Hakimden ders gibi karar
Henüz 15 yaşındayken rızasıyla Bismil’e götürüp cinsel istismarda bulunan ve aile kararıyla evlendirilen ...
Diyarbakır’da 2008’de T.Y. adlı kızı, henüz 15 yaşındayken rızasıyla Bismil’e götürüp cinsel istismarda bulunan ve aile kararıyla evlendirilen Mehmet İzgi, 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, gerekçeli kararında "insanlar tecavüzcüleriyle evlendirilmemelidir. Evlenme gerçekleştiğinde bu durum cezadan kurtulma yolu olmamalıdır” dedi.
Küçük yaşta istismarda bulunduğu kızla evlenen Mehmet İzgi’yi, cinsel istismar suçlamasıyla 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptıran Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi gerekçeli kararında,"İnsanlar tecavüzcüleriyle evlendirilmemeli" dedi.
Diyarbakır’da 2008 yılında Mehmet İzgi (28) kız arkadaşı T.Y. (15) ile Bismil İlçesi’ne gitti. Uyuşturucu alan ikili cinsel ilişkiye girdi. Daha sonra eve dönen T.Y., iki gün sonra İzgi ile yeniden buluşarak ilişkiden sonra kanaması olduğunu söyledi. İzgi, "Sen bakireliğini kime kaptırdın kiminle yattın..." diyerek küçük kızı dövdü. Polise giden kız, İzgi hakkında suç duyurusunda bulundu.
TÖRE KARARIYLA EVLENDİRİLDİLER
Gözaltına alınan İzgi, zorla ilişkiye girmediğini, uyuşturucu temin etmediğini, evlenmek istediğini söyledi. Olayın duyulmaması ve kan davası çıkmaması için aileler, Mehmet ile 15 yaşındaki kızın evlenmesine karar verdi.
Tutuklanan ve hakkında "küçük yaşta kıza cinsel istismar" suçundan Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılan İzgi, 1 yıl tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi. Dava sürerken T.Y. ile Mehmet resmi nikâhla evlendirildi. T.Y. mahkemede, "Kanepe kaldırırken kanamam oldu ve kızlık zarım bozuldu" iddiasında bulundu, ancak mahkeme bunun tıbben mümkün olmayacağına, eşini kurtarmaya yönelik olduğuna karar verdi.
’SAVUNULACAK TARAFI YOK’
Hakkında 15 yıla kadar hapis istenen Mehmet İzgi’yi "cinsel istismar" suçundan 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptıran mahkeme, gerekçeli kararında, sanığa verilen cezanın mağdureyi ikinci kez mağdur edeceğini ve mahkemenin bundan vicdanen rahatsız olduğunu belirtti.
Sanığın mağdureyle rızasıyla ilişkiye girdiği, ardından resmi olarak evlendiği, şu anda 1 yaşında çocukları bulunduğu belirtilen gerekçeli kararda "İdeal olan erkek veya kız kişilerin cinsel olgunluğa ulaştığı zaman evlenmeleri ve cinsel birlikteliği yaşamaları ise de maalesef ülkemizde bilhassa Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde biraz daha yaygın olan küçük yaştaki kız çocuklarının evlendirildikleri inkâr edilemez bir gerçekliktir. Bunun savunulacak bir tarafı bulunmamaktadır" denildi.
’CEZAYI MAĞDURE ÇEKECEK’
Eski TCK’da bu tip suçlarla ilgili, sanık ile mağdurenin evlenmesi durumunda kamu davası veya cezanın ertelenmesinin söz konusu olmasına karşın yeni TCK’da bu düzenlemenin olmadığı ifade edildi ve şöyle denildi: "Davaya konu benzer olaylar için düzenleme yapılması gerektiği hususu gündeme geldiğinde ’İnsanlar, tecavüzcüleriyle evlendirilerek sanıklar cezadan kurtulacaktır’ gerekçesiyle konu amacından saptırılmaktadır. Gerçekten de insanlar tecavüzcüleriyle evlendirilmemelidir. Evlenme gerçekleştiğinde bu durum cezadan kurtulma yolu olmamalıdır. Ancak bu olayda olduğu gibi rızayla gerçekleşen olaylarda taraflar evlenmiş ise TCK’da benzer bir düzenlemenin yapılması kamu yararına olacaktır. Çünkü sanık ve mağdure evli olup bu ceza kesinleştiğinde; sanık cezaevine gireceğinden sanığın resmi nikâhlı eşi mağdure ile çocukları daha fazla mağduriyet yaşayacak; adeta cezayı mağdure çekecektir."
MAHKEMEDEN TBMM’YE
Kararda, "çocukların cinsel istismarı" suçunu düzenleyen TCK’nın 103/1-2 maddesinde değişiklik yapılarak, kişilerin evlenmeleri durumunda kamu davasının veya cezanın belli şartlar dahilinde ertelenmesinin mağduriyeti giderebi I eceği düşünüldüğü ve takdirin yasamaya ait olduğu kaydedildi.
İlyas Akengin / AHT