İyi bir evlilik için 9 öneri
İyi bir evlilik için 9 öneri
Günümüz şartlarında hayat az zamanda çok şey yapmayı gerektiriyor. Evinize, çocuklarınıza, kedinize, köpeğinize, sağlığınıza iyi bakmanız, işinizi başarılı bir şekilde devam ettirmeniz, yeterince para kazanmanız ve de iyi görünümünüze dikkat etmeniz gerekiyor.
Tüm bu hızlı tempo ve yapılması gereken şeylerin yoğunluğu içerisinde eşinizle iletişimi kaybetmeniz ise çok kolay. Çoğu zaman kendi sorunlarınızla başa çıkmakla o kadar meşgul oluyorsunuz ki, onu kendi kendine yetecek, kendine bakabilen bir yetişkin olarak görüyorsunuz sadece. Bu düşünce, enerjinizi harcayacağınız alanlardan birini ortadan kaldırdığından, kendinizi rahatlamış hissediyorsunuz. Gerçek şu ki, eşiniz 'yapılması gereken şeyler' listesindeki maddelerden biri değil. O, hayatınızı paylaştığınız, ilişkinizi besleyen kişi. Bu nedenle yoğun ve türlü sıkıntıyla geçen hayatınızda evliliğinizi korumak ve beslemek için bazı şeylere dikkat etmekte fayda var.
1. Ortak amaç ve hayalleriniz hakkında konuşmak için zaman yaratın. Bunu bir buluşma değil, toplantı olarak adlandırın. Çünkü vakit darlığı çekerken, buluşmaları takvimden çıkarmak ve unutmak daha kolaydır. Oysa toplantılar sadece ertelenir.
2. Evlilik bir ortaklıksa, yaşam boyu sürdüreceğinizi düşenerek bu ortaklığa girdiniz. Çocuk sahibi olduğunuzda ve onların küçüklüklerinde, belki ilişkinizi beslemek için yeterince zaman ya da enerjiniz olmayacak ama unutmayın sizin de zamanınız gelecek.
3. Eşinizle dürüst ve doğrudan iletişim kurun ve aranıza meşguliyetlerin girmesine izin vermeyecek ölçüde sık olarak konuşmaya çalışın, bu e-posta, ya da telefonda olsa bile.
4. Televizyonu ortadan kaldırın. Şaka yapmıyoruz. Çoğu kimse işten eve geldiğinde televizyonun karşına çöküp kalıyor. Pek çok çift, televizyonu aradan çıkardıkça, dikkatlerini eşlerine verdiklerini belirtiyorlar. Ne de olsa, iyice yorulup çocukları yatırdıktan sonra, aptal bir televizyon programının karşısında oturmak, eşinizle iletişim kurmaya çalışmaktan daha kolay. Oysa televizyon gibi dikkat dağıtan unsurları ortadan kaldırdıkça evliliğinizin tomurcuklandığını ve yakaladığınız sakin anları eşinizle daha çok paylaşmaya başladığını göreceksiniz.
5. Eğer eşinizle paylaştığınız bir hobiniz ya da ilgi alanınız varsa, çok daha şanslısınız. Yoksa, ortak bir hobi ya da ilgi alanı edinmeye bakın. Daha sonra sözleşerek birlikte bu alanda bir şeyler yapın.
6. Eşinizle ilk tanıştığınızda hissettiğiniz duyguları kendinize hatırlatın. Hayatınıza giren bu yeni ve heyecan verici kişi hakkındaki ilk heyecanınızı ve mutluluğunuzu ev kirasını öderken, ya da çamaşır gibi monoton ev işlerini yaparken hatırlamaya çalışın.
7. Hoşgörü, güzel sanatların bir dalı gibidir, bunu öğrenin. Eşinize olumsuz yaklaşıp direkt eleştirmeye başlamaktansa, bu olumsuzluklar üzere onunla tatlı bir şekilde konuşmaya çalışın.
8. Hiçbir aile mükemmel değildir ve her ailede sorun yaşanır. Belki işler sizin ailenizde daha zor olabilir: Eşinizin ailesiyle yaşıyor, ailede birinin bir hastalığıyla cebelleşiyor, borç ödemeye çalışıyor, ya da işinizi yeni kaybetmiş olabilirsiniz. İşte esas bu zor zamanlarda eşinizle birlikte zorluklara göğüs gerip, güçlenirsiniz. Birbirinizi suçlamaya başlamak ve birbirinize nazik olmak yerine haklı çıkmaya çalışmak gibi, zor zamanlarda iyice su yüzüne çıkabilen durumlara karşı ise hazırlıklı olun, bunların önüne geçmeye çalışın.
9. Eşinizle birbirinizi çocuklarınızın önünde takdir edip onaylayın. "Bakın babanız ne kadar güzel bir kahvaltı hazırlamış bize.", ya da "Bu akşam eve erken gelmen ne kadar da iyi oldu, hep beraber yemek yiyebileceğiz. Biliyorum ki bu aralar çok meşgul olduğun için bunu yapmak kolay olmadı." gibi sözler hem eşinizin kendini iyi hissetmesini, hem de çocuklarınızın hoşgörülü bir ortamda yetişmelerini sağlar.
Tüm bu hızlı tempo ve yapılması gereken şeylerin yoğunluğu içerisinde eşinizle iletişimi kaybetmeniz ise çok kolay. Çoğu zaman kendi sorunlarınızla başa çıkmakla o kadar meşgul oluyorsunuz ki, onu kendi kendine yetecek, kendine bakabilen bir yetişkin olarak görüyorsunuz sadece. Bu düşünce, enerjinizi harcayacağınız alanlardan birini ortadan kaldırdığından, kendinizi rahatlamış hissediyorsunuz. Gerçek şu ki, eşiniz 'yapılması gereken şeyler' listesindeki maddelerden biri değil. O, hayatınızı paylaştığınız, ilişkinizi besleyen kişi. Bu nedenle yoğun ve türlü sıkıntıyla geçen hayatınızda evliliğinizi korumak ve beslemek için bazı şeylere dikkat etmekte fayda var.
1. Ortak amaç ve hayalleriniz hakkında konuşmak için zaman yaratın. Bunu bir buluşma değil, toplantı olarak adlandırın. Çünkü vakit darlığı çekerken, buluşmaları takvimden çıkarmak ve unutmak daha kolaydır. Oysa toplantılar sadece ertelenir.
2. Evlilik bir ortaklıksa, yaşam boyu sürdüreceğinizi düşenerek bu ortaklığa girdiniz. Çocuk sahibi olduğunuzda ve onların küçüklüklerinde, belki ilişkinizi beslemek için yeterince zaman ya da enerjiniz olmayacak ama unutmayın sizin de zamanınız gelecek.
3. Eşinizle dürüst ve doğrudan iletişim kurun ve aranıza meşguliyetlerin girmesine izin vermeyecek ölçüde sık olarak konuşmaya çalışın, bu e-posta, ya da telefonda olsa bile.
4. Televizyonu ortadan kaldırın. Şaka yapmıyoruz. Çoğu kimse işten eve geldiğinde televizyonun karşına çöküp kalıyor. Pek çok çift, televizyonu aradan çıkardıkça, dikkatlerini eşlerine verdiklerini belirtiyorlar. Ne de olsa, iyice yorulup çocukları yatırdıktan sonra, aptal bir televizyon programının karşısında oturmak, eşinizle iletişim kurmaya çalışmaktan daha kolay. Oysa televizyon gibi dikkat dağıtan unsurları ortadan kaldırdıkça evliliğinizin tomurcuklandığını ve yakaladığınız sakin anları eşinizle daha çok paylaşmaya başladığını göreceksiniz.
5. Eğer eşinizle paylaştığınız bir hobiniz ya da ilgi alanınız varsa, çok daha şanslısınız. Yoksa, ortak bir hobi ya da ilgi alanı edinmeye bakın. Daha sonra sözleşerek birlikte bu alanda bir şeyler yapın.
6. Eşinizle ilk tanıştığınızda hissettiğiniz duyguları kendinize hatırlatın. Hayatınıza giren bu yeni ve heyecan verici kişi hakkındaki ilk heyecanınızı ve mutluluğunuzu ev kirasını öderken, ya da çamaşır gibi monoton ev işlerini yaparken hatırlamaya çalışın.
7. Hoşgörü, güzel sanatların bir dalı gibidir, bunu öğrenin. Eşinize olumsuz yaklaşıp direkt eleştirmeye başlamaktansa, bu olumsuzluklar üzere onunla tatlı bir şekilde konuşmaya çalışın.
8. Hiçbir aile mükemmel değildir ve her ailede sorun yaşanır. Belki işler sizin ailenizde daha zor olabilir: Eşinizin ailesiyle yaşıyor, ailede birinin bir hastalığıyla cebelleşiyor, borç ödemeye çalışıyor, ya da işinizi yeni kaybetmiş olabilirsiniz. İşte esas bu zor zamanlarda eşinizle birlikte zorluklara göğüs gerip, güçlenirsiniz. Birbirinizi suçlamaya başlamak ve birbirinize nazik olmak yerine haklı çıkmaya çalışmak gibi, zor zamanlarda iyice su yüzüne çıkabilen durumlara karşı ise hazırlıklı olun, bunların önüne geçmeye çalışın.
9. Eşinizle birbirinizi çocuklarınızın önünde takdir edip onaylayın. "Bakın babanız ne kadar güzel bir kahvaltı hazırlamış bize.", ya da "Bu akşam eve erken gelmen ne kadar da iyi oldu, hep beraber yemek yiyebileceğiz. Biliyorum ki bu aralar çok meşgul olduğun için bunu yapmak kolay olmadı." gibi sözler hem eşinizin kendini iyi hissetmesini, hem de çocuklarınızın hoşgörülü bir ortamda yetişmelerini sağlar.