İki Arada Bir Derede...
İki Arada Bir Derede...
Yıllardır birliktesiniz ve gayet mutlusunuz. Birlikte vakit geçirmek, arkadaş davetlerine katılmak, arada sırada baş başa yemeğe çıkmak gibi şeyler de sizi ilk günkü kadar heyecanlandırıyor. Ama …
Değişen zaman ve yaşam şartlarının acımasızlığını da hissediyorsunuz. Bırakın 2-3 sene öncesini, 2-3 ay önceki “siz” bile şu ankinden farklı. Ve bir gün hayata bakışınızın, isteklerinizin, hedeflerinizin değişmiş olduğunu fark ediyorsunuz. Bu noktada ya birlikte olduğunuz kişiyle evleneceksiniz, ya da karşılıklı anlaşıp bu ilişkiyi bitirecek ve yeni hedeflerin peşinden koşacaksınız.
Eğer bu yol ayrımına geldiyseniz, mutlu bir beraberliği sonlandırıp ardından mutsuz olmamak için her iki tarafın da dikkat etmesi gereken şeyler olduğunu unutmamalısınız.
Öncelikle her iki tarafın da, birliktelikler ve evliliğin birbirinden ayrı özelliklere sahip olduğunu kabul etmesi gerekiyor. Her şey düzgün giderken ve hiçbir probleminiz yokken, ilişkinin bir şekilde size yetmediğini fark ederseniz şaşırmayın. Bu durum hem erkek, hem de kadın için geçerli. Aşkın, mutlu bir evliliğin olmazsa olmazlarından biri olduğunu, ancak tek başına yeterli olmadığını da kabul etmek gerekir.
Bir ilişkide her iki taraf da karar verme aşamasına geldiğinde, öncelikle evlilik konusundaki düşüncelerin ortaya dökülmesi gerekir. Birlikte olunan süre boyunca yapılan gözlemler elbette bir fikir verebilir ama en sağlıklısı bunu oturup açık açık konuşmak olacaktır.
Evlilik söz konusu olduğunda kadın ve erkek, farklı çekincelere sahip olabiliyor. Erkekler için hayat boyu tek bir kadına bağlılık, kadınlar için ise çocuk, kariyer gibi sorular bir anda akılları karıştırabiliyor. Ama her iki taraf da temel olarak tek bir konuda çelişki yaşıyor: Sorumlulukların artması ve ne olursa olsun özgürlüklerin bir kısmını kaybetmek. Bu konulardaki şüphelerinizi açıkça masaya yatırıp doğru yanıtları bulmaya çalışın.
Değişen zaman ve yaşam şartlarının acımasızlığını da hissediyorsunuz. Bırakın 2-3 sene öncesini, 2-3 ay önceki “siz” bile şu ankinden farklı. Ve bir gün hayata bakışınızın, isteklerinizin, hedeflerinizin değişmiş olduğunu fark ediyorsunuz. Bu noktada ya birlikte olduğunuz kişiyle evleneceksiniz, ya da karşılıklı anlaşıp bu ilişkiyi bitirecek ve yeni hedeflerin peşinden koşacaksınız.
Eğer bu yol ayrımına geldiyseniz, mutlu bir beraberliği sonlandırıp ardından mutsuz olmamak için her iki tarafın da dikkat etmesi gereken şeyler olduğunu unutmamalısınız.
Öncelikle her iki tarafın da, birliktelikler ve evliliğin birbirinden ayrı özelliklere sahip olduğunu kabul etmesi gerekiyor. Her şey düzgün giderken ve hiçbir probleminiz yokken, ilişkinin bir şekilde size yetmediğini fark ederseniz şaşırmayın. Bu durum hem erkek, hem de kadın için geçerli. Aşkın, mutlu bir evliliğin olmazsa olmazlarından biri olduğunu, ancak tek başına yeterli olmadığını da kabul etmek gerekir.
Bir ilişkide her iki taraf da karar verme aşamasına geldiğinde, öncelikle evlilik konusundaki düşüncelerin ortaya dökülmesi gerekir. Birlikte olunan süre boyunca yapılan gözlemler elbette bir fikir verebilir ama en sağlıklısı bunu oturup açık açık konuşmak olacaktır.
Evlilik söz konusu olduğunda kadın ve erkek, farklı çekincelere sahip olabiliyor. Erkekler için hayat boyu tek bir kadına bağlılık, kadınlar için ise çocuk, kariyer gibi sorular bir anda akılları karıştırabiliyor. Ama her iki taraf da temel olarak tek bir konuda çelişki yaşıyor: Sorumlulukların artması ve ne olursa olsun özgürlüklerin bir kısmını kaybetmek. Bu konulardaki şüphelerinizi açıkça masaya yatırıp doğru yanıtları bulmaya çalışın.