'Her zaman güzel kalmak' elinizde!
"Ekim ayı yunan mitolojisinde Hecate ile anılır. Hecate çoğu zaman cadılar bayramındaki kocakarı-cadı figürü olarak görülür. Bugünkü en iyi bilinen haliyle yaşamın ayrım yollarını tutan üç başlı tanrıçadır..."
Akşam'dan Op. Dr. Aysun Mamak'ın yazısı...
Bu rolde genç kızlık, analık ve yaşlılık gibi bir kadının yaşamındaki üç evreyi de simgeler. Tanrıça Hecate’nin birçok hediyesi vardı. Bunlar; doğurganlık ve üretebilme, anneliğin koruma güdüsü, yaşlılık evresinin bilgeliğidir. Ay; birçok kültürde kadınlığı sembolize eder. O nedenle ayın fazları da bir kadının evreleri gibidir.
50 YAŞ ARTIK ORTA YAŞ
Günümüzde bu evreleri; genç kızlık, yetişkinlik ve menopoz dönemi olarak kategorize ederiz. Kadınlık hormonları cildimizin ve vücudumuzun iyi görünmesini sağlar. Menopoz ve doğurganlığın kaybıyla birlikte bir takım hormonlar azalır. Bunlar sadece bizim iç organlarımızı değil doğrudan cildimizi, cilt altı yağ dokumuzu ve kemiklerimizi de etkiler. Bu nedenle Yunan mitolojisinde yaşlılığın sonunda Hecate gibi koca karı görüntüsüne ulaşmak son derece doğal kabul edilirdi. Çocukluğum döneminde 35-40’lı yaşlarına gelmiş bir kadının ne kadar yaşlı olduğunu düşünüp teyze diye seslenirdik. Günümüzün 50’li yaşları ise yeni 30’lar olarak adlandırılıyor. 50’li yaşlardaki bu kadınlar iş ve aile hayatındaki en üretken ve dolu evrede olarak kabul görüyor. Birçok kişi estetiğin nimetlerinden faydalanıyor. Hiç estetik girişim yaptırmayanlar bile en basitinden daha iyi görünebilmek için kremler kullanıyor. Kaşları daha belirgin olsun diye kaş kontürü yaptırıyor. Fiziğine ve giyimine özen gösteriyor.
GELECEĞİ GARANTİLE
Eskiden “Güzel Yaşlanmak” olarak adlandırılan tanımlama bugün karşımıza “Yaşının iyisi olmak” deyimiyle çıkıyor. En üretken olunan bu yaşlarda iyi görünmek; hem doğru kremleri kullanmayı, hem yaşlanma sürecini geciktirmek için yapılacak botox veya dolgu takviyelerini, hem de gerektiğinde yapılacak olan cerrahi dokunuşları içerir. 30’lu yaşlarla birlikte cilde yapılan yatırımlar menopoz dönemi sonrasını garanti altına almak için yapılır. Tüm dünyada son 10 yılda medikal estetik uygulamaları çok büyük artış göstermiştir. Daha önceleri 40 yaşlarında yapılan yüz germe ameliyatları artık daha çok 55- 60’lı yaşlar civarında uygulanmaya başlamıştır. Elimizde kullanabileceğimiz birçok ürünün olması bize şekillendirme ve güzelleştirme açısından birçok fırsat verir.
İNCE ÇİZGİLERDE ÇOK ETKİLİ
Kişinin kendi kanından hazırlanan PRP ile cilt kalitesini artırmak, lekeleri ve ince çizgileri azaltmak mümkün hale gelmiştir. Kulak arkasından alınan küçük bir cilt dokusunun özel laboratuvarlarda işlenerek fibroblast sayısı artırılması sonucu kişinin tekrar yüzüne ve dekoltesine enjeksiyon yöntemiyle uygulanır. Özellikle 40’lı yaşlarda olan kişilerin cilt kalitesini artırmada, ince çizgileri ve lekeleri azaltmada oldukça etkili bir yöntem olarak önerilir. Kişinin kendi yağ dokusu alınarak özel işlemlerden geçirilme sonucu içinde bulunan kök hücreler ayıklanır. Yağ enjeksiyonuyla hacim kaybı sağlanırken elde edilen kök hücre de enjekte edilerek kullanılan yağın daha etkili olmasını sağlar. 60’lı yaşların üzerindeki birçok hastamın dediği şey "Doktor Hanım bizim zamanımızda böyle uygulamalar yoktu. Ben şimdi genç olacaktım da iyi görünmek için ne gerekiyorsa yapardım" oluyor. 30’lu yaşlarına giren veya girmiş olanların bunu bir öğüt olarak almasının gerektiğini düşünüyorum.
Hepinizin yaşının iyisi görünmeniz dileğimle…
(Op. Dr. Aysun Mamak / AKŞAM)
Bu rolde genç kızlık, analık ve yaşlılık gibi bir kadının yaşamındaki üç evreyi de simgeler. Tanrıça Hecate’nin birçok hediyesi vardı. Bunlar; doğurganlık ve üretebilme, anneliğin koruma güdüsü, yaşlılık evresinin bilgeliğidir. Ay; birçok kültürde kadınlığı sembolize eder. O nedenle ayın fazları da bir kadının evreleri gibidir.
50 YAŞ ARTIK ORTA YAŞ
Günümüzde bu evreleri; genç kızlık, yetişkinlik ve menopoz dönemi olarak kategorize ederiz. Kadınlık hormonları cildimizin ve vücudumuzun iyi görünmesini sağlar. Menopoz ve doğurganlığın kaybıyla birlikte bir takım hormonlar azalır. Bunlar sadece bizim iç organlarımızı değil doğrudan cildimizi, cilt altı yağ dokumuzu ve kemiklerimizi de etkiler. Bu nedenle Yunan mitolojisinde yaşlılığın sonunda Hecate gibi koca karı görüntüsüne ulaşmak son derece doğal kabul edilirdi. Çocukluğum döneminde 35-40’lı yaşlarına gelmiş bir kadının ne kadar yaşlı olduğunu düşünüp teyze diye seslenirdik. Günümüzün 50’li yaşları ise yeni 30’lar olarak adlandırılıyor. 50’li yaşlardaki bu kadınlar iş ve aile hayatındaki en üretken ve dolu evrede olarak kabul görüyor. Birçok kişi estetiğin nimetlerinden faydalanıyor. Hiç estetik girişim yaptırmayanlar bile en basitinden daha iyi görünebilmek için kremler kullanıyor. Kaşları daha belirgin olsun diye kaş kontürü yaptırıyor. Fiziğine ve giyimine özen gösteriyor.
GELECEĞİ GARANTİLE
Eskiden “Güzel Yaşlanmak” olarak adlandırılan tanımlama bugün karşımıza “Yaşının iyisi olmak” deyimiyle çıkıyor. En üretken olunan bu yaşlarda iyi görünmek; hem doğru kremleri kullanmayı, hem yaşlanma sürecini geciktirmek için yapılacak botox veya dolgu takviyelerini, hem de gerektiğinde yapılacak olan cerrahi dokunuşları içerir. 30’lu yaşlarla birlikte cilde yapılan yatırımlar menopoz dönemi sonrasını garanti altına almak için yapılır. Tüm dünyada son 10 yılda medikal estetik uygulamaları çok büyük artış göstermiştir. Daha önceleri 40 yaşlarında yapılan yüz germe ameliyatları artık daha çok 55- 60’lı yaşlar civarında uygulanmaya başlamıştır. Elimizde kullanabileceğimiz birçok ürünün olması bize şekillendirme ve güzelleştirme açısından birçok fırsat verir.
İNCE ÇİZGİLERDE ÇOK ETKİLİ
Kişinin kendi kanından hazırlanan PRP ile cilt kalitesini artırmak, lekeleri ve ince çizgileri azaltmak mümkün hale gelmiştir. Kulak arkasından alınan küçük bir cilt dokusunun özel laboratuvarlarda işlenerek fibroblast sayısı artırılması sonucu kişinin tekrar yüzüne ve dekoltesine enjeksiyon yöntemiyle uygulanır. Özellikle 40’lı yaşlarda olan kişilerin cilt kalitesini artırmada, ince çizgileri ve lekeleri azaltmada oldukça etkili bir yöntem olarak önerilir. Kişinin kendi yağ dokusu alınarak özel işlemlerden geçirilme sonucu içinde bulunan kök hücreler ayıklanır. Yağ enjeksiyonuyla hacim kaybı sağlanırken elde edilen kök hücre de enjekte edilerek kullanılan yağın daha etkili olmasını sağlar. 60’lı yaşların üzerindeki birçok hastamın dediği şey "Doktor Hanım bizim zamanımızda böyle uygulamalar yoktu. Ben şimdi genç olacaktım da iyi görünmek için ne gerekiyorsa yapardım" oluyor. 30’lu yaşlarına giren veya girmiş olanların bunu bir öğüt olarak almasının gerektiğini düşünüyorum.
Hepinizin yaşının iyisi görünmeniz dileğimle…
(Op. Dr. Aysun Mamak / AKŞAM)