Jens Stoltenberg: "İttifak topraklarında görülen en korkunç felaket"
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, "Türkiye’deki depremler, ittifak topraklarında NATO'nun kurulmasından bu yana görülen en ölümcül, en korkunç felakettir" dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile bakanlıkta bir araya geldi.
Çavuşoğlu ve Stoltenberg, görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Stoltenberg, Türkiye'ye 'geçmiş olsun' dileklerini ileterek, "Bugün, deprem felaketi sonrasında Türkiye ve Suriye’ye dayanışma mesajı vermek için buradayım. Türkiye’deki depremler, ittifak topraklarında NATO’nun kurulmasından bu yana görülen en ölümcül, en korkunç felakettir. Türkiye’deki ilk acil durum faaliyetlerini gerçekleştiren kişilerin cesaretlerini de alkışlamak istiyorum. Bakanlar Komitesi Toplantısı'nda saygı duruşunda bulunduk. NATO müttefikleri desteklerini vermeye devam ediyorlar. Askeri uçaklar gece gündüz buradaki alana uluslararası yardımları iletmek için çalışıyor, yaralılara yardımcı oluyorlar. Hollanda, Norveç ve Birleşik Krallık'tan tahsis edilen uçaklar hiç durmadan yardımları taşıyorlar. NATO’nun bütün ülkelerinde vatandaşlarımız milyonlarca euro’yu Türkiye’ye aktarmak için bağış kampanyaları yürütüyor. Bütün bunlar dayanışmamızın bir sembolü. Finlandiya ve İsveç’in de gösterdiği dayanışma çok önemli. İsveç bu anlamda mart ayında bir konferans düzenleyecek, buradaki odaklanılacak nokta bu bölgenin yeniden yapılandırılması ve desteklenmesi olacak. Bu nedenle de NATO konaklama ve barınma ihtiyaçlarını sağlamaya çalışıyor. Bütün bunlar hayatların kurtarılmasına yardımcı olacak. NATO’nun Türk yetkilileri ile sahada çalışan bir ekibi var, bugün onları ziyaret edeceğim. Zaman müttefiklerin yan yana durma zamanı" diye konuştu.
'ONAYLAMA ZAMANININ GELDİĞİNE İNANIYORUM'
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üyelik süreçlerine ilişkin, "Her iki ülkenin İsveç ve Finlandiya’nın başvurusunu onaylama zamanının geldiğini düşünüyorum. Her iki ülke de son derece önemli adımlar attı. Silah ihracatı ile ilgili kısıtlamaları kaldırdılar. İsveç, anayasasını değiştiriyor. Onaylama zamanının geldiğine inanıyorum. Hem İsveç’in hem de Finlandiya’nın başvurusu ile ilgili Türkiye’nin de son derece meşru güvenlik endişeleri olduğunu biliyorum. Hiçbir müttefikin de bu ihtiyaçları göz ardı ettiğini düşünmüyorum. 3’lü mutabakat zaptının önemli bölümü terörizm ile ilgiliydi. NATO gündeminde terörizm önemli gündem noktalarından birin oluşturacak. İsveç ve Finlandiya başvurusu birlikte mi onaylanmalı? Ben her ikisinin de şu aşamada onaylanabileceğini düşünüyorum. Temel konu birlikte onaylanıp onaylanmamaları değil temel konu mümkün olduğu en kısa sürede İsveç ve Finlandiya’nın üye olmaları" dedi.
'TÜRKİYE’NİN KARARIDIR'
Soruları da yanıtlayan Stoltenberg, İsveç’te Kur'an-ı Kerim’in yakılması ile ilgili "Kur'an-ı Kerim’in İsveç’te yakılmış olmasının Türkiye’de güçlü reaksiyonlar ortaya çıkardığını biliyorum. Buradaki acıyı anlıyorum ve paylaşıyorum. Kutsal kitabın yakılmasının utanç verici bir fiil olduğunu düşünüyorum. Müslümanların duygularını anlıyorum, bu fiili güçlü şekilde şiddetle kınadım. Aynı zamanda İsveç’in buna benzer başka fiilleri engellemesinin de önemli olduğunu düşünüyorum. İsveç hükümeti ve başbakanının bu fiilleri kınamış olmasının olumlu olduğunu düşünüyorum. İki ülkenin adaylık zamanlarının geldiğine inanıyorum. Bu Türkiye Cumhuriyeti’nin kararı olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ve parlamentosu bu onaya karar verecektir. Kendi içerisinde Türkiye’nin kararıdır bu. Türkiye katılım belgelerini onaylayıp onaylamayacağına kendisi karar verecek" diye konuştu.
ÇAVUŞOĞLU: "NATO'NUN GÜÇLENMESİNDEN YANAYIZ"
Bakan Çavuşoğlu ise görüşmeye ilişkin, "Yaşadığımız afetin yaralarının sarılması çalışmalarına diğer müttefiklerimiz de destek verdi. NATO makamları ilk andan itibaren talebimiz doğrultusunda hızla harekete geçti. NATO konseyi konteyner ve çadırların ülkemize gönderilmesini kararlaştırdı. Dün NATO’dan müttefiklerimizin stratejik hava nakliye imkanlarını acilen devreye sokmalarını istedik. Bazı bölgesel konuları da değerlendirdik. Ukrayna’daki durum, tahıl anlaşmasının uzatılması gibi konuları da değerlendirdik. İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelik süreci ile ilgili kendilerinden beklentimizi ve 3’lü muhtıranın yükümlülüklerinin yerine getirilmesini bir kez daha vurguladık. Her iki ülkenin atması gereken adımlar var, özellikle İsveç’in. Türkiye olarak biz her zaman NATO’nun güçlenmesinden yanayız. NATO’nun daha da güçlü hale gelmesi için Türkiye olarak NATO faaliyetlerine desteğimizi vermeye devam edeceğiz" dedi.
'YASALARIN GEREĞİNİ YERİNE GETİRMEK ZORUNDALAR'
Bakan Çavuşoğlu, İsveç ve Finlandiya’nın adaylık süreciyle ilgili ise şunları kaydetti:
"Sayın Cumhurbaşkanı'mızın 'Finlandiya ile ilgili farklı bir mesaj verebiliriz' açıklamasının ardından biz bunu ilgili ülkeler ve NATO ile görüşmüştük. Bunun anlamı şudur; Finlandiya’nın NATO üyelik sürecini İsveç’ten ayrı şekilde değerlendirebiliriz. İki ülkenin üyeliği ile ilgili Türkiye’nin başından beri sergilediği tutum açık ve nettir. Türkiye’nin endişelerinin karşılanması gerekiyor, sadece sözle değil uygulamada da. Bu iki ülke bazı adımlar attı. Bunu biz inkar etmedik fakat özellikle İsveç’in mutabakat zaptından kaynaklanan yükümlülüklerini tamamen yerine getirdi, demek gerçekçi olmaz. İstediğimiz somut adımları görmedik. Kanunları daha da katılaştırmak için adımlar attılar, anayasa değişikliği yaptılar. İsveç’te kanun değişti; ama PKK/YPG’nin faaliyetleri aynı şekilde devam ediyor. Sonuçta bu yasaları bizi sözde memnun etmek için çıkarmadılar. Sözlerini tutmak için ve önlemek için çıkardılar, bu yasaların gereğini yerine getirmek zorundalar. DEAŞ’ın propagandalarına izin vermiyorlarsa PKK’nın da vermemeleri gerekiyor. Türkiye’nin bu anlamdaki endişelerinin karşılanması lazım. Kutsal kitabımızın yakılması, İslam düşmanlığı bu tür ırkçılığı ve nefret suçunu sadece bu iki ülkenin NATO üyeliği bağlamında değerlendirmek de yanlış olur. Bunları PKK’nın, İsveç’in NATO’ya üyeliğini engellemek için yaptığını biliyoruz fakat bu ırkçılıktır, nefret suçudur, bu da uluslararası hukuka, insan haklarına aykırıdır. Bu konularda her ülkenin yorumuna göre değil de uluslararası normlara göre adım atmamız, engellememiz gerekiyor."
ABD DIŞİŞLERİ BAKANI TÜRKİYE’YE GELİYOR
Bakan Çavuşoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in Türkiye'ye ziyaret gerçekleştireceğini de belirterek, "Ziyaret deprem öncesinde planlanmıştı. 18 Ocak’ta Münih Güvenlik Konferansı öncesi ya da sonrası gelmek istediklerini söyledi. ABD Dışişleri Bakanı Blinken, pazar günü yola çıkarak bölgeye gelecekler, daha sonra Ankara’ya intikal edecekler, pazartesi sabah görüşmelerimizi gerçekleştireceğiz. Depremle ilgili destekleri için teşekkür edeceğiz. İki kere aradı beni. Stratejik mekanizmamız var. İkili ilişiklerimizi görüşeceğiz. Mutlaka İsveç ve Finlandiya’nın üyelikleri de gündeme gelecektir. Ukrayna’daki savaş mutlaka gündeme gelecektir" dedi.
DHA (Demirören Haber Ajansı)