İş Yeriniz Sağlığınıza Uygun mu ?

İş Yeriniz Sağlığınıza Uygun mu ?

Masa başında saatlerce çalıştığınızda, bilgisayarda ara vermeden uzun süre yazı yazdığınızda yaşadığınız sağlık sorunlarını bir düşünün. Yanıtınızın baş, boyun, sırt ya da bel ağrısı olma ihtimali herhalde oldukça yüksek.

Gerçekten de boyun ağrısı, sırt ağrısı, bel ağrısı iş dünyasının değişik sektörlerinde çalışan birçok insanın en fazla şikayet ettiği sağlık sorunları arasında başı çekiyor. Araştırmalar kas iskelet sistemi rahatsızlıklarının çalışan insanlar arasında fonksiyonel kısıtlılıklara yol açan en önemli etken olduğunu gösteriyor. Amerika''da yılda 12 milyon insanın bu nedenle doktora başvurduğu belirtiliyor.

Acıbadem Sağlık Grubu fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı Prof. Dr. Sabri Narman, yumuşak dokunun ve eklemlerin travmatik bozukluklarında hızlı bir tırmanış görüldüğüne dikkat çekerek, “En çok yumuşak doku travmalarını görüyoruz. Bu sorunlar da daha çok üst ekstremitelerde ve bel bölgesinde olmaktadır. Yumuşak doku travmaları ağrı, hareket kısıtlanması, doku şişliği ve travmanın şiddetine göre ciltte renk değişikliğiyle ortaya çıkıyor” diyor.

Duruş bozukluğu

Hatalı oturma ve yazı yazma öncelikle duruş bozukluğuna zemin oluşturuyor. Vücudun en az enerji sarf ederek maksimal düzeyde performans göstermesini sağlayan duruş biçimine normal veya iyi postür adı veriliyor. Prof. Dr. Sabri Narman, şöyle konuşuyor: “Burada kas, tendon ve eklemlere düşen yük minimaldir. Duruş bozuklukları bel, boyun, baş ve eklem ağrılarının ortaya çıkmasına neden olur. Zamanında önlem alınmazsa, bulgular kronikleşerek kalıcı ve ilerleyici seyir gösterir. Sonuçta sosyo ekonomik yönden ciddi sorunlar ortaya çıkar.”

Ergonominin önemi

Türkiye''de iş yerlerindeki koşulların yetersizliği, kaçak ve sigortasız işçi çalıştırılması ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getirebiliyor. İş yaşamında yaşanan bu tip sağlık sorunlarında ergonomik koşulların ciddi bir rolü var.

Ergonomiyi, insanın davranışsal ve biolojik özelliklerini inceleyerek uygun yaşama ve çalışma ortamı yaratmayı amaçlayan bir bilim dalı olarak tarif eden Prof. Dr. Sabri Narman, sözlerine şöyle devam ediyor:

“Bireyin sahip olduğu kapasitenin talip olduğu işi emniyetli bir şekilde yürütüp yürütemeyeceğini anlamak amacıyla ergonomik iş analizi yapılmalıdır. Bu analizin çalışanların nasıl bir işe yerleştirilmesi gerektiğini saptamada ve işe özgü travmatik yaralanmalardan korunmada büyük önemi vardır. İş ve meslek analizi yaparken analiz yapan kişinin mesleğin kompmentleri hakkında yeterli düzeyde bilgi sahibi olması gerekir.

Gereken kompmentlerin sağlandığı 20 binden fazla iş için bir kaynak kitap mevcuttur. Bu kaynakta fiziksel aktiviteler 5 kategoride düzenlenmiştir. Kategori düzenlerken aktivitenin ağırlığı ve tekrarı esas kriterler olarak alınmıştır. En iyi yöntem işin gerektirdiği kapasitenin yerinde ve uygulamalı olarak belirlenmesidir. Yalnız gözlemleme yetmez. Burada biyomekanik fizyolojik ve fiziksel analizler birlikte yapılarak sonuca varılmalıdır.”

Sakatlanma ve yaralanmalar

İş yaşamında ortaya çıkan sağlık sorunlarının en önemlilerinden biri de sakatlanmalar ve yaralanmalar. Bu tip problemlerde meslek sahibinin bilgi, deneyim, dayanıklılığı yanında kullanılan araç ve gereçlerin tasarımlarının hatalı olmaları da etkili oluyor. Ayrıca işçilerin değişik işlerde çalıştırılmaları, çalışma ortamının aydınlatma, havalandırma, ısıtma ve temizliğinin yeterli olmaması kötü beslenme, gereğinden fazla çalıştırılma gibi faktörler de yaralanma ve sakatlanmalara zemin oluşturabiliyor.

Prof. Dr. Sabri Narman, sakatlıkların önlenmesi için dikkat edilecek birçok faktör olduğuna işaret ederek şu uyarılarda bulunuyor: “Tekerlekli taşıyıcıların, kaldıraç sistemlerinin bulundurulması, işçilerin ergonomik prensipler göz önüne alınarak eğitilmesi, taşınacak veya kaldırılacak cisimlerin küçük parçalara ayrılarak ve belin dik tutularak kaldırılması gibi faktörlere özen gösterilmesi gerekiyor.

Gelişmiş ülkelerde işverenlere rehberlik yapan ergonomik kuruluşlar işçi sağlığına yönelik çalışmalar yürütüyorlar. Travmatik bozukluklara neden olabilecek faktörleri ortadan kaldırmaya ve erken tanı ile ortaya çıkan sorunların fonksiyonel kısıtlılığa yol açmalarını önlemeye yönelik çalışmalar sürdürülüyor.”

Neler yapılmalı?

İş verimini artırmak ve yaşam düzeyini yükseltmek için iş verenlere ve çalışanlara büyük sorumluluklar düşüyor. Alınması gereken önlemlerle ilgili olarak Prof. Dr. Sabri Narman şu değerlendirmeyi yapıyor:

“İş yeri ortamındaki aydınlatma, ısıtma, havalandırma temizleme gibi koşulların verimi artıracak biçimde düzenlenmesi gerekiyor. Ayrıca işte kullanılan alet ve malzemelerin ergonomik prensiplere göre uygun olarak yapımı büyük önem taşıyor. Örneğin elle tutulacak bölgelerin kavranabilir büyüklükte olması, masa ve sandalyelerin postür bozukluğuna yol açmayacak şekilde tasarımı, bilgisayar ekranlarının optimum seviyede olması, işçilerin eldiven, gözlük gibi koruyucuları kullanması, tekrarlayıcı vibrasyonlardan kaçınılması gibi.

Bütün bunların yanında işçinin eğitilmesi, birbiriyle olan dayanışmasının sağlanması, cesaretlendirilmesi, grup egzersizleri ve sportif aktivitelere önem verilerek fiziksel dayanıklılığın arttırılması hem kümülatif travmatik bozuklukların minimale indirilmesinde hem de iş veriminin artmasında önemli rol oynayacaktır.” 
Uğur Dündar'ın 'babalık' davasında karar çıktı Özcan Deniz'den flaş Mert Yazıcıoğlu atağı Hadise ve Şenol Sönmez galada aşk görüntüleri sergiledi: Aşkları nasıl başladı? Dolandırıcıların yeni hedefi ressam Bedri Baykam oldu Hadise sarı saçlarından vazgeçti Seda Bakan'dan film galasında Tuba Büyüküstün'e gönderme