Kanser korkusu!..
Kanser korkusu!..
Her yıl dünyada 12-15 milyon insan kansere yakalanmakta, 7-8 milyon insan kanser nedeniyle hayatını kaybetmektedir.
Ülkemizde de her yıl 150-200 bin kişinin kansere yakalandığı hesap ediliyor ve bu sayı her geçen yıl artıyor.
Sağlıklı istatistiki verilerin elde edildiği ABD'de kadınları en sık meme, akciğer ve kolon kanseri; erkekleri ise prostat, akciğer ve kolon kanseri tehdit etmektedir Türkiye'de İl Sağlık Müdürlükleri ve Üniversite Hastaneleri verilerine göre aşağı yukarı aynı sıralama söz konusudur.
Prof. Dr. Osman Erk, kanserle ilgili bilinmesi gereken noktaları anlattı.
Kanseri hangi etkenler tetikler?
Kanserin ortaya çıkmasını tetikleyen faktörler yaş, cinsiyet, genetik, çevresel (güneş ışığı, radyasyon, radon, asbest, benzen, arsenik, sigara, alkol, viral infeksiyonlar, stres, ilaçlar ve diğer kanserojenler) risk faktörleridir.
Bu risk faktörlerine maruziyet dozu, süresi ve bireyin yaşam tarzı önemli unsurlardır. Tüm kanser vakalarının yüzde 50'si tütün, diyet ve viral infeksiyonlarla ilişkilidir Tütün ve sigara tüm kanser olgularının yüzde 30'undan sorumludur. İnfeksiyonlar tüm kanser vakalarının yüzde 15-20'sinden sorumludur.
Human Papilloma Virüsü (HPV), Hepatit B Virüsü (HBV), Helikobakter Pilori, AIDS virüsü, Epstein Barr Virüs (EBV) gibi viral etkenler ise tüm kanser olgularının yüzde 15-20'sinden sorumludur. Böbrek üstü bezi, rektum, mesane, meme kanseri ve servikal kanserlerin bir veya daha çok virüsüyle ilgili olduğu anlaşılmaktadır. HPV ve HBV'ye karşı aşılanma, Helikobakter Pilori'ye karşı uygun ve riskli vakalarda antibiyotik tedavisi, AIDS virüsüne karşı tek eşlilik ve güvenli seks bu etkenlerle ortaya çıkan kanser vakalarının önlenmesini sağlayacaktır.
Giderek artan veriler metabolik sendromun kanser gelişimiyle ilgili olduğunu göstermektedir (obezite ve göbeklilik, şeker hastalığı, hipertansiyon, kanda lipidlerin yüksek olması ve iyi huylu kolesterolün düşük olması ) Özellikle erkeklerde pankreas, kadınlarda kalın bağırsak ve meme kanserlerinde artış söz konusudur
Kanserin genel belirtileri nedir?
1. Halsizlik, yorgunluk, kilo kaybı.
2. Kansızlık, ateş ve terleme.
3. Ses kısıklığı, yutma güçlüğü.
4. İshal veya kabız (bağırsak
alışkanlığının değişmesi )
5. Nefes darlığı, balgamda kan.
6. Deri değişiklikleri, var olan
benlerde değişiklik.
7. Bağırsak ve idrar yolu kanamaları.
8. Dalak ve karaciğer büyümesi.
9. Vücutta ele gelen kitleler.
10. İyileşmeyen yaralar.
Kan testiyle teşhis edilebilir mi?
Çok sözü edilen tümör göstergeleri veya tümör markerleri denilen, halk arasında kanser testi olarak adlandırılan testlerin klinikte pratik bir yararlılığı söz konusu değildir.
Kısaca şu an için kişinin kanser olduğunu gösteren herhangi bir özgül kan testi bulunmamaktadır. Sadece Prostat Spesifik Antijen (PSA) denilen kan testi yüksek ise prostat biyopsisi yapılması gerekir. Yine dışkıda benzidin (gizli kan) testi kolon kanseri için bir tarama testidir. Belki önümüzdeki dönemde yoğun çalışmalar sonucu ideal bir kanser göstergesi bulunabilir.
Sigara kullanıyorsanız dikkat!
Şu unutulmamalı ki tütün kullanımı her çeşit kanser riskini artırır. Tütün kanser ile ilişkisi gösterilmiş en önemli tüketim maddesidir. Sigaranın yanı sıra pipo, puro ve nargile de kullanılan miktar ve süreyle doğru orantılı olarak kanser riskini artırmaktadır.
Tütün başta akciğer kanseri olmak üzere gırtlak, ağız boşluğu, yemek borusu, idrar torbası, böbrekler ve kadınlarda jinekolojik kanser (serviks kanseri) riskini artırmaktadır.
Sigaraya başlama yaşı, içilen sigara adedi, sigara kullanma süresi, dumanı içine çekme, her bir sigaradan daha fazla nefes çekme, içerken sigarayı
sürekli ağızda tutma kanser riskini belirlemekte, sigaranın kanser yapıcı etkisi, sigara tamamen bırakılsa bile 15 yıl kadar devam eder.
Sigarada 4000'e yakın kimyasal madde olup, bunların içinde 50 kadarı kanserojendir. Tütün içindeki en kanserojen madde PAH (polisiklik aromatik hidrokarbonlar)'lardan 3,4 Benzopirendir. Sanıldığının aksine nikotin kanserojen değil sigara bağımlılığını oluşturan kimyasal maddedir.
SÖZCÜ İNTERNET SİTESİ
Ülkemizde de her yıl 150-200 bin kişinin kansere yakalandığı hesap ediliyor ve bu sayı her geçen yıl artıyor.
Sağlıklı istatistiki verilerin elde edildiği ABD'de kadınları en sık meme, akciğer ve kolon kanseri; erkekleri ise prostat, akciğer ve kolon kanseri tehdit etmektedir Türkiye'de İl Sağlık Müdürlükleri ve Üniversite Hastaneleri verilerine göre aşağı yukarı aynı sıralama söz konusudur.
Prof. Dr. Osman Erk, kanserle ilgili bilinmesi gereken noktaları anlattı.
Kanseri hangi etkenler tetikler?
Kanserin ortaya çıkmasını tetikleyen faktörler yaş, cinsiyet, genetik, çevresel (güneş ışığı, radyasyon, radon, asbest, benzen, arsenik, sigara, alkol, viral infeksiyonlar, stres, ilaçlar ve diğer kanserojenler) risk faktörleridir.
Bu risk faktörlerine maruziyet dozu, süresi ve bireyin yaşam tarzı önemli unsurlardır. Tüm kanser vakalarının yüzde 50'si tütün, diyet ve viral infeksiyonlarla ilişkilidir Tütün ve sigara tüm kanser olgularının yüzde 30'undan sorumludur. İnfeksiyonlar tüm kanser vakalarının yüzde 15-20'sinden sorumludur.
Human Papilloma Virüsü (HPV), Hepatit B Virüsü (HBV), Helikobakter Pilori, AIDS virüsü, Epstein Barr Virüs (EBV) gibi viral etkenler ise tüm kanser olgularının yüzde 15-20'sinden sorumludur. Böbrek üstü bezi, rektum, mesane, meme kanseri ve servikal kanserlerin bir veya daha çok virüsüyle ilgili olduğu anlaşılmaktadır. HPV ve HBV'ye karşı aşılanma, Helikobakter Pilori'ye karşı uygun ve riskli vakalarda antibiyotik tedavisi, AIDS virüsüne karşı tek eşlilik ve güvenli seks bu etkenlerle ortaya çıkan kanser vakalarının önlenmesini sağlayacaktır.
Giderek artan veriler metabolik sendromun kanser gelişimiyle ilgili olduğunu göstermektedir (obezite ve göbeklilik, şeker hastalığı, hipertansiyon, kanda lipidlerin yüksek olması ve iyi huylu kolesterolün düşük olması ) Özellikle erkeklerde pankreas, kadınlarda kalın bağırsak ve meme kanserlerinde artış söz konusudur
Kanserin genel belirtileri nedir?
1. Halsizlik, yorgunluk, kilo kaybı.
2. Kansızlık, ateş ve terleme.
3. Ses kısıklığı, yutma güçlüğü.
4. İshal veya kabız (bağırsak
alışkanlığının değişmesi )
5. Nefes darlığı, balgamda kan.
6. Deri değişiklikleri, var olan
benlerde değişiklik.
7. Bağırsak ve idrar yolu kanamaları.
8. Dalak ve karaciğer büyümesi.
9. Vücutta ele gelen kitleler.
10. İyileşmeyen yaralar.
Kan testiyle teşhis edilebilir mi?
Çok sözü edilen tümör göstergeleri veya tümör markerleri denilen, halk arasında kanser testi olarak adlandırılan testlerin klinikte pratik bir yararlılığı söz konusu değildir.
Kısaca şu an için kişinin kanser olduğunu gösteren herhangi bir özgül kan testi bulunmamaktadır. Sadece Prostat Spesifik Antijen (PSA) denilen kan testi yüksek ise prostat biyopsisi yapılması gerekir. Yine dışkıda benzidin (gizli kan) testi kolon kanseri için bir tarama testidir. Belki önümüzdeki dönemde yoğun çalışmalar sonucu ideal bir kanser göstergesi bulunabilir.
Sigara kullanıyorsanız dikkat!
Şu unutulmamalı ki tütün kullanımı her çeşit kanser riskini artırır. Tütün kanser ile ilişkisi gösterilmiş en önemli tüketim maddesidir. Sigaranın yanı sıra pipo, puro ve nargile de kullanılan miktar ve süreyle doğru orantılı olarak kanser riskini artırmaktadır.
Tütün başta akciğer kanseri olmak üzere gırtlak, ağız boşluğu, yemek borusu, idrar torbası, böbrekler ve kadınlarda jinekolojik kanser (serviks kanseri) riskini artırmaktadır.
Sigaraya başlama yaşı, içilen sigara adedi, sigara kullanma süresi, dumanı içine çekme, her bir sigaradan daha fazla nefes çekme, içerken sigarayı
sürekli ağızda tutma kanser riskini belirlemekte, sigaranın kanser yapıcı etkisi, sigara tamamen bırakılsa bile 15 yıl kadar devam eder.
Sigarada 4000'e yakın kimyasal madde olup, bunların içinde 50 kadarı kanserojendir. Tütün içindeki en kanserojen madde PAH (polisiklik aromatik hidrokarbonlar)'lardan 3,4 Benzopirendir. Sanıldığının aksine nikotin kanserojen değil sigara bağımlılığını oluşturan kimyasal maddedir.
SÖZCÜ İNTERNET SİTESİ