Huawei Avrupa pazarını terk ediyor!
ABD'nin Huawei'yi kara listeye almasından sonra üretici çeşitli sorunlar yaşıyor. Çinli şirket şimdi de Avrupa pazarından çekiliyor.
ShiftDelete'ten Aleyna Kaptı'nın haberine göre ABD'nin Huawei'yi kara listeye almasından sonra üretici çeşitli sorunlar yaşıyor. Çinli şirket şimdi de Avrupa pazarından çekiliyor.
Dünyanın en büyük akıllı telefon markası olmaya hazırlanan Huawei, ABD’nin şirketi yasaklamasından sonra büyük sorunlar yaşadı. 2019 yılından itibaren kendi ayakları üzerinde duran marka, akıllı telefon pazarından çıkamayacağını belirtti. Bununla birlikte bugün, şirketin Avrupa’yı terk etmeye hazırlanıyor.
Huawei, Avrupa pazarından yavaş yavaş çekiliyor
ABD’nin Çin markası Huawei’yi kara listeye almasından sonra akıllı telefon pazarındaki sorunlar da başladı. Günümüzde ABD teknolojisi, tüm dünyadaki akıllı telefonların merkezinde yer alıyor. Bu nedenle ABD’nin bir markanın kendi teknolojisini kullanamayacağını söylemesi, o marka için büyük sorunlara yol açıyor.
Yasağa rağmen ayakta kalmaya devam eden markanın sürdürebilirliği kısa sürdü. Bu noktada Huawei başkanı Yu Chengdong, şirketin cep telefonu pazarında rekabet etmediğini belirtti. Bunun yerine başkan, yalnızca hayatta kalmak istediğini ifade etti. ABD yasağının büyük sonuçlarından biri de Avrupa’da etkisini gösterdi.
Yaşanan sorunlardan biri de çipler üzerinde gerçekleşiyor. Zorluk, Huawei’nin 4G çiplerini kullanması oluyor. Çünkü ABD, bazı 5G patentleri üzerinde önemli kontrollere sahip. Ancak 5G’nin henüz tam anlamıyla gelişmediği göz önüne alındığı zaman Huawei’nin 4G ağını 5G seviyesine yükseltmesi muhtemel gibi duruyor. Ancak pazarlama kısmı önemli bir problem.
Şu anda Huawei’nin Avrupa pazarındaki varlığı azalıyor ve toparlanma umudu da yok gibi duruyor. Bunun en önemli nedeni ise Çinli markanın sürekli göz ardı edilmeye karşı mücadele edecek kaynaklara sahip olmaması oluyor.
Tüm bunlarla birlikte ABD’de olduğu gibi Avrupa’daki iş birlikçileri de Huawei’yi bir ‘güvenlik riski’ olarak görüyor. Ayrıca Avrupa’da Çinli şirketin teknolojisine kendi kritik iletişim alt yapısında izin verilip verilmeyeceği konusu da yıllardır tartışılıyor.