Karakter anne karnında şekilleniyor...
Karakter anne karnında şekilleniyor...
ABD’nin saygın dergisi Time, anne karnında geçirilen dokuz ayın hayatınızı nasıl etkilediği konusunu bu hafta kapağına taşıdı. Bu alandaki ilk kez Southampton Üniversitesi’nden Prof. David Barker tarafından atılmıştı.
İngiliz bilimadamı bu durumun ‘hamilelik döneminde yetersiz beslenme’yle bağlantılı olduğunu ortaya çıkardı. Harvard Üniversitesi’nde yapılan ve kilolu kadınların çocuklarının da kilolu olma riskinin yüksek olduğunu gösteren araştırma Barker’ın tezlerini destekledi.
Time dergisine konuşan uzmanlara göre, şimdiye kadar insan kişiliğini hep genlerin, kalıtsal özelliklerin, ve hayatta yapılan tercihlerin etkilediği belirtilirdi, ancak şimdi bilim dünyası fetus halinde anne karnında geçirilen sürenin de karakterin oluşmasında büyük etkisi olduğuna inanıyor. Uzmanlara göre bebeğin anne karnında aldığı besinler, toksinler, ilaçlar, maruz kaldığı enfeksiyonlar, annenin psikolojik durumu nedeniyle salgıladığı hormonlar, annenin genel sağlığı gelecekte nasıl bir insan olacağını temelden etkiliyor.
Beynin çalışması, organların birbiriyle uyumu bu koşullardan etkilenerek şekilleniyor. Hatta son 10 yılda giderek artan araştırmalar gösteriyor ki kanser, kalp hastalığı, alerji, astom, hipertansiyon, diyabet, obezite, zihinsel bozukluklarla ilgili riskler bu 9 aylık süreçte ortaya çıkıyor. Hatta bazı uzmanlara göre anne karnındaki koşullar zeka, öfke gibi özellikleri bile belirlemekte etkili. Anne karnında geçirilen dönem hastalıklar üzerinde şu etkileri gösteriyor:
Kalp hastalığı: Düşük kiloda doğanların kalp hastalığı riski yüksek. Yetersiz besin alan fetus, besinleri kalpten önce beynin gelişmesi için kullanıyor. Kalp eksik gelişiyor.
Obezite: Kilolu annenin çocuklarının kilolu olma olasılığı yüksek.
Diyabet: Diyabetli annelerin kandaki yüksek şekeri fetusun metabolizmasını bozuyor ve bebekte de bu hastalık gelişiyor.
Şizofreni: Aşırı stresli ya da açlık çeken hamilelerin bebeklerinde sinir sistemi gelişemiyor. İleri yaşlarda şizofreni olması riski yüksek.
İngiliz bilimadamı bu durumun ‘hamilelik döneminde yetersiz beslenme’yle bağlantılı olduğunu ortaya çıkardı. Harvard Üniversitesi’nde yapılan ve kilolu kadınların çocuklarının da kilolu olma riskinin yüksek olduğunu gösteren araştırma Barker’ın tezlerini destekledi.
Time dergisine konuşan uzmanlara göre, şimdiye kadar insan kişiliğini hep genlerin, kalıtsal özelliklerin, ve hayatta yapılan tercihlerin etkilediği belirtilirdi, ancak şimdi bilim dünyası fetus halinde anne karnında geçirilen sürenin de karakterin oluşmasında büyük etkisi olduğuna inanıyor. Uzmanlara göre bebeğin anne karnında aldığı besinler, toksinler, ilaçlar, maruz kaldığı enfeksiyonlar, annenin psikolojik durumu nedeniyle salgıladığı hormonlar, annenin genel sağlığı gelecekte nasıl bir insan olacağını temelden etkiliyor.
Beynin çalışması, organların birbiriyle uyumu bu koşullardan etkilenerek şekilleniyor. Hatta son 10 yılda giderek artan araştırmalar gösteriyor ki kanser, kalp hastalığı, alerji, astom, hipertansiyon, diyabet, obezite, zihinsel bozukluklarla ilgili riskler bu 9 aylık süreçte ortaya çıkıyor. Hatta bazı uzmanlara göre anne karnındaki koşullar zeka, öfke gibi özellikleri bile belirlemekte etkili. Anne karnında geçirilen dönem hastalıklar üzerinde şu etkileri gösteriyor:
Kalp hastalığı: Düşük kiloda doğanların kalp hastalığı riski yüksek. Yetersiz besin alan fetus, besinleri kalpten önce beynin gelişmesi için kullanıyor. Kalp eksik gelişiyor.
Obezite: Kilolu annenin çocuklarının kilolu olma olasılığı yüksek.
Diyabet: Diyabetli annelerin kandaki yüksek şekeri fetusun metabolizmasını bozuyor ve bebekte de bu hastalık gelişiyor.
Şizofreni: Aşırı stresli ya da açlık çeken hamilelerin bebeklerinde sinir sistemi gelişemiyor. İleri yaşlarda şizofreni olması riski yüksek.