İyi kolesterol düşünüldüğü kadar yararlı olmayabilir mi?
ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri'nin desteğiyle yürütülen yeni bir araştırma iyi kolesterolün vücuttaki etkisinin ırklar arasında farklılık gösterdiğini ortaya koydu.
Independent Türkçe'nin haberine göre ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri'nin desteğiyle yürütülen yeni bir araştırma iyi kolesterolün vücuttaki etkisinin ırklar arasında farklılık gösterdiğini ortaya koydu.
Yaklaşık 24 bin kişinin sağlık verilerini inceleyen araştırmacılar, iyi kolesterol seviyesinin yüksek olmasının da yaygın kabul edilen görüşünün aksine kalp krizi riskini azaltmadığını öne sürdü.
Uzmanlar genellikle kolesterolü iyi ve kötü olmak üzere iki kategoriye ayırıyor: Düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL), damarları tıkayarak inme veya kalp krizlerine neden olduğu için "kötü" kolesterol olarak kabul ediliyor.
Yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL) ise kötü kolesterolün vücuttan atılması için karaciğere geri dönmesine yardımcı oluyor. Bu nedenle "iyi" kolesterol diye adlandırılıyor.
1970'lerden bu yana doktorlar daha yüksek HDL düzeylerinin kalp krizinden koruyabileceğini düşündü. Ancak zaman içinde yapılan bilimsel araştırmalar, birbirinden farklı sonuçlar verdi.
Journal of the American College of Cardiology adlı hakemli bilimsel dergide yayımlanan yeni araştırmada ise sağlık yetkililerinin 10 yıl boyunca siyah ve beyaz yetişkinlerden topladığı veriler incelendi.
Oregon Sağlık ve Bilim Üniversitesi'nde görev alan, araştırmanın ortak yazarı Nathalie Pamir, "İyi kolesterol seviyesinin düşük olması, şimdiye dek ırktan bağımsız olarak zararlı kabul edildi. Yüksek olması ise yararlı görüldü. Araştırmada bu varsayımları sınadık" diye konuştu.
Araştırmacılar, ilk başta kalp hastalığı olmayan bu orta yaşlı yetişkinlerdeki kolesterol düzeylerinin gelecekte kardiyovasküler hastalıklara yakalanma riskini etkileyip etkilemediğine baktı.
Bulgulara göre, yüksek seviyelerde kötü kolesterol, etnik kökenden bağımsız olarak bireylerde kalp hastalığı riskini artırmıştı. Ancak konu iyi kolesterole gelince tablo değişiyordu.
Zira iyi kolesterol seviyelerinin düşük olması, yalnızca beyaz yetişkinlerde kalp hastalığı riskini artırmıştı. Siyahlarda böyle bir ilişki tespit edilemedi.
Dahası, iyi kolesterolün yüksek olması da düşünülenin aksine ne siyah ne de beyazlarda kalp hastalığı riskini düşürmemişti.
"Bu tür araştırmalar, kardiyovasküler hastalık risklerini tahmin etmek için kullandığımız parametreleri gözden geçirmemiz gerektiğini gösteriyor" diyen Pamir, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gelecekte doktorlar, iyi kolesterol seviyemiz yüksek olduğu için sırtımızı sıvazlamayabilir."