe mavimsi, dalga boyu büyüdükçe kırmızımsı renkler görülür. 700 nm''nin üzerinde infrared, 400 nm altında ise ultraviole(UV) yani morötesi radyasyon başlar. UV radyasyon güneş
ışınlarının % 5''ini oluşturmasına rağmen çok tehlikelidir. Diğer taraftan UV ışınlarının çoğu atmosfer tarafından emilmektedir ve çok küçük dalga boyları yeryüzüne ulaşamamaktadır. Bulutlu havalarda emilim daha da artmaktadır. Yeryüzü güneşten gelen UV ışınlarının bir kısmını tekrar geri yansıtır. Toprak ve çimen % 1-5, su % 3-13 arası yansıtırken kar % 88''e kadar yansıma yapabilir. UV etkisi yükseklerde artar, zira filtre edilecek azalmaktadır. Dağcılarda tırmanma sırasında, güneşin sıcaklık etkisinin azalmasına rağmen güneş yanığı olma olasılığı daha fazladır. Dağa tırmananlar ve kar kayağı yapanlar UV radyasyona en fazla maruz kalanlardır.
Uzun süre güneşe maruz kalanlarda halk arasında et büyümesi diye bilinen pterjiyum veya pinguekula gelişebilir. Göz içi lensinin içindeki proteinlerin yapısını bozarak katarakt oluşumuna yol açabilir. Sinir tabakası üzerinde de esaslı tesirleri vardır.
UV ışınlarının tüm bu zararları göz önüne alındığında milyonlarca insanın bundan korunması gündeme gelmektedir.
UV'' den korunmanın en kolay yolu tabiki kapalı alanlarda kalmaktır. Gün içinde açık ortamlarda bulunurken kullanılan özel camlı güneş gözlükleriyle göze gelen UV ışınlarından % 100 oranında korunabilmek mümkündür.
Bu gerçekleri göstermektedir ki; Güneş ışıklarının olumsuz etkisinden kurtulmak için iyi güneş gözlükleri kullanmalıyız. Her ihtiyaç gibi güneş gözlüğümüz de yüzümüzde olduğundan biçimi, materyali, aksesuarları önemlidir. Ayrıca, tenimizin ve saçımızın rengiyle uyumu da gereklidir.
Kısacası güneş gözlüğünün görünüşü ve rahatlığı kullanıcıya fazladan moral verecektir. Güneş gözlüğü az da olsa kusurları meydana çıkartmak çin değil örtmek için de kullanılmalıdır.
Güneş Gözlüğü öyle bir sektör haline gelmiştir ki; dünyada ürettiği güneş gözlükleri ile meşhur olan markalar vardır: Rayban, Persol ve Topten gibi.
Güneş gözlüğü seçimi:
* Yüzünüz kare ya da kareye yakınsa; kavisli çerçeveler sizin için en uygun olanlardır.
* Uzun bir yüze sahipseniz; çerçeveleriniz yüzünüzü kaplamalıdır. Böylece gözlük yüzünüzü ikiye ayırdığı için normalden daha uzun görünmesini engelleyecektir.
* Yüzünüz yuvarlak ise; Düz ya da açılı çerçeveleri tercih etmenizi tavsiye ederiz.
* Üçgen bir yüze sahipseniz; çerçevelerinizin çizgilerinin düşey olmasına dikkat etmelisiniz.
* Yüzünüz oval ise; Çerçeveleriniz mutlaka yüz büyüklüğüne orantılı olmalıdır.
İnsan gözü 400 nm ile 700 nm arasında dalga boylarına sahip ışıkları görür. Dalga boyu küçüldükçe mavimsi, dalga boyu büyüdükçe kırmızımsı renkler görülür. 700 nm''nin üzerinde infrared, 400 nm altında ise ultraviole(UV) yani morötesi radyasyon başlar. UV radyasyon güneş
ışınlarının % 5''ini oluşturmasına rağmen çok tehlikelidir. Diğer taraftan UV ışınlarının çoğu atmosfer tarafından emilmektedir ve çok küçük dalga boyları yeryüzüne ulaşamamaktadır. Bulutlu havalarda emilim daha da artmaktadır. Yeryüzü güneşten gelen UV ışınlarının bir kısmını tekrar geri yansıtır. Toprak ve çimen % 1-5, su % 3-13 arası yansıtırken kar % 88''e kadar yansıma yapabilir. UV etkisi yükseklerde artar, zira filtre edilecek azalmaktadır. Dağcılarda tırmanma sırasında, güneşin sıcaklık etkisinin azalmasına rağmen güneş yanığı olma olasılığı daha fazladır. Dağa tırmananlar ve kar kayağı yapanlar UV radyasyona en fazla maruz kalanlardır.
Uzun süre güneşe maruz kalanlarda halk arasında et büyümesi diye bilinen pterjiyum veya pinguekula gelişebilir. Göz içi lensinin içindeki proteinlerin yapısını bozarak katarakt oluşumuna yol açabilir. Sinir tabakası üzerinde de esaslı tesirleri vardır.
UV ışınlarının tüm bu zararları göz önüne alındığında milyonlarca insanın bundan korunması gündeme gelmektedir.
UV'' den korunmanın en kolay yolu tabiki kapalı alanlarda kalmaktır. Gün içinde açık ortamlarda bulunurken kullanılan özel camlı güneş gözlükleriyle göze gelen UV ışınlarından % 100 oranında korunabilmek mümkündür.