Kamil Koç’ta yaşatılan rezalet silsilesi

Bir otobüs firmasının yaşattığı rezaleti okuyacaksınız… “Kamil Koç bugün yaşasa ne düşünürdü” diye sormadan edemiyor insan…

Türk firması Kâmil Koç, 1926’da da şehirlerarası yolcu taşımacılığı alanında hizmet vermek üzere Bursa'da kuruldu. 

Şirket 4 Haziran 2013 tarihinde 65 milyon TL'ye Actera Group'a satıldı. 

2019 yılında Kamil Koç'un Almanya merkezli yolcu taşımacılığı firması Flixbus'a devri için Rekabet Kurumu'na başvuruldu.

Rekabet Kurumu bu devri 12 Eylül 2019 tarihinde onayladı.

97 yaşındaki bu Cumhuriyetin köklü kuruluşunun çöküş hikayesini ve iş bilmezliği, profesyonellikten çıkıp nasıl amatörleşildiğini okuyacaksınız… 

Asıl konumuza gelelim. 

Yaşananlar ben ve arkadaşım S.Ö’nün başına gelmiş ve tamamıyla gerçektir. 

Arkadaşım S.Ö, her sene hasret gidermek için Balıkesir Akçay’da bulunan üniversite arkadaşını ziyarete gider. 

Bu sene de biletlerini hem gidiş, hem dönüş olmak üzere Kamil Koç’tan almış. 

Arkadaşımla birlikte saat 7.45’te kalkacak Akçay otobüsü için saat 6.50 gibi yollara düştük. 

Sabahın erken saatleri ve Cumartesi olmasından dolayı trafik yoğunluğu da yoktu. 

Erkenden, zannediyorum 7.10 gibi Alibeyköy Otogarı’na vardık. 

Daha otobüsün kalkmasına 35 dakika vardı, rahattık.

İki tost ve çayla birlikte ufak çaplı kahvaltımızı yaptıktan sonra 7.25 gibi peronların olduğu alana doğru geçtik. 

Ancak Alibeyköy Otogarı o kadar karmaşık ki, hangi otobüs nereye gidiyor, hangi otobüs nerede duruyor, tam bir keşmekeşlik söz konusu. 

Bu nedenle Kamil Koç’un gişesine giderek 7.45’ki Akçay otobüsünün nereden kalkacağını sorduk. 

Orada bulunan görevli 11-12. Peronlarda beklememiz gerektiğini otobüsün bu peronlardan birine geleceğini söyledi. 

Buraya kadar her şey normal… 

Perona bir takım otobüsler gelip gidiyor, ancak çoğunda ne nereye gidileceği ne de nereye varılacağına dair bir yazı yazmıyordu. 

Ne beklediğiniz otobüsün geldiğine dair, ne kalkacağına dair, ne de gittiğine dair ne bir yazı, ne bir anons var. 

Kamil Koç tarafından Alibeyköy Otogarı’nda görevlendiren bir gözlüklü bey, sesinin yettiğince bağrıyor, ne dediği de pek anlaşılmıyor. 

97 yıllık firma Kamil Koç’un 2023 Türkiye’sinde önlem olarak yaptığı tek şey bu.  

O gözlüklü beye saat 8.00’de bir kez daha sorduk: “Akçay otobüsü geldi mi?” Bize verdiği tek yanıt şu oldu: “Gelmedi” 

Beklemeye koyulduk, ancak bir tuhaflık vardı. Otobüs yolculuklarında gecikmeler tabi ki olabilir ancak iletişim noktasında Kamil Koç’un ciddi zaafları ve sonuçlandırma noktasında da büyük eksikleri var. 

Saat 8.15’te Kamil Koç’un görevlendirdiği “bağırmalı yöntemi uygulayan o kişiye tekrar sordum: Akçay otobüsü hala gelmedi, ne zaman gelecek?” 

Bu defa verdiği yanıt ise akıl alır gibi değildi: “Akçay otobüsü gitti.”

“Nasıl gitti? Biz burada, 11-12. Peronların önünde bekliyoruz, hayalet olup uçtu mu” 

Garanti olsun diye erkenden yollara düştüğümüz, erkenden otogara vardığımız bir durumun sonucu böyle olmamalıydı. 

Hemen ne yapmamız gerektiğini sorduk, bu işi çözüme kavuşturacaklarını sanıyorduk ama yanılmışız. Köklü firma Kamil Koç’un sadece adı kalmış. 

Tüm o tartışmaların içinde gözlüklü bey, arkadaşımı aradığına dair cep telefonunu gösterdi. 

“Kaç saniye aradın”, “kaç kere aradın”, gibi sorularla işi uzatmak istemiyor ve bir an önce çözüme ulaşmaya çalışıyordum. 

Bize, otobüsün önce Esenler Otogarı’na gideceğini ve 8.30’da oradan kalkacağını söyleyip, o otobüse ulaşmamız durumunda binebileceğimizi söylediler. 

Bunu söylediklerinde zannediyorum saat 8.17 civarında bir şeydi. 

13 dakika içinde Alibeyköy Otogarı’ndan Esenler Otogarı’na gitmemiz gerekiyordu.

En azından Esenler Otogarı’nı aramalarını ve otobüsü 10 dakika bekletmelerini istedik.  

“Lanet olsun” diyerek atladık arabaya, bastık gaza.

Bu esnada arkadaşım Kamil Koç’un müşteri hizmetleriyle konuşarak yaşadığı mağduriyeti anlatmaya çalışıyordu. 

Ancak karşıdaki hanımefendi, hiçbir şey yapamayacaklarını otobüsü bekletme gibi bir durumlarının olmadığını ifade eden işi yokuşa süren ve hiçbir şekilde çözüm yolu taşımayan konuşmalar yapıyordu. 

Kapat, dedim, bu iş böyle olmayacak. 

Saat 8.33 gibi Esenler Otogarı’na vardım, arkadaşımı araçtan indirdim ve otobüse ulaşmasını istedim. 

Bense aracı park etmek için yer arıyordum. 

Arabayı park ettikten sonra arkadaşım S.Ö’yü aradım. 

Maalesef Alibeyköy Otogarı’nda zamanında kalkamayan otobüsün Esenler Otogarı’na ışık hızında gittiğini ve hemencecik kalktığını öğrendim. 

Ortada Kamil Koç tarafından mağdur edilen bir kişi, ona rağmen otobüse binmek için çabalayan ve sadece 10 dakika otobüsü bekletmenizi isteyen bir kişi var. Bunu bile yapmadılar. 

Kamil Koç’un Esenler Otogarı’nda yolcu ilişkileri bölümündeki bir hanımefendi ki ona buradan teşekkür etmek isterim. Önce sorunumuzu dinledi, ardından da bir sonraki Akçay otobüsünde yer olduğunu ifade ederek arkadaşıma hemen bir bilet kestirdi. 

Arkadaşımı gecikmeli de olsa Akçay otobüsüne bindirdikten sonra, bu otobüsün de Esenler’den Alibeyköy’e uğrayacağını öğrenmem ise benim için ayrı bir yıkım oldu. 

Halbuki, Alibeyköy’de çalışan iş bilmezler, işi yokuşa süreceklerine çözüme kavuşturma noktasında adım atsalardı, o kadar yol gitmemize gerek kalmayacaktı. 

Yolculuğu sırasında arkadaşımla da sıkça konuşma fırsatı buldum. 

Her şeyin yolunda olup olmadığını sordum. Yaşadığı sinir ve stresten dolayı başının ağrıdığını söyleyip duruyordu. 

Muavinden kahve veya bitki çayı isteyebileceğini söyledim. 

Ancak o da ne! 

Koskoca Kamil Koç’ta sıcak içecek ikramı da yokmuş. 

Kamil Koç’ta daha önce seyahat eden ancak yıllardır şehirler arası otobüs kullanmayan biri olarak şaşırdım doğrusu. 

Bu arada dağıttıkları kekler de bayatmış, benden söylemesi. 

1975 yılında hayatını kaybeden iş insanı Kamil Koç, kurduğu şirketin son halini görse ne yapardı acaba. Düşünmeden edemiyor insan. 

NOT: Arkadaşımla yaşadığımız olayın ardından hemen bir araştırma yaptım. Şikayetvar isimli internet sitesinde Kamil Koç hakkında binlerce şikayetin olduğunu gördüm. Yapılan yorumlarda bizim yaşadığımız şikayetlerin benzerlerinin olduğunu gördüm.

Yazıyı yazmadan önce bu şikayetlerin birçoğunu buraya ekleme düşüncem vardı, ancak yazının oldukça uzadığını gördükten sonra bu fikrimden vazgeçtim.  

Bu şikayetler demek ki Kamil Koç’ta herhangi bir değişikliğe neden olmamış. 

Umarım bu yazıdan sonra kurumsallaşıp, vatandaşa çözüm odaklı yaklaşım konusunda yaklaşırlar. 


Uğur Can Biçer / Odatv.com

Seda Bakan'dan film galasında Tuba Büyüküstün'e gönderme Duvara bantlanmış muz 6,2 milyon dolara satıldı İnşaat devinin veliahtının boşanma sınavı Zeynep Bastık'tan 'En çekici kadın' eleştirilerine cevap Bestemsu Özdemir - Burak Deniz aşkı evliliğe mi gidiyor? Pelin Akil 'Yalı Çapkını'nından apar topar gönderiliyor