Interneti yasaklamadan önce
Interneti yasaklamadan önce
Yeşilay Genel Başkanı Muharrem Balcı, internet bağımlılığının son günlerde gençlerin ölümüne bile neden olabildiğini belirterek, ailelerin bilgisayar kullanımını kısıtlama yoluna gitmesi ve bunu yapmadan önce de internetin, teknolojinin bize nasıl hizmet etmesi gerektiğinin çocuklara izah etmesi gerektiğini belirtti.
Balcı, yaptığı yazılı açıklamada, gençlerin yaygın kullandığı internetten ailelerin şikayetinin de arttığını, çocukların aileleriyle geçirdiği zamanın ve yüz yüze iletişimin azalmasının pek çok ailede huzursuzluğa neden olduğunu ifade etti.
İnternetin ölçüsüz kullanımının, aile içi iletişimin kopmasının yanında, zaman kaybı, eğitimde verimin düşmesi, günlük işlerin aksaması, dikkat dağınıklığı, asosyallik, davranış bozuklukları gibi sıkıntıları da beraberinde getirdiğini kaydeden Balcı, artık internet bağımlılığının "ölüme" bile neden olduğunu vurguladı.
İnternet sitesi üzerinden kurdukları iletişimle, birlikte çakmak gazı koklayan çocukların ölümlerini anımsatan Balcı, Adana’da ailesi tarafından interneti fazla kullandığı ve bilgisayarı kapatması uyarısı alan 16 yaşındaki genç kızın, ailesiyle tartıştığını ve 12. kattaki evlerinin balkonundan atlayarak hayatını kaybettiğini anlattı.
Muharrem Balcı, şunları kaydetti: "İnternet bağımlılığının ölümle neticelendiği olayları her geçen gün daha sık duyar olduk. Bu ölüm haberleri ne çakmak gazı dehşeti ne de Adana’da yaşanan bu elim acı ile son olacağa benziyor. Zira internet kullanımının dünyada en fazla olduğu ülkelerden biriyiz. Yaygın internet kullanıcılarımız ise 18 yaş altı gençler. Hem internetin hedef kitlesi olan gençlerimizin hem de toplumumuzun sağlığı için teknoloji kullanımının bilinçli yapılması gerektiği ortada.
Ailelerin bilgisayar kullanımını kısıtlama yoluna gitmesi ve bunu yapmadan önce de internetin, teknolojinin bize nasıl hizmet etmesi gerektiğinin çocuklarımıza izah edilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, göz yorgunluğu, göz kızarıklığı, sırt-boyun ağrısı, baş ağrısı, eklem-kas ağrısı, uykusuzluk ve yemek yeme bozuklukları gibi sağlık sorunlarıyla başlayıp, sosyal ve psikolojik pek çok sıkıntının kendisini beklediğini vurgulamalıyız.
İnternet ve teknolojideki gelişmeler karşı koyamayacağımız bir hızda ilerliyor. Onu durdurmak gibi faydasız bir çabaya girişmek yerine onu bilinçli kullanacak bireyler yetiştirmek bu konudaki yegane çözüm yolu olarak görünmektedir."
Balcı, yaptığı yazılı açıklamada, gençlerin yaygın kullandığı internetten ailelerin şikayetinin de arttığını, çocukların aileleriyle geçirdiği zamanın ve yüz yüze iletişimin azalmasının pek çok ailede huzursuzluğa neden olduğunu ifade etti.
İnternetin ölçüsüz kullanımının, aile içi iletişimin kopmasının yanında, zaman kaybı, eğitimde verimin düşmesi, günlük işlerin aksaması, dikkat dağınıklığı, asosyallik, davranış bozuklukları gibi sıkıntıları da beraberinde getirdiğini kaydeden Balcı, artık internet bağımlılığının "ölüme" bile neden olduğunu vurguladı.
İnternet sitesi üzerinden kurdukları iletişimle, birlikte çakmak gazı koklayan çocukların ölümlerini anımsatan Balcı, Adana’da ailesi tarafından interneti fazla kullandığı ve bilgisayarı kapatması uyarısı alan 16 yaşındaki genç kızın, ailesiyle tartıştığını ve 12. kattaki evlerinin balkonundan atlayarak hayatını kaybettiğini anlattı.
Muharrem Balcı, şunları kaydetti: "İnternet bağımlılığının ölümle neticelendiği olayları her geçen gün daha sık duyar olduk. Bu ölüm haberleri ne çakmak gazı dehşeti ne de Adana’da yaşanan bu elim acı ile son olacağa benziyor. Zira internet kullanımının dünyada en fazla olduğu ülkelerden biriyiz. Yaygın internet kullanıcılarımız ise 18 yaş altı gençler. Hem internetin hedef kitlesi olan gençlerimizin hem de toplumumuzun sağlığı için teknoloji kullanımının bilinçli yapılması gerektiği ortada.
Ailelerin bilgisayar kullanımını kısıtlama yoluna gitmesi ve bunu yapmadan önce de internetin, teknolojinin bize nasıl hizmet etmesi gerektiğinin çocuklarımıza izah edilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, göz yorgunluğu, göz kızarıklığı, sırt-boyun ağrısı, baş ağrısı, eklem-kas ağrısı, uykusuzluk ve yemek yeme bozuklukları gibi sağlık sorunlarıyla başlayıp, sosyal ve psikolojik pek çok sıkıntının kendisini beklediğini vurgulamalıyız.
İnternet ve teknolojideki gelişmeler karşı koyamayacağımız bir hızda ilerliyor. Onu durdurmak gibi faydasız bir çabaya girişmek yerine onu bilinçli kullanacak bireyler yetiştirmek bu konudaki yegane çözüm yolu olarak görünmektedir."