Hande Köseoğlu yazdı

6 yaşında kucakta zıplatma oyunu

Bugünlerde yeniden, ben 6 yaşındayken beni kucağında hızlı git-gel hareketleriyle zıplatan, ben bağırınca “O. çocuğu!” deyip kucağından atan “aile dostumuz”un kocasını hatırlıyorum.

Önce oyun oynadığımızı sandığım – çünkü öyle demişti-, sinirli sinirli “Daha hızlı, daha hızlı!” diye bağırmaya başladığında 'iyi bir şeyler olmadığını' fark edip kaçışımı hatırlıyorum.

Telaşla yanlarına koştuğum karısının, iki kızının hiç şaşırmamalarını, hiç ses çıkarmamalarını hatırlıyorum.

Beni almaya gelen annemin bacaklarına sarılıp ağlayarak “Anne gidelim buradan!” deyişimi hatırlıyorum.

Karısının anneme “Benim kocam öyle şey yapmaz, kızın yalan söylüyor!” diye sahte sahte efelenmesini hatırlıyorum.

***

Biz sandığınızdan da çokuz. Her yerdeyiz. İsimlerimiz, yüzlerimiz, yaşadığımız yerler, cinsiyetlerimiz farklı, belleğimiz ortak. Farklı yaşlarda, farklı şekillerde, farklı derecelerde cinsel istismara uğramış olan binler, milyonlarız ve konumumuz, işimiz, çevremiz vesairemiz vesairemiz gereği susuyor, anlatmıyoruz.

Ben o gün susmadım, bugün de susmayacağım. Çünkü onlar biz sustukça çoğalıyorlar.

Çocuklarınıza korkmayı değil, konuşmayı öğretin. Bedeninin sadece ve sadece kendisine ait olduğunu öğretin. Bedenine en ufak bir zarar geldiğinde tepki vermeyi öğretin, gizlemeyi, ört bas etmeyi değil. Utanmayı değil, öz güvenli olmayı öğretin. Ona sadece yabancılardan şeker almamayı değil, yabancı olmayanlara da çok ama çok dikkat etmesi gerektiğini öğretin. Korkutarak değil, anlatarak öğretin.

Çünkü onlar biz sustukça,

Cinsel istismar suçlarıyla ilgili cezaları en ağır şekilde – idam da dahil olmak üzere- düzenlemedikçe,

Biz sustukça,

Google'a “tecavüz” veya “ensest” yazdığınızda karşınıza çıkan “heyecanlı seks hikayeleri” sunan yüzlerce siteye ve benzerlerine izin verdikçe,

Buraları kuranları, kullananları takip etmedikçe,

Biz sustukça,

Her gün gelen taciz/tecavüz/cinayet haberlerini kanımız çekilerek okuyup, sonra hayata kaldığımız yerden devam ettikçe...

Çoğalacaklar.

Ve onlar çoğaldıkça Türkan'lar, Dilruba'lar da çoğalacak.

Hande Köseoğlu