İlk buluşmalar her zaman önemlidir!
İlk buluşmalar her zaman önemlidir!
Beklenilen gece geldi; tüm özen ve dikkatinizle hazırlandınız ve belki de hayatınız boyunca aradığınız insanla bir gece geçireceksiniz. İlk buluşmalar her zaman önemlidir; internette, arkadaş toplantısında ya da geçen cumartesi barda tanışmış olun. Peki son derece gerekli olan o kimyayı en kısa zamanda nasıl yaratacaksınız? İnanın ya da inanmayın, bu kadere bağlı değil. Antropolojistler ve vücut dili uzmanları çıktığınız insanı rahatlatmak, yakınlık kurmak ve hatta heyecan yaratmak için kullanabileceğiniz kafi miktarda strateji olduğunu söylüyorlar. İşte hızlı kıvılcımlar için birkaç ipucu:
Kalbinizi hızlandıracak bir aktivite seçin: Korku filmlerinin randevu alternatifleri arasında birisinin elini tutmak için en iyi seçenek olduğu doğru, değil mi? Korkutucu tecrübeler nabzınızı yükseltir, adrenalininizi arttırır, yüzünüzü kızartır ve bu psikolojik tepkiler cinsel uyarılma ile çarpıcı bir benzerlik taşır. “Zihin cinsel çekim uyarılarını çarpıtır ve bu heyecanı kiminle olursanız olun ona yönlendirir” diyor Center for Nonverbal Studies’de (Sözsüz Araştırmalar Merkezi) doktor olan David Givens. “ Hatta, erkeklerin şiddetli akıntı sahibi bir nehrin üzerindeki yüksek köprüde kadınlarla tanıştığı bir araştırmada, özneler başka yerlerdekinden çok daha çekici buldu birbirini.”
Yansıması olun, aynalayın: Karşınızda oturan insana ikinizin kesinlikle aynı dalga boyunda olduğunuzu mu göstermek istiyorsunuz? Basit- Attracting Romance adlı kitabın yazarı Jay Arthur, sadece kurnazca onun vücut pozisyonlarını taklit etmenizi öneriyor ve “Çıktığınız insanın oturduğu gibi oturun, başınızı onun eğdiği gibi eğin, onunla aynı hızda konuşmaya dikkat edin” diye ekliyor. Bilinçaltında insanlar benzerlikleri rahatlatıcı bulur ki bu da daha güçlü bir bağ kurulmasına neden olur.
Zevkli deneyimler üzerinde durun: Son bilimsel araştırmalar hakkında pek çok fikriniz olması güzel ama samimi bir konuşma karşınızdaki insana ne kadar zeki olduğunuzu göstermek üzerine kurulmaz, onun duyusal yanına dokunabilmekle ilgilidir. “Yaz için planların var mı?” ya da “Bu civarda yediğin en iyi yemek hangi restorandaydı?” gibi zevkli mecralardaki sorular düşünce bazında ikinizin de daha iyi bir çerçevede olmanızı sağlayacaktır. “İlham ve keyif verici deneyimler ve duygular hakkında konuşmak onları tekrar yaşamaya sebep olur,” diye açıklıyor Givens, “İnsanlar bu tür şeyleri konuştukları zaman heyecanlanır ve bu duyguyu birlikte oldukları kişiye de bulaştırır.”
Göz hareketlerinizi kontrol edin: Birinin gözlerinin içine direk bakmak kitaptaki en eski kuraldır. Kendinize güvendiğinizi, dürüst olduğunuzu ve onunla gerçekten ilgilendiğinizi gösterir ki bunlar karşınızdaki insanın heyecanını korumasına sebep olacaktır. Yeni tanıştığınız birinin gözlerine bu şekilde bakmakta zorlanabilirsiniz ama endişelenmeyin. Bu tip durumlarda az çoktur. “Kendinizi tuhaf hisseder etmez gözlerinizi kaçırmayın” diyor Instant Persuasion’ın yazarı Laurie Puhn, “Partnerinizin bakışlarını sadece birkaç saniye daha karşılık verin- tüm ihtiyacınız olan bu.”
Fiziksel temas için aceleci olmayın: Sonuçta, her şey iyi giderse fiziksel temas – el ele tutuşma, sarılma, öpüşme gibi- doğal olarak gelişecek. Ama bu, erken aşamada genellikle sıklıkla geri tepebilir. Eğer karşınızdaki insan henüz hazır değilse ve bunu siz harekete geçtikten sonra belli ettiyse, soğukkanlılığınızı geri elde etmek ve randevunun iyi havasını geri kazanmak zor olabilir. Anahtar ise karşınızdaki insana istekli olduğunuzu belli etmek ama zorlamamak. Randevunun sonunda vedalaşırken ve elini sıkarken hala sizin kişisel alanınızda bir gülümseme ile duruyor ve gözlerinizin içine bakıyor olsa bile onu öpmeye kalkmayın, bunun için belli ki yeterince vaktiniz olacak. Şu an yapmanız gereken hissettiğiniz heyecanın tadını çıkarmak ve bir sonraki randevunun planlarını yapmak…
Kalbinizi hızlandıracak bir aktivite seçin: Korku filmlerinin randevu alternatifleri arasında birisinin elini tutmak için en iyi seçenek olduğu doğru, değil mi? Korkutucu tecrübeler nabzınızı yükseltir, adrenalininizi arttırır, yüzünüzü kızartır ve bu psikolojik tepkiler cinsel uyarılma ile çarpıcı bir benzerlik taşır. “Zihin cinsel çekim uyarılarını çarpıtır ve bu heyecanı kiminle olursanız olun ona yönlendirir” diyor Center for Nonverbal Studies’de (Sözsüz Araştırmalar Merkezi) doktor olan David Givens. “ Hatta, erkeklerin şiddetli akıntı sahibi bir nehrin üzerindeki yüksek köprüde kadınlarla tanıştığı bir araştırmada, özneler başka yerlerdekinden çok daha çekici buldu birbirini.”
Yansıması olun, aynalayın: Karşınızda oturan insana ikinizin kesinlikle aynı dalga boyunda olduğunuzu mu göstermek istiyorsunuz? Basit- Attracting Romance adlı kitabın yazarı Jay Arthur, sadece kurnazca onun vücut pozisyonlarını taklit etmenizi öneriyor ve “Çıktığınız insanın oturduğu gibi oturun, başınızı onun eğdiği gibi eğin, onunla aynı hızda konuşmaya dikkat edin” diye ekliyor. Bilinçaltında insanlar benzerlikleri rahatlatıcı bulur ki bu da daha güçlü bir bağ kurulmasına neden olur.
Zevkli deneyimler üzerinde durun: Son bilimsel araştırmalar hakkında pek çok fikriniz olması güzel ama samimi bir konuşma karşınızdaki insana ne kadar zeki olduğunuzu göstermek üzerine kurulmaz, onun duyusal yanına dokunabilmekle ilgilidir. “Yaz için planların var mı?” ya da “Bu civarda yediğin en iyi yemek hangi restorandaydı?” gibi zevkli mecralardaki sorular düşünce bazında ikinizin de daha iyi bir çerçevede olmanızı sağlayacaktır. “İlham ve keyif verici deneyimler ve duygular hakkında konuşmak onları tekrar yaşamaya sebep olur,” diye açıklıyor Givens, “İnsanlar bu tür şeyleri konuştukları zaman heyecanlanır ve bu duyguyu birlikte oldukları kişiye de bulaştırır.”
Göz hareketlerinizi kontrol edin: Birinin gözlerinin içine direk bakmak kitaptaki en eski kuraldır. Kendinize güvendiğinizi, dürüst olduğunuzu ve onunla gerçekten ilgilendiğinizi gösterir ki bunlar karşınızdaki insanın heyecanını korumasına sebep olacaktır. Yeni tanıştığınız birinin gözlerine bu şekilde bakmakta zorlanabilirsiniz ama endişelenmeyin. Bu tip durumlarda az çoktur. “Kendinizi tuhaf hisseder etmez gözlerinizi kaçırmayın” diyor Instant Persuasion’ın yazarı Laurie Puhn, “Partnerinizin bakışlarını sadece birkaç saniye daha karşılık verin- tüm ihtiyacınız olan bu.”
Fiziksel temas için aceleci olmayın: Sonuçta, her şey iyi giderse fiziksel temas – el ele tutuşma, sarılma, öpüşme gibi- doğal olarak gelişecek. Ama bu, erken aşamada genellikle sıklıkla geri tepebilir. Eğer karşınızdaki insan henüz hazır değilse ve bunu siz harekete geçtikten sonra belli ettiyse, soğukkanlılığınızı geri elde etmek ve randevunun iyi havasını geri kazanmak zor olabilir. Anahtar ise karşınızdaki insana istekli olduğunuzu belli etmek ama zorlamamak. Randevunun sonunda vedalaşırken ve elini sıkarken hala sizin kişisel alanınızda bir gülümseme ile duruyor ve gözlerinizin içine bakıyor olsa bile onu öpmeye kalkmayın, bunun için belli ki yeterince vaktiniz olacak. Şu an yapmanız gereken hissettiğiniz heyecanın tadını çıkarmak ve bir sonraki randevunun planlarını yapmak…